Mütavazi olmalıyız. çünkü gelip geçiçiyiz ve unutulacağız. hayat başkalarına muvaffakiyetlerimizi anlatmak için geçirilmeyecek kadar kısadır. -- carnegie
Halil Kanargı
Halil Kanargı

SANA BİR MEKTUP YAZMALIYIM

Yorum

SANA BİR MEKTUP YAZMALIYIM

1

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1215

Okunma

SANA BİR MEKTUP YAZMALIYIM

SANA BİR MEKTUP YAZMALIYIM



SANA BİR MEKTUP YAZMALIYIM

Galiba kendimi öyle anlatabilirim
“altın hızma mülayim seni haktan dileyim”
“yaz günü temmuzda sen terle ben sileyim”
“ gün gördüm günler gördüm seni gördüm şad oldum”
Benim oldun.
Senin oldum.
Yarim oldun.
Gözümün gördüğü en güzel şey oldun. İçime çektiğim en huzur dolu nefes oldun. Ben bir şey veremem diyorsun, bakışlarınla vazgeçilmezsin diyorsun. Benimsin seni seviyorum ölürüm diyorsun. Aşık bir kadın sevdiğinden başka ne isteyebilir ki?
Büyük düşünmek istiyorum. Kadere inanmak istiyorum. Bazen vücudum her şeye isyan ediyor. Aklımla duygularım çelişiyor darmadağın oluyorum. Seni düşünüyorum, sadece gülümsüyorum. Kıyamıyorum ki. Bilemiyorum ki. Sadece tek bildiğim seninle mutlu olduğum.
Düşlerimde bile.... Ayırmayacak bir kol istiyorum.
Yirmi dört saatini benimle geçirmek isteyen birini istiyorum ben ....
Canım biz bize ayrılan yaratanın ayırdığı zaman dilimini kullanıyoruz
Bunu anlayamıyorum aç bakalım sende
Evet. Bize biçilen kaftan bu Ayrı yerler ayrı kişilerle birliktelik Ayrı zaman dilimlerinde dünyaya gelmek..yollarımızın keşişimi işte size bu kadar zaman daha fazlasını isterseniz kaos yaşarsınız.Bunun anlamı bu
Kaos, evet. Yaşadığım duyguların anlamı bu.
A n l a y a b i l d i n m i?
Kim, yaşamında kaos ister ki? Hele hele, çok seven biri
Ben kaosu yaşarım dayanırım da, Sen nasıl dayanacaksın canım. Olmaz canım.Olmaz
Bazı şeyler vardır görünmeyen ama İnsanı her an yoran, zorlayan,Psikolojisini değiştiren, yanlış saydığı şeyleri yapmaya zorlayan, içini acıtan yakan, düşüncelerini kilitleyen. Bu görünmez şeylerden biride ...aşk....işte...
Çok boğulduğunda derin bir nefes alıp vermek, sebepli ya da sebepsiz dalıp dalıp gitmek. Biz ancak ve ancak bol bol derin nefes alacağız oflaya oflaya.
Ne diyeyim.
Bir şey deme.
Ben çok şey mi istiyorum. “Altın hızma mülayim”
Gerçek olanı istemek çok şey değil
Senin haktan dileyim.
İnsan bu dünyada mutlu olmak istiyor. Toplumsal tabular buna çok engel çıkarıyor. Ayrı yaşamlar buna engel. Geçmişin yükleri buna engel canım. Bir taraflarımız eğrilmiş doğrultmaya çalışıyoruz. Orayı düzeltirken başka yerlerimiz eğriliyor. İki ucu boklu çomak derler ya. İşte öyle bir şey!
Dediğim gibi gömlek de ilk düğmeden yanlış iliklenmiş
Evet. Aynen öyle.
Ne yapsan iki yakan gelmiyor bir araya
Haklısın Canım çok haklısın .Gelmiyor işte. Yaşanan sorun her yerde ayni yaşanıyor can. Sadece farklı olan yaşayan kişiler, yaşanış şekli, algılanan şiddetin, incinmenin dozu. İletişimcilerin ya da evlilik uzmanlarının önerilerinde insanlara yaptığı büyük bir aldatmaca vardır. Derler ki “eşinizin size nasıl davranmasını istiyorsanız siz de ona öyle davranın.” Bu şekilde soruna yaklaşım genellikle intikam amacı güder ve insanın çirkin, itici, kırıcı, kötü tarafının ortalığa dökülmesini sağlar. Sonucuna bakınca pek işe yaradığı da görülmemiştir. Soru üstüne soru sorduran bir davranışlar silsilesi yaşanır. Sorgulamalar derinleşir ve anı yakalamak, anı yaşamak olgusu gitgide zorlaşır. Sonları da genellikle ayrılıklar, kırgınlıklar, kızgınlıklar içinde kalmak, açıkçası ölmeden cehennemi yaşamaktır.
Görebildiğim kadarıyla bu da iki sorunu ön plana çıkarıyor...
Beklenti noktası....Suçluluk hissetme olgusu
Çok fenasın. Hem bilim adamı olduğun ortaya çıkıyor.
Hayır, fena değilim.
