ömür hırsızının ayak sesleri

• 6 Ocak 2010 Çarşamba 21:46:12

bu gecenin en güzel sermayesi, yalnızlığın eşya üzerinde bıraktığı gölge sanırım. bir köşede sandalye,diğer bir tarafta çekmece, sıkı bir saf kurmuş kitaplar ve parmak ucumda tiktak sesleriyle klavye. masa üstünde boynu bükük masa lambası,müsvedde şiirlerle karalanmış beyaz bir kağıt...

duvar saatimin tıkırtısı ömür hırsızının ayak sesleri. bu hırsızın öyle götüreceği eşyalar yok odamda, hem çuvalı yok bu seslerin sahibinin. eşyaya dokunmuyor lakin onu eskitiyor, bir mum gibi varlığını emiyor. bu hırsız iz bırakır eşyada ki antika deyip geçtiğimiz müzmin eşyalar grubuna nicelerini havale eder. alemde ne varsa dokunmadığı, kendisinden iz bırakmadığı bir nesne hatta canlı yoktur. yapraklar yeşilden sıyrılır, canlılar tazeliğini bu hırsızın durmak bilmeyen tiktakları arasında farkına varamadan yitirir. dur, yapma desen anlamaz... saniyeler, dakikaların, dakikalar saatlerin oyuncağı...bir çocuk gibi zaman. bu hassasiyeti kendinde bulan vaktin oyuncaklarını elinden almaya kalkmak onun bu hevesini köreltmeyecektir. o yine bildiğini okuyacak, oyuncakların dünyasında değirmenin dolabı gibi çevirecektir zamanı. gelecek, bir mısır iken değirmenin taşı gibi dönen vakit, geçmişe un elemekten kendini alamayacaktır.dün çocuksu oyunların hınzır sesleriyle cıvıldarken sokaklar, sizsiz gölgede kalmış soğuk bir koridor olacaktır. vakit, ne müthiş bir hırsız ki teninizdeki her noktaya nüfuz etmiş, götürdükleriyle sizi eksik bırakmıştır.

çocukken gözlerimiz ağlardı sadece, şimdi ise gözlerimiz ağlamanın yaşını içlerden taşıyor kirpiklere. dolup taşan bir yüreğin gözlerdeki manasını da vakitler verir. çocukken sevdiğiniz bir kız arkadaşınız, büyüdüğünüzde aşkınız oluyorsa aslında vakit tüccar bir hırsız gibidir. gerçi ne derseniz deyin tüm yaşanmışlıkları siz istemeseniz de götürüyorsa bir eşya gibi; gölgede kalacağımız anların yegane gölge fırçacısıdır vakit.

vakit,nakittir evet... üstümüzde bıraktığı iz dört mevsimin süreğidir...

sevgili günlüğüm seni de gölgeye kaldırıyorum eskirken sen,sözcüklerimi muhafaza et olur mu?