- 1042 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
dışarda yağmur
dışarda yağmur. ben masamın dağınık kağıtlarını karalıyorum. ifadesi zor duygularıma karşılık gelemeyen sözcükleri, müsvedde niyetine yerli yersiz koyuyorum. kırıştırıyorum sayfaları yine tekrar yazıyorum. anlamam öyle burjuva sözcüklerden, benim sözcüklerim fakir, bir o kadar da köylü olmalı. bir sis inmeli hissiyatıma, inekleri kovalamalıyım halsiz parmaklarıma mahkum bir çubukla. koşmalıyım çocuksu yanaklarım kızarana dek. gömülmeli fikirlerim çimenler arasında belli belirsiz renklere. koklamalı kalemim, en ücra köşedeki papatyayı. inceliğime diken batmalı ki ağlamalıyım, avazım geldiği kadar bağırıp anneciğime koşmalıyım.
anlamam öyle şehir gürültüsünden, ışıklar yıldız avcısı, alınlar gökyüzüne kalkamayacak kadar ışık oyunlarına terkedilmiş. uçurumlar yaşar suratlar, fikirler tutsak ki boyları kısa. kimse bağırmaz öyle, koşanı görenler hayrete kapılır. ipotek yemiş tüm uzuvlar yağı bitmiş bir motor gibi renk verir. uzanacak biryer bulsa düşüncelerim ,betonca misafir edilir ciğerleri sökülür hissiyatımın. düşlerim tinerci olur, yalpalar çıkmaz sokaklarda. öyle sosyete sözcüklere renk vermez kurşunkalemim, fakir bir dünyayı terkederken köprüaltlarına. umursamaz olamam,kıramam eğlence niyetine tabakları, bir yürek kırgın ise toprağına.
sözcüklerim hayalperest değil ki alafranga havuzu olsun. ahlakımın banyosu bir oda değil ki lüks masaj küvetlerine sırtını koysun. sayfamın kirpiklerine rimel değse harflerime allık düşse, hissiyatımın kaşları çatılır da kalbimin sadeliğine havale eder tüm yapmacıkları. bir köy güzeli satır yaşamalı sayfam, yazması nakış görmeli harflerimin. cümlelerimin kuşağı rengarenk olmalı. alınyazısı deyip patika yolları sırtlamalı şarkılarım. kemençemin son teline yeşil gözlerimden bir emanet bırakmalıyım. aklım bir köy çeşmesi olmalı, kontrolsüzce akmalıyım. yosun tutmuş bir taş olmalıyım ağacın hemen yanıbaşında, düşmeli sızılarıma ham bir meyve ki çatlamalıyım dudak kuruluğunda.
sevgili günlüğüm, sisler içerisinde ağlaya ağlaya gelen otobüsün ışığına eşlik eden tasmalı bir köpeğin uluması, hala kulaklarımda. yaprakları sıyırıp cila çeken ıslak rüzigar, seyreylediğim manzarayı bozsa da her şey aklımda.
günlüğüm, sana iliştirdiğim bu notlar belki de seni manzaralı bir hissiyatın okuyucusu yapar, ne dersin....
dışarda yağmur Yazısına Yorum Yap
"dışarda yağmur" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
5 Ocak 2010 Salı 13:55:13
Güzel anlatılmış duygular...
Yalnız her cümlenin başı küçük harfle başlamış, noktalama işaretleri pek dikkatte alınmamış gibi,
böyle olunca iş ciddiyeten uzaklaşıyor sanki... Emeğiniz sel sularına kapılmasın!.
Selamlarımla
mehmedim61
@mehmedim61
bilakis emeğimin sel sularına kapılmasını isteyecek kadar,aykırıyım.şekil kanserine tutulacak hiçbir harfim yoktur.ben cümlelerimi yatalak bırakırsam,işte o an hissiyatım elinde reçeteyle noktanın virgülün peşinde dolaşmaktan halsiz kalacaktir.hissiyatımın baş harfi büyük ya da küçük olmuş,ne çıkar.felçli bir hastaya biraz dışarı çık hava al,insanlar dışarda geziyor,oynuyor,zıplıyor ..demek gibi br şey senin ki.
duygularım,şekil tufanına yakalanmayacak kadar usta bir denizcidir...denizciler özgür kaldıkça ağlarında balıklar göreceklerdir.
yorumunuz için tşk ederim.
duygularım,şekil tufanına yakalanmayacak kadar usta bir denizcidir...denizciler özgür kaldıkça ağlarında balıklar göreceklerdir.
yorumunuz için tşk ederim.