KARALAMA YAZILARIM

• 5 Ocak 2010 Salı 19:23:04

KARALAMA YAZILARIM

…en gürültülü sokaklarda hatta en soğuk ve sessiz karanlık dar endişe yüklü sokaklarda arıyorum bir umut ışığı çıkış yolu..uzun zaman unuttuğum masmavi gökyüzüne bakmayı deneyeceğim....avunmak için nelere başvuracağımı nerelere kaçacağımı bilemiyorum bir dağınıklık içinde karmaşık duygular içinde bir o yana bir bu yana koşuyorum sanki şehirde....işte böyle..dinlediğim bir hayat hikayesinin kısa özeti..demek insan ara sıra uçurumların kenarından dönüyor avunamadığı demlerde ölmeyi arzuluyor..oysa intihar men edilmiştir kültür ve inancımızda kendi ellerimizle kendimizi tehlikeye atmak haramdır-günahtır..ve maalesef birçok insanımız düşünce-inanç-iman zaafından bu sarsıntıları geçirmektedir..avunmak için yapmam gerekenleri sıra sıra yazıyorum beyaz bir kağıda.. ..beni ancak yaratılış fıtratıma dönmek huzur verecektir ..kalbim ancak vahy’i okumakla lafzatullah’ı dilime alıştırmakla mutmain olacaktır diyorum..bugün en son söz olarak söylediğim cümleydi tartışmacıya....Rabb’imizden gelen her şey başımız üstüne..o ne güzel mevladır sebep ve neticesini bize yaşatır hayatı ve ölümün hakii güzelliklerini öğretir musibet ve nimetleri birbirinden o zaman anlamlı olur tam bir teslimiyet ve inançla durursa insan.. ..kötülüklerin çığ gibi geliştiği günümüzde nefislerimize küsmek zamanı daha gelmedi mi ? .. ..ah insan neleri yazmak istiyor gündüzün renklerinde ve gecenin gizemli nefeslerinde..bugün pelitköy diye bilinen edremit körfezinin en iç kısmındaydım..müthiş-harika bir dünya yakaladım çokca yazıyorum hikaye veya bir romanın ayak sesleri...çok etkilendim görkemli kaz dağlarının hemen yanıbaşımdaki gücü ve denize yansıyan beldeye düşen temiz hava ve içme suları..burası dünyanın inci yerlerinden biri olmalı..bilemiyorum çok şaşkın çok hayret ve çok mutluluklar içindeyim yaşadıklarımdan.. ..meğer tatil her şeyi hallediyor olması ince bir huzur bırakıyor..daha sakin daha telaşsız..sadece kendini ve doğayı dinleme..bir şartla ibadeti hiç aksatmadan..sürekli ibadet ahlakı içinde..o zaman her şey güzel....akşam oluyor gece iniyor gündüzünden daha kalabalık burası çocuklar gibi luna parka gittik çok yukarılarda çığlık çığlık bizi tutan kafeslerin içinde akçay bu çığlıklarla gecenin rengarenk ışıklarından daha fazla eğleniyor deniz bişr başka derin sessizlikte sahil insan kaynıyor körfezin karşı tepeleri ışık yağmuru ilk kez venüs ve jüpiter yıldızlarını yakından gösteren bir teleskopa baktım dönüşte yılduzların ve gökyüzünün sırları hakkında kitaplar okuyacağım... ..içimden sık sık kaybolmak alıp başımı hiç tanımadığım yerlere gitmek geliyor kimsenin de beni tanımadığı .. ..insanda hiç çıkmayan duygudur bir fotoğrafdır bu ..bir ideal beklentidir çoğu zaman gerçekleşemeyen.. ..rüzgarın avuçlarında olmak yeni hayatlara savrulmak olmalı hiç durmayan sessizleşmeyen bir canlılık olacaktır demektir....aynı dalın iki yaprağı gibi olmak kaderimizin tüm safhalarında aynı kalple