- 1300 Okunma
- 19 Yorum
- 0 Beğeni
affedersiniz.......
Onu karşılayıp, çok güzel bir yere kahvaltı etmeye götürmüştü.
Sıcacık bir gülümseme ve güneş gözleriyle bakıyordu adam, karşısında oturan kadına…
Kadın “acaba bu yerin güzelliği mi beni bu kadar etkiledi, yoksa güneş gözlerimi” diye düşünmeden edemedi.
Temmuzun ilk günleri, yakıcı bir hava, denizin kokusu içtikleri güzel çayın kokusuna karışmıştı.
Oldum olası sevdim denizin o yosun kokusunu, dedi kadın içine havayı çekerken. “Hep denize özlem duydum, keşke burada kalsam, ya da bu an hiç bitmese bu noktadan sonra sabitlensem zamana diye düşündü”.
Aslında çok heyecanlıydı ikisi de. Bazen cesurca birbirlerinin gözlerine bakıyor, bazen de kaçamak bakışlarla birbirlerini süzüyorlardı. Gözleri tesadüfen karşılaştığında ise, tebessümle karşılık veriyorlardı.
Adamın güneş gözlerinin yakıcılığından cesaret alan kadın, usulca “Yanına oturabilir miyim?” derken, söylediğini kendi bile zor duymuştu aslında. Karşısında oturmaktansa, yanına oturmayı, ona yakın olmayı çok istemişti. Yanındaki sandalyeyi düzeltti adam. Kadın kıvrılıverdi yavaşça yanına. Şimdi daha mutlu idi. Onun kokusunu hissetmek daha iyi gelmişti.
Karşısında uçsuz bucaksız deniz, şarkılarını söyleyen martılar, yanında O ve çok sevdiği çayıyla sigarası. “Bundan daha güzel bir an olamaz” diye düşündü kadın. Bir sigara daha almak için elini uzattığında, elleri değmişti birbirlerine. Elektrik akımına kapılmak herhalde böyle bir şey olmalıydı. Hiç çekemedi ellerini adamın ellerinden, başını yavaşça onun omzuna dayadı. Nefesini hissediyordu, kalp atışları duyuyordu, ama hangisinin kalp atışıydı bilemedi. “Ahh! Sabitlensem zamana, hep bu noktada kalsam” diye geçirdi içinden, gözlerini kapatırken.
Adamın omzunda başı, elleri onun ellerinde tutsak. Fısıldar gibi konuşabildi bir süre sonra ...
“Affedersiniz size aşık olabilir miyim?”
- ...................??????
YORUMLAR
sevgili kardeşim
sana ev ödevi vermek gerek ..haftada böyle bir kaç yazı yaz diye..
başlangıç bitiş arasına fazla laf sığdırmadan böylesi duygu akışını yakalamak ve bunu okuyucuya aktarmak
doğrusu maharet ister...tabii ki on puan veriyorum
yazının ana fikrinde ki tutarlılıkda çok güzel olmuştu.
Yorumlarda bir arkadaşın yazdığı gibi yıldırım gibi...Aşkın meyil süreci belki de böyle kısa
şarteri açınca gelen cereyan akımı gibi...böyle sevdalar başa bela açar derler...çokça tebriklerimi bırakıyorum sayfana...
sevgiler daima güzel kardeşime
Bir kaç günlüğüne il dışına, yani denizin olmadığı yerlere gideri. Özellikle Ankara'ya. Ve Sinop'a geri dönerken, Boyabat sırtlarına geldiğimde, çok uzaklardan görünen denizin esintisini hissederim yüzümde ve yaklaştıkça denize, mis gibi yosun kokusu delip geçer burun direklerimi ve il sınırına gelip, tersane tarafından merkeze inerken ilk karşılatım yer olan Yalı kahvesinn bahçesine oturu bir simit ve bir bardak çay alıp, elimi uzattığımda ulaşabileceğim martılarım ile konuşup onlara özlemimi anlatırım.
Denize alıkın olanlar gerçekten ondan uzak yaşayamıyor sevgili şairim.
Yazı baştan sona çok güze. beni etkileyen kadının denize olan tutkusu idi onun için paylaşmak istedim ne hissettiğini anladığımı ifade edebilmek için.
Kutluyorum kaleminizi ve sevgiler yüreğinize