Kalakal...
Öylece kalakaldın ben giderken hiçbir şey yapmadan hiçbir şey söylemeden kalakaldın, beni, sevgimizi her şeyi hiçe sayıp cesaretsizliğine saklandın.
Yalanmış her şey seviyorum, sensiz yaşayamam, ömrüm seninle geçsin istiyorum demelerin, en ince ayrıntıya kadar kurulan hayaller her şey yalanmış, ne acı, bu kadar kolay mı zannediyorsun? YALAN dı. Deyince bitiyor mu sanıyorsun, bitmiyor geride inançları, hayalleri kaybolmuş, yüreği en derin yerinden yara almış, yıkılmamak için dimdik durmaya çalışan, ağlamak haykırmak isteyen ama boğazında bir yumrukla gülmeye çalışan, senin oyunların gibi sahte güçlüyü oynayan biri kaldı arkanda. Sen artık her şeyden kurtuldun sanıyorsun değil mi? Yazık sana yanılıyorsun, asıl şimdi başlıyor hayat zannettiğin. İhanet ettiğin, aldattığın insanların arkandan savurduğu ahlarla savaşın. Bakalım şimdi korkup nereye saklanacaksın? İşte ben giderken nasıl kalakaldın aynı öyle kalakal. Bir başına acılara karşı geleme, yan öyle yan ki yüreğin parçalansın, ölmeyi iste acılardan kaçmak için ama öleme yaşa eğer yaşamaksa seninki. Yalanlarınla, oyunlarınla gurur duy hep bu yolda devam et, sen ikinci tekil şahıslara ihanet olur sana sen demek senin gibilere sıfatsız kelimesini kullanmak gerek. Yazılası birçok şey var ama sana değecek ne kelime var nede cümle. Yazdım bunları içimden geldi öylesine.
Artık ben yaşayacağım hayatı, sen ömrün boyu pişmanlıklar yaşayacaksın keşkeler dolanacak dillerine, nafile hiçbir şey kar etmeyecek kalakalacaksın beş para etmez kendinle. Hayattın hep böyle devam edecek hiçbir zaman kendi hayatın olmayacak. Çünkü hep başkaları için başkalarının hayatını yaşayacaksın…
YORUMLAR
başkaları için yaşamak evet hep insana birşeyler kaybettiriyor
tebrik ederim güzel satırlardı...
fikret ediş
ren elveda sözcüğünün selzenişini görüyordum.Bu aceleyle söylenmiş bir söz olsada ,ayrılıktan yanaydı gözlerin ,yüreğinin dur değişine aldırış etmeden gitmekti.Biliyorum her aşkın bir hikayesi olduğu gibi bu aşkında bir hikayesi olacaktı.Adını koyamadığımız,çarmıha gerilmiş duygularımız ve hiçe saydığın sevdamız kalacaktı dürülmemiş bir aşk günlüğünde.Ama isimsiz kalacaktı takvimlerin 19/01/2009 'u göterdiğinde,biliyorum sende yıkılmıştın o gün,ama belli etmedin.Gidiyorum değişinin ardındaki felaketti beni yıkan.Bir süre öylece kalakaldım.Seninle ilk buluştuğumuz yerde ayrılık çanları çalıyordu artık .Ne diyeceğimi bilemedim.Dur gitme desem,durmazdın biliyorum.Sen seçimini çoktan yapmıştın ve gittin....
Senden sonrada uğradım senle uğradım yerlere,beraber oturduğumuz yerlerde oturdum.Martılara ekmek verdim eskisi gibi,Ayaklarımı suya koydum bir süre ,Başımı göğsüne yaslar gibi yaslandım bir kayanın üstüne.Nefesine hasret kalmıştı nefesim..Bir süre kendi kendime konuştuktan sonra ayrıldım o matemli yerden.Belkide uğramamalıydım.Hayıflanacak çok şey vardı sadece iç çekmekle yetindim.Bir daha gelmeyeceğini bile bile hayal kuramazdım.Senin için bir oyundu ve bitmişti.
Nereden başlayacağımı bilmiyordum.Piyonlar düşmüş oyun devam ederken sen şahı indirmiştin masama ve işte o zaman kıyametim kopmuştu.Çünkü sen dönmemek üzere gitmiştin.
Öylece kalakaldın ben giderken hiçbir şey yapmadan hiçbir şey söylemeden kalakaldın, beni, sevgimizi her şeyi hiçe sayıp cesaretsizliğine saklandın............................................
Hayattın hep böyle devam edecek hiçbir zaman kendi hayatın olmayacak. Çünkü hep başkaları için başkalarının hayatını yaşayacaksın…
Öylece kalakalsın bakalım...başkaları için sevdiklerinden ,emellerinden vazgeçenler asla mutlu olamazlar...keşkeler kaplarken hayatını iç çekişmelerine dolanır ayakları...güzel bir yazıydı..yüreğinize sağlık..sıkılmadan okudum..TÜLAY MERT