- 496 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kaf Dağının Ardındaki Sevgiliye
Nati! ! ! ..
Bu,sana yazdığım mektupların dördüncüsü..bu kadarcık mı deme,yazmak isteyip te yazamadıklarımın sayısını unuttum.Oysa asıl önemli olanlar onlardı,en güzel ve en harikulade olanlar onlardı...korkularım yazdırmadı onları bana; korkularım ve umutsuzluklarım.
Halbuki en sıradan kelimelerle en sade hislerimi derleyip toparladığım mektuplardı onlar..
Ne yazık ki mavi-siyah yazıcılarla,yüreğim gibi ak-pak kağıtlara,
rengarenk papillonlar gibi süzüle süzüle konamadılar; o saf ve temiz hislerim...
Gün ışığına çıkaramadım onları,sırf korkularım yüzünden..sırf korkularıma kılıf uydurmak için:
’’Bunlar,sağlıksız duygularımın,tesadüfen bir araya gelip,olağanüstü
bir çabuklukla,birbirlerinden etkileşerek,sevgisiz geçen acılı yıllarımın da sabırsızlığı sonucu meydana gelen prematüre arzularımdır’’diyerek,
yüreğimin
derin
kuytuluklarına gömdüğüm ve bir türlü gün ışığına
çıkaramadığım
en
harikulade mektuplarımdı onlar..
Nati! ! ! ...Sevgilim! ..
Tam şu anda,
radyoda napoliten bir şarkı başladı..kısık bir ıslıkla eşlik ediyorum; edebildiğimce..
sözlerini anlayamıyorum ama hüzünlü bir aşk hikayesinden bahsettiği kesin.
Masamdaki kül tablası yarısına kadar doldu..yaklaşık iki saatten beri
döne-savrula biriken,kırık-dökük hüzün parçacıkları,
yüreğimde,
Ağrı’yla
boydaş
bir keder dağı
yarattılar...
İşte böyle Nati,şu güzelim romantik akşamüstünün bana yaptığına bak:
hüzün
üstü keder! ..
(pilav üstü döner misali) ......
Düşüncelerimi börtü-böcekler gibi kemiren sorular,birer ikişer,
masamın üzerine bıraktılar kendilerini;
boy sırasına göre..
ve bütün bu sorularla,hüzünlerle beraber,tedirgin bir akşamüzerinin kıyısından
kenarından tutunup gelen hislerim,kalemimin ucundan,kağıda serpilmek için hazırkıta bekleşiyorlar..ama ne mümkün yazmak! ! ! ..
O romantik akşamüzeri,
iki saatten beri
artıladığı hüzünlerden yaratmış olduğu
keder dağını oturtup omuzlarıma,ürkek ve aceleci adımlarla,yerini
koyulacivert bir geceye bıraktı gitti..
Şimdi ben,keder dağımın eteklerinden,hüzünlerimin siyah-beyaz
tekdüzeliğine,bütün renklerin harmonisini katarak,
bir buket ebruli
hanımeli
topluyorum sana;
umarım hoşuna gider..
Natiiiii! ! !
Kaf dağı’nın ardındaki sevgili!
Hiç gelme! ..
Hep ulaşılmazlarda kal..
Gelirsen biliyorum,bir gün mutlaka gideceksin.
O zaman ben kime yazacağım?
Ben kimi seveceğim?
Nati,
Benim küçük bebeğim,bir dahaki mektupta
HASTALAVİSTA..
Kadir Sezer
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.