Ben ev arkadaşımı değiştirmek istiyorum
İyi değiştir o zaman
Gıcık.
Evine arkadaş olarak beni al
Sen gelmiyorsun ki?
Adres neresi? Ver bakalım
Adres yok şimdilik.
Can...
Neler yakalıyor. Çok zekisin gerçekten. Can alıcı soruların var
Can.. Ya şunu iyi anlamalısın. Biz ikimiz, bize ayrılan, yaratanın bize ayırdığı zaman dilimini kullanıyoruz
Bunu anlayamıyorum. Aç bakalım sende
Açayım. Bize, ikimize biçilen kaftan bu! Ayrı yerler, ayrı kişilerle birliktelik, ayrı zaman dilimlerinde dünyaya gelmek, yollarımızın keşişimi “İşte size bu kadar zaman, dilediğinizce kullanın ama daha fazlasını isterseniz sonucu içinizdeki deprem, kaostur” Bunun anlamı bu.
Kaos. Evet, haklısın. Deminde dediğim gibi, içimizde yaşadığımız karmaşanın gerçek adı. KAOS.
A n l a y a b i l d i n m i?
Ne diyeyim
Bir şey deme. Bol bol derin nefes alacağız oflaya oflaya.
Ben biraz düşünmeliyim, daha derin.
Düşün can. Derin derin düşün..
Zaman karşıma iki yol çıkıyor.
İyi ya işte. Yolsuz kalmamışsın. En azından çıkmaz da değilsin. Gidebileceğin yollar var önünde can.
Sen, o iki yolu biliyor musun?
Can..seçme hakkım var mı da, iki yol diyorsun.
Daha önce hiç gittin mi aynı duygularınla.
Bana yeni bir yaşam sunulursa, elbette seçimimi ona göre yaparım. Aslında ben, beni çok zorlayan soruyu sormuştum sana ...Ben sana ne verebilirim ki..?, diyerek. Eksik tarafı varmış sorunun....Sen bana ne verebilirsin ki? Diye de sormam lazımmış. Bu iki sorunun da cevabı var aslında..
Cevabına gelince ...her şey.. Hani geçen bir yere yazmışsın dediydin ya.
…Her şeyi verebilirmişim.
..Her şeyi alabilirmişim.....
Biliyorum anlamını da. Tahmin etmiştim neden yazdığını da. Çok zor durumdayım ne yapacağımı bilmiyorum
Derin derin düşün........
Bir kere çocuklar var ikimizin de. Biz hayatımızı onlara satmışız. Nasıl anlatılır. Bilmiyorum..
Başta sorunlarımı ikiye ayırmıştın ya boş ver can. Ben suçluluk duygumdan nasıl kurtulurum. İkincisi sanırım beni daha rahatlatacak
Ruhumun gülen yüzü Suçluluk duygusundan kurtulmanın yolu.... Bunu soruyorsun...Kaç soru üretilir bilmiyorum ama hemen aklıma gelenleri sıralayayım.
Suçlu olduğunu hissettiren konudan uzaklaşmak...
Suçlu olduğunu hissettiren konu her neyse onu kendinden uzaklaştırmak,
Suçluluk duygusunu taşıma doğru bir davranış mı?
Suçluluk duygusunun sana ters gelen yönleri neler?
Suçluluk duygusunun duygular içerisindeki yeri senin için ne kadar önemli? “ÇOK” ya da “AZ” diyebilmelisin.
Bu soruya cevabın “ÇOK” ise ilk iki seçenek te karar kılmalısın..........
Bu soruya cevabın “ÇOK” değil “AZ” ise, kendini suçlu hissetmemek gerektiğini kendine anlatmalısın.....
Bir tek madde yazıyorum
Hayır. Önce duygu çeşitlerini bir dinle bakalım. Nefret etmek bir duygu...arzulamak bir duygu....istemek bir duygu...sevmekte bir duygu...kızmakta bir duygu...duyguları birbirinden nasıl ayırabileceğini bilmek gerekir.
Ne zor şeymişsin sen.
Şu anda çok ciddi bir davranış egzersizi yapıyorduk. İp koptu. Ben zor şey miyim?
Daha dün senin neren zor demiştin bana Can..
Zor tabiiiiiiiii. Zor adam. Benim tarafımdan zorsun şuan.
Bana konferans verdirdin be canım.........
O ÖZEL YÜREĞİN
O GÜZEL YÜZÜN
HER ZAMAN GÜLSÜN..

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Sana bir mektup yazmalıyım Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Sana bir mektup yazmalıyım yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
SANA BİR MEKTUP YAZMALIYIM yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
mai_kelebek
mai_kelebek, @mai-kelebek
8.1.2010 00:51:35
Bana konferans verdirdin be canım.........

ama yinede güzeldi....yüreğinize sağlık
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.