çarpmak.. ..hayalin geziyor gün batınca mavi siyah gecelerde... ..gerçekci bir yüzleşme ve içten bir sorgulama her zaman üst düzey olgunluktur.. ..hiç şımartmamak gerek nefislerimizi..en acımasızcası ile yüklenmek evet.. ..nefsini arındıran kendini kurtarmıştır yularını nefsinin eline kaptıran yandı yolunu sırat-ı mustakim yapan kurtuldu.. ..anlaşılamamak kadar insana işkence gelen bir duygu yok..hayatım sanki anlaşılamamaklar üzerine kurulmuş gibi..veya insanları hep yakın hissettiğimden yakın sevdiğimden midir nedir ?.bana şiirler yazdırır bu durum ..yazılarla paylaşırım sonra yaşadıklarımı..veya benim de anlamakta geciktiğim çok geç kaldığım güzel duygular hep oldu... dünya ve ötesinde devam eden güzel bir bağ..sürekli bağlılık..ölümsüz sevgi..sevginin anlamı ve tadı.. olumsuzlukları özlemek bile hayatın bir parçası..hatta hiç başa gelinmemiş olması düşündürücü bile olmalı ..hayat gözyaşı ve gülmek arası ..korku ve ümit..mutsuzluk ve mutluluk arasında ..gece ve gündüz gibi..önemli olan ölümsüz değerleri farkedebilmektir.. ..keşke güzelliklerle çevrili bu dünyayı kendimize işkence yeri yapmasak..keşke ahıretin bir tarlası olarak yaşatabilsek.. .o ne zor bir varlıktır bilir misiniz ? ...insan çok şerefli ve üstün yaratılmış olmasına rağmen Kur’an ifadesiyle "..nankör-haris-cahil-hayvanlardan da aşağı-esfeli safilin-hasım..vb "..ne olaydı da kendisine emanet edilen can ve beden azalarını en iyi şekilde muhafaza edip korumasını bileydi..meleklerden de üstün hale gelebilecek insan hayvanlardan da aşağılara düşecek inkar ve isyanı ile....küçük bir tatil beldesi akçay hemen önümde uzanan edremit körfezi birazdan yoruluncaya kadar kulaç atacağım dün akşam dı ve çok garip bir sessizlik vardı bir başıma terasdayım gökyüzü yıldız dolu ay bir yanı aydınlıktı öbür yanını merak ettim işte ben oradayım dedim o karanlık yüzünde olmalıyım.....isterse insan nelere yakın oluyor ki..dün akşamdı uzandığım şezlong dan gökyüzüne seyehat ettim yıldızlardan yıldızlara geçtim ilk kez bu kadar yakındım yıldızları bütün burçları keşfettim sanki..en parlak yıldızın ışığı büyüleyip duruyordu gökyüzünde ona ortak bir yıldız da yoktu ..az önce bir yıldız kayıyordu ve yine az önce bir yıldız sönüyordu..gökyüzü çok aydınlık yere çok yakındı..
..yağmurlu günlere hasret geçen bu günleri herbirimizin kendine mahsus sığındığı çareler olmalı biz insanlar emaneti koruyamadık bu güzelim zengin doğal güzellikleri ve kaynakları tahrip ettik hoyratça tükettik..Rabb’imizin "..İSRAF ETMEYİN.YİYİN -İÇİN AMA İSRAF ETMEYİN..!! " uyarılarına aldırış etmedik..bakalım korku ve endişeler daha hangi tedbirleri almak için bize gerçekleri gösterecek.. ..sabırlı gururun ne kadar benziyor yorgun çileli uzun hayatımın labirentlerine..özlüyor ve çok seviyorum zamana direnen her engeli dağlar gibi geçit vermez sert olsalar da aşmayı sabırla bilen temiz haklı gururunu insanın ... ..bir şelale kadar gururlu benim sevgilim.. bundandır hayata direnerek tutunuşlarım ..

Mustafa kaya
Üsküdar