Entelektüel kimdir/Doğrucu Davutluk
Entelektüel, toplumsal ve evrensel sorunlara kayıtsız kalmaz. Haksızın ve güçlünün safında yer almayan adamdır entelektüel.Güçlüye yaranmaya çalışmayan, doğruyu söylemekten çekinmeyendir o.Bir anlamda doğrucu davuttur.
“Selamunaleyküm Kör Kadı.” anekdotu entelektüele dair esprili bir yaklaşım olabilir sanıyorum.
Modern zamanlardan önce. Bugünkü mahkemelerin baktığı işlere, Kadı Efendiler bakıyormuş. O devirde, toplumsal asayişi bozan bir olay yaşanmış. Suçlular ve tanıklar, kadı efendinin huzuruna getirilmişler. Kadı Efendi, tanıkların yalan söylediğini sezmiş. “Bu tanıklar yalan söylüyor, olayı gören ve yalan söylemeyen bir tanık bulun getirin .”diye emretmiş. Toplumda doğruluğu ile tanınan ve olayı gören birini bulup getirmişler.- Bu arada kadı efendinin bir gözü âmâ imiş.- Yeni tanık kapıdan girerken “ Selamunaleyküm Kör Kadı.” diye selam verince. Kadı efendi, “Yahu ben size doğru söyleyen adam istedim; ama bu kadar da doğru söyleyen değil.”demiş.
Aktardığım anekdot ne kadar oturdu bilmiyorum. Lakin entelektüelin karakterini açıklama babında bir kapı araladığını sanıyorum.
Bir anlamda entelektüel, popülist yaklaşımdan uzak.;gelişmeleri ve olayları aklın, mantığın ve vicdanın süzgecinden geçirerek, kıvırmadan, çevirmeden doğru karar alabilendir. o aldığı kararı her zaman ve zeminde sonuna kadar savunur.
Başka bir zaviyeden bakıldığında, egemen güçleri karşısına almaktan çekinmeyen, kişilere ve kurumlara göbeğinden bağlı olmayan, eleştirel keskinliği olan insandır.
Entelektüelin,hakim normlara karşı durarak; kamusal hayatta sürekliliği sağlamak gibi bir görevinin olduğu da söylenebilir. İsimsiz bir memurdan ve ihtiyatlı bir bürokrattan entelektüel olmaz.Entelektüel, yaşadığı toplum adına her türlü görüşü belirtme,onu temsil etme ,olumsuzluklara tavır koyma yetki ve becerisine sahiptir.
Modern tarih döneminde entelektüeller dünyadaki gelişmelere ve insanlığı etkileyen olaylara da müdahil olmuşlardır. Entelektüeller nevi şahsına münhasır insanlardır..
“Hezar gıpta ki devrin o kadim efendisine.
Ne kendi kimseye benzer ne kimse kendisine.” Beytinde de söylendiği gibi, entelektüel norm dışı bir insandır denilebilir. Bu farklığın yanında muhalif bir zekası ve amansız bir yargılama gücü vardır onun. Onda ego tatmin etmek ve statüsünün keyfini sürmek hastalığı yoktur. Her zaman zayıf olanların ve temsil edilemeyenlerin safına dahildir.
Toparlamaya çalışırsak. Entelektüel, çoğunlukla uçlarda yaşar ve bu uçlarda mutad olanın, rahat olanın ötesine hiçbir zaman geçmemiş kafaların göremediğini görür. Entelektüel otoriteye,güç sahibine, alışkanlığa,otoritenin belirlediği statükoya değil rizikoya, yeniliğe ve deneye duyarlıdır.
Ahir kelam; entelektüel, değişimi ve hareket halinde olmayı temsil eder, yerinde saymayı değil. İnsanlık ona muhtaçtır. O insanlığa can simididir , mürşittir.
İbrahim KİLİK