- 554 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇALIKUŞU'NA MEKTUPLAR
ÇALIKUŞU
..kendimi ters yönde seyreden bir taşıt gibi hissediyorum yüreğimdeki ses başka gittiğim yer başka dertlerim hiçbir yere sığmıyor kimseyle köprü kuramıyorum teselliye o kadar muhtacım ki çalıkuşu sana yazdığım satırlarla ancak rahatlıyor seninle paylaşabiliyorum sana yakınmak isteyişim bundandır yazarken hafiflemek rahatlamak istiyorum kısık sesimle daha ne kadar dayanır nefesim bilemiyorum şehrin boğucu ortamından kaçmak istiyor senin yaşadığın o çiçek kokan yerlere gelmek için can atıyorum zaman zaman aklıma gelmiyor değil çocukluk günlerimin geçtiği o Ankara yılları o istimlak edilen gecekondu evimizin duvarları çepeçevre sarmaşık dolanırdı hanımelileri çok güzel kokardı meyve ağaçlarına eşlik eden menekşe çiçeklerinin tatlı hoş huzur edici rengi yetiyordu hayatla barışık yaşamama ve her mevsim başka kokardı güzel küçük bahçemiz ah çalıkuşu şimdilerde halimi sorma hayatı yaşamayı unutmuş bir durumdayım artık güzel kokuları çiçekleri taze sabahları bulamıyorum öylesine kirli bir savaş var ki kentin dayattığı biçimlendirdiği monotonlukta anlamsız saçma gereksiz bir kavga hızını azaltmadan sürmekte oysa benim istediğim o güzel küçük dünyam o yıkılan evimizin bana verdiği küçük hayat huzurlu mutlu güler yüzlü küçük hayatım işte şehir insanını kırlara atan bunalmışlık bu hafta sonlarını nasıl bekliyorlar ve insanlar günlüklerine belki de “..bugün Pazar beni ilk defa güneşe çıkardılar “ şeklinde dramatik olduğu kadar da melodik bir sevinci yaşadıklarını görebiliyorum istanbul’u soruyorsun ve çok merak ettiğini elbet bir gün bu güzelliği görmeye geleceğini yazıyorsun haklısın çalıkuşu gerçekten görmelisin ümit ederim pişman olmazsın trafiği ve kapkaçtısı ve sokak terörlerinden uzak mekanlarda bu mutlu ziyaretini sürdürürsün seninle olduğum zamanları buna dikkat ederek istanbul’u gezdireceğime emin olabilirsin şimdi sahilde bir çınarın altında sana bu mektubu yazıyorum sıcaktan bunalmış kuşların çınarın gölgesi içinde ötüşleri boğazın lacivert tuzlu suyunun ferahlatıcı akışı sandalların dalgalarla kaybolup ortaya çıkışı martıların sevinçli coşkulu şarkıları iskeleye yanaşan vapurların insan hikayeleri ile dolu oluşuna kadar daha binlerce güzellik istanbul’un egzotik mistik tarihsel ve insan yüzünde görmek mümkün çalıkuşu bu şehri sevdiğim de sevmediğim de her rengi kendisinde barındıran sırlarıyla tam bir baş ağrısı ve gezip gördükçe şehrin surlarında mabetlerinde zamanın kazıdığı derin çizgilere rastlıyorum siyaha çalan koyu gölgeleriyle çınarların mahzun şekilleri düşüyor akşama işte böyle çalıkuşu benimkisi böyle bir sevgi böyle bir rüya bazen hayaller kuruyor bu düşlerin peşinden koşuyorum biliyorum ki hayal kurmadan yaşamak benim için mümkün değil çünkü aşk hayalsiz olmaz eğer hayal kurma kabiliyetim olmasaydı da yine seni severdim çalıkuşu severdim yine …
23.06.2009 / üsküdar
mustafa kaya
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.