- 11465 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
DÜRÜSTLÜK
Hayatım boyunca, bir tek şeyin peşinden koştum; Dürüstlük.
Hayatıma giren, her kim olursa olsun, tek bir şeyi bekledim; Dürüstlük.
Çok doğru bir insanım, demiyorum. Pek çok yanlış yaptım. Yapmamam gerekenler, yapmam gerekenlerden fazladır. Yolumdan, insanlığımdan sapmışlığım da olmuştur. Mükemmel olduğumu hiç düşünmedim, savunmadım.
Ama her ne olursam ve her ne yapmış olursam olayım, dürüstlüğümden asla taviz vermedim.
Çok insanla karşılaştım. Çok insan tanıdım. En önemli yanlışımı, herkesi “ Ben “ gibi sanmakta yaptım. Dürüst zannettim.
Bana, ” İnsanın sözü, senedidir. “ dedi. Söylenen her söze, inandım.
Bana, “ Neysen, o ol “ dendi. Gördüğüm her yüz’ü gerçek, bildim.
Bana, “ İnsana değer ver “ dendi. Karşılaştığım hiç kimseyi hor görmedim, insan diye.
Bana, “Sev” dendi. Tanrı’nın yarattığı her varlığı sevdim.
Şimdi, öyle bir yerdeyim ki, tüm öğrendiklerime ya “ Yalanmış “ diyeceğim, ya da görmezden gelip, yoluma devam edeceğim.
“Yalanmış” dersem, o yalanlarla geçen günlerin hesabını, nasıl vereceğim?
Görmezden gelirsem, kalan ömrümü, her ne kadarsa, yalanla yaşayacağım.
O zaman, dürüstlüğüm ne olacak?
Bir dönüm noktasındayım. Olmak istemediğim, bir noktadayım.
Bir adım atarsam, bana öğretilenleri, inkar edeceğim.
Olduğum yerde kalırsam, kendime yenileceğim.
Öyle bir noktadayım ki;
Yalan,
Hiç olmadığı kadar, yalan.
Ve gerçek,
Hiç olamayacağı kadar, yalan.
Hiçbirimiz, masum değiliz.
Ve
Her birimiz,
Hiç olamayacağımız kadar, farkındayız
Hiçbir yalan,
Hiçbir gerçek
Saklanamıyor
Sonsuza dek.
Bir erkek,
Olamayacağı kadar, erkekleşirken
Bir kadın,
Kaybedemeyeceği kadar, kaybediyor
Kadınlığını.
Eser Aslanlı
izmir
YORUMLAR
ŞAHIS ZAMİRLERİ
Bu mu?
Bu adam değil ki.
O mu?
O zaten adam değil.
Bunlar mı?
Bunların hiç biri adam değil.
Peki ya sen?
Adam gibi adamım diyordun.
Şapka düştü kel göründü mü?
Bu şerefsizdi.
O da şerefsizdi.
Bunlarda şerefsizdi.
Onlar zaten şeref ne bilmezlerdi.
Peki ya sen?
Ben şerefli adamım diyordun.
Söyler misin
Şerefin kaç para senin?
Sende mi Brütüs....!
Hatice Türkol/İst.
-------
---------------
Eser Arslanlı ile polyannanın yüreğini çok yakın bulmuşumdur hep sanıyorum bu konuda da hem fikiriz..
dizelerle tema ile uyuştu gibi geldi bana anlatım farklı olsa da hissediş ortak derin kalemmmmmmmmmm
Bir erkek,
Olamayacağı kadar, erkekleşirken
Bir kadın,
Kaybedemeyeceği kadar, kaybediyor
Kadınlığını.
Sevgili Eser hanım. Yazıda esas söylemek istediğinizi finalde öylesine net söylemişsiniz ki bu söze karşılık ne denebilir inanaın bilmiyorum.
Yaşamda en büyük erden hataşar yapılmasına rağmen, dürüstlüğümüzden hiç bir şey kaybetmemiş olmaktır bana göre de. Yokse insan olmanın onurunu yitiririz inanın.
Geç kaldığım bir yazı olmuş ama olsun yine de okuyabildim. Kutluyorum kaleminizi ve sevgiler yüreğinize
Eser Akpınar
Okuyan ve yoruma değer bulan tüm dostlara, teşekkür ederim. Sevgiler, ayrı ayrı her bir yüreğe.
Eser Akpınar
Herkes zaten o çok güzel yorumlamış. Ben 10 puan verip ayrılıyorum sayfadan; sevgilerimi bırakarak...
Eser Akpınar
İnsanız, kimse kusursuz değildir.
Ana tema: dürüstlük
Dürüst olmanın iç hesaplaşması bile olmamalı.
Bırakalım iç muhasebeyi sahtekârlar yapsın. :)
Ne kadar üzülmüş incinmiş olursak olalım. Kişi dürüst olmanın erdemine gönülden inanmışsa, hayatını bu haslet üzerine idame ettirmişse, yol ayrımını düşünmeye bile yolu düşmemeli...
Dünya üç günlük. Ne olursa olsun sonunda doğru olan kazanır.
Allah doğrunun ve inananın yanındadır.
Rabbim yar ve yardımcınız olsun. Yürek sesiniz susmasın.
