HAZARLAR VE TEREKEMELER (2)
Hazar, Hazar denizi ve Azarbaycanın " Azar " sözcüğü.
Üç sözcüğün aralarında bir bağıntı olabilir mi?
Tarih biliminden ne anladığımız önemli.
Tarih formasyon isteyen disiplindir.
Truva harabelerini kim bulmuştur?
Alman maceraperest Schleman deha seviyesinde bir adam ve Arkeoloji eğitimi olmayan biriydi.
Ama ne oldu! Truvayı o, ortaya çıkardı.
İlim yaparken eğitimsiz kişilerin de zekalarıyla ekol kurduklarını hesaba katmamız ne denli doğru olur?
Bilim de her an yöntem kurulabilir.
Bilim de tahsilden önce, nasıl yapıldığı önemlidir.
Tahsilin kendi de sonuçta bir metoddur. Eğer bir metod kurulmuşsa onu geliştirmek gerekir.
Schleman Truva’yı nerede arayacağını çok iyi tesbit etti.
Sonra oraya doğru enerjisini yoğunlaştırdı.
Schleman modelini, Hazar devleti için uygulaya bilirmiyiz.
Yani onun cesareti ve kestirimi bizim için bir ilke olabilir mi?
Bilmede ve araştırmada cesur kestirimler önemlidir.
Tarihte hiç bir şey tesadüfi değildir.
Freud: Ruhbilim de hiç bir şey rastlantı sonucu olmaz, demiştir.
Hazar devletinin, " Hazar " sözcüğü, Hazar denizi ve Azerbaycan’nın " AZAR " kelimesi ve ayrıca " Azeri " kelimeleri arasında ilgisel bağlantı var mı? Ki var, o halde bunu açıklamak lazım değil mi?
Terekemeler Gürcistanın sakinlerindendir.
Terekemelerin burada uzun bir zaman zarfında bulunmaları ayrıca dikkat çekicidir. Karapapaklar diye de anılan topluluk. Albain tarihinde Terekeme başbuğları diye geçiyor. Yedinci yüzyıllarda bahse konu olmuşlardır. Hazarların o yüzyıllarda kafkasyada olduğunu Arap tarihçileri belirtiyor.
Kafkasyada ve kafkasya ile yukarı Kafkasyanın tarihlerinde bir kesişme var mıdır, yok mudur?
Dördüncü yüzyılda görünmeye koyulan Hazar devleti. ve Alban tarihi yedinci yüzyılda Terekemelerinde Kafkasyada olduğunu söylüyor.
Terekeme kelimesi ile Oğuz tandansını çağrıştıran topluluk ismi; Karapapak kelimesiylede Kuzey Türklerinin tandansını çağrıştırıyor, Kıpçak ekolü yani.
Her iki kelimede açıklamaya muhtaç.
Hazarlar ile Terekemelerin münasabeti olmuştur. Nasıl bir ilişkiydi bu, araştırmaya esas bir mevzuudur ki İncelemeye değer sanırız. Ayrıca sona erdikten sonra Hazar devletinin Terekeme Gürcistanında yani İkinci Horasanda ilişkileri ne oylumdaydı. Büyük bir kütle olan on dokuzuncu yüzyılda Ahıskada yaşayan Kıpçaklar, Halen Terekemeyim derken, diyebilme iradi hatırası neyin zuhurudur?
Elçi Beyin Ahıska Türklerine temayülü tarihi bir yaddaşlığın temarüzü müydü? Kıpçakların kuvvetle muhtemeldir ki Hazar coğrafyasında bulunuşları Kafkasyanın güneyinden önce kuzeyindendir.
Kıpçaklarda ki, saha söz konusudur. Hazar Kraliçesi Çiçak Hanım’ın ismi çok yoğun olarak bulunur. Çiçek, Kıpçaklarda ve Terekemelerde kız çocuklarına verilen bir isimdir. Posof ve Çıldırda revaçta bir isimdir.
İkinci Horasanda Terekemeler ve Kıpçaklar birbirlerinin topluluk isimlerini " Ben o’yum " diye anmada bir beis görmemiştir. Acaba bunun nedeni: Kafkaslarda; Hazar Uygarlığının altında yaşamışlıklarının bir insiyaki mevcut olmasın?