Saygılar
Bu yazı içimi acıttı değerli arkadaşım... Aşağı yukarı artık sürekli okuduğum kalemleri tanıdım. Kim hayalleriyle yazar, kim gerçeklerini yazar, kim ruhunun derinliklerini yazar biliyorum.
Bu iç hesaplaşma ya da kendinle hesaplaşmanın içine ben de girmek istedim. içimden öyle geldi.
Siz ve siz yaradılışta olanlar, yani dürüst olmayı ilke edinenler hep yazdığınız hesaplaşmaları yaparlar. Çünkü toplumsal gerçeklerle bir ters orantılılık vardır. Çünkü toplum yenilerde (Yeniler dediğim uzun bir zaman dilimi tabii ki) dürüst olma kavramındaki tanımlamayı değiştirdi. işte o nedenlerle bir ters orantı söz konusu.
Hani toplum olarak bizler okullarımızda, evlerimizde, işyerlerimizde hep dürüstlükten söz ederiz ya. Levhalarda, görsellerde, işitsel her tür çalışmalarda dürüstlük denir ya... Siz gerçek dürüstler dışardan izlersiniz. "Eğer bu dürüstlük imajları doğruysa ve hele bunu diyen dürüstse ben neyim o halde?" der kendinizle hesaplaşırsınız böyle.
Hiç de gerek yok hesaplaşmaya. "Ben neyim? Kimim? Nasıl yaşadım? Nerede ve hangi koşullarda yaşadım? Niçin o şekilde yaşadım?" ve benzeri soruları da sormaya gerek yok hatta...
Ben yaşadım. Yaşanmışlıklar bana ait. İyisiyle, kötüsüyle... Hatasıyla, sevabıyla bana ait! Kim ne karışır? Bizleri yaradan bile günahı da, sevabı da kişisel koymuş. Yolu göstermiş; "İster oradan, ister buradan" demiş adeta.
Tabii ki biliyorum. konu sadece yaşanmışlıklarınız değil. Yaşadıklarınızla ve yaşanmışlıklarınızla kendinizsiniz siz.
Yazının finali aslolan...
Yalanın daha da yalanlaştığı bir dünyada gerçeklerin de bu düzene uyup yalana doğru yol alışını vurguladıktan sonra can alıcı noktaları koymuşsunuz. Ama asıl can alıcılık buradan başlıyor... "Gerçeklerin de yalana doğru yol almaya başlaması..."
Kadın ve erkek...
Yukarda belirttiklerimin aksine bu iki kavramda doğru orantı vardır gerçeklerimizde...
Bir erkek duygularında erkekleştikçe kadın kadınlaşır...
Bir kadın duygularında kadınlaştıkça erkek de erkekleşir.
Kadın, duygularındaki kadınlığını kaybetmekteyse giderek; erkek sadece daha bir erkekleştiğini sanır aslında dibe vurduğunu fark edemeden.
Tıpkı, duygularındaki erkekliğini kaybetmekte olan bir erkeğin karşısında, kadının daha bir kadınlaştığını sanıp aslında dibe vurduğunu fark edememesi gibi...
Yine düşündürdü beni yazınız... Çok güzeldi.
Ah bir de topluma yararı olacak şekilde çok okunabilse...
Değer buna yazılarınız...
Sevgi ve saygılarımla dolu selamlar...
Eser Akpınar
Saygılar.
sanırım yaşımızdan da kaynaklanıyor bu dönüm noktası sevgili arkadaşım.
ben ce size denilenler doğru
dürüstlük insan olmanın asıl niteliği.
yalnış yapar yalnış davranırız o bizim özelimiz
ben de siz gibi dürüst oldum varsam varım yoksam yoğum,
kimin ne olduğu ne olmadığı .ne kadar yalan ne kadar gerçek olduğuna takılıp kalmamaya çalışıyorum.
olmadığın da kırmıyorum ,kırılmamak için de uzak duruyorum
aslında hem çok yakın görüşlerimiz hem çok uzak
keşke bir buluşabilsek de uzun uzuzn daha iyi tanıyabilsek birbirimizi.
ama ne olur siz siz olmaktan vazgeçmeyin.ben sizi tanıdım sizi sevdim,
sizi kaybetmek istemiyorum
arkadaşınız nazan erten
Eser Akpınar
Zaman zaman , aynı hesaplar içine girdiğim olur...
Pişmanlık duymam davranışlarımdan ötürü, yaşam yaşanmadan tecrübe edilmiyor,tecrübe ederek tekrarlarından
kaçınabiliriz.
Kaybetmekse; kaybedenler düşünsün...
İnsan , insan olabilme yolunda ilerlerken , gayret göserirken ne kaybedebilir ki?
Hiç bir gayreti olmayan , rüzgar ne yöne eserse oraya savrulan insanlardan olmayalım inşallah...
Doğrular, kişiye zamana göre değişsede aklın yolu birdir.
Kişi, herkesi kendisi gibi bilir, öyle davranırmış.
Kimse iyilikten, doğruluktan ,dürüstlükten bi şey kaybetmez.
Sapla, samanı birbirinden ayırabiliyor olabilsek bu bile yeter.
Çok güzeldi...
Sevgi ve saygılarımla