MERAK ETMİYOMUSUN???

• 5 Ocak 2010 Salı 01:15:13

...Ve yola çıktık Kasım’la. Arabayı ben kullanıyordum ormanlık bi alandan geçiyorduk. Kasım doğum sancılarına benzer böbrek sancıları vardı 2 gündür.
Hastaneye filan götürdüm o koca cüssesine dayadılar serumu-iğneyi biraz kendine geldi.
Sonra yolda canımız sıkıldı tabii, Kasım’la yolculuğu eğlenceli bi hale getirmek için aklıma bi fikir geldi benim. ’’Cd’deki şarkıları değiştirerek sööleyelim’’ dedim, ama küfürlü olsun... Çok eğlendik, grup kurcas hatta. Dinlemek istiyosanız ben veya Kasım’la irtibata geçebilirsiniz, hiçbir ücret almadan telefonda sööleriz yaani... Ama koro halinde daha keyfli olur sanırım, aynı anda 2 farklı telefondan bizi arayın, 2 kulağınıza dayayın telefonu sonra. Dansetmek istiyorsanız hoparlörü açın, masa, sehpa, koltuk gibi bi eşyanın üzerine bırakın telefonu soora. Arada gülüyoruz ama, ya da çok iyi uydurursak tebrik ediyos birbirimizi.
Midem bulanıyodu bi bira aldım Migros’tan, bi de dergi aldım, dergiden bi de dvd çıktı. ’’Get Thrashed!’’, attım laptopa, lanet dvdde ses var görüntü yok... Nassı uyuz oldum bilemezsin yaani. Evde deniycem bi de, gene görüntü olmazsa küfredebilirim dvdye. Alt-yazılı bi de, işin boktan tarafıda bu zaten. Filmi alt-yazılı seyrediyosun ama görüntü yok. N’aaparsın!!!
Bi süre sonra alkol tüketimini sonlamaya karar verdim bu arada. Vücuduma giren alkolün haddi-hesabı yok ama halinden memnun. E ööle olcak tabii, bi vucüda girmek, bi kalbe girmek keyfli bişey çünkü. Bişey demiyorum bu yüzden alkol kardeşime. Girsin...
Sigara yasaklarını delmek hoşuma gidiyo bu ara ve kimse bişey demiyo buna. Bazan yemek yediiğim restoranlarda garsonlar gelip ’ abi sigara içilmiyo’ diyo... Bende espri yapıyorum onlara, myhabbet filan koyulaşıyo modumdaysam.
Bu arada mod dedimde, cep telefonumu ’uçak modu’na aldım süper bişii oldu. Kimse arayamıyo seni ama telefonun açık ya, bööle kafayı dinliyosun. Ama sen telefonla takılabiliyosun her türlü. Bi süre uçak modunda takıldıktan sonra, unuttum ben ööle telefonu. ’Lan neden kimse aramıyo aq’ dedim bi süre soonra. ’’hah ulan uçak modundaydı di mi aq’’ dedim soora da...
’Merak etmiyor musun’muydu, merak ediyor musun’muydu neydi bi reklem vardı tvlerde, gazetelerde filan. Ben hiç merak etmiyodum. Bunu da sırası gelmişken sööliym dedim.
Sooora eski bi arkadaşım aradı, son zamanlarda arasıra görüşmeye başlamıştık. Ankara’da o mesela, ben Bolu’dayım ya şuan. Dedi ki bana, ’ beni eve bırakır mısın?’ Takılmış ofisinde, şarap-marap içmiş biraz. ’Tamam’ dedim, atladım arabaya, gittim ofisine aldım ve eve bıraktım. Sonra döndüm Bolu’ya tekrar. Eve bırakırken yolda bana hep küfretti ve ben pek konuşmadım. Hızlı da kullandım bazan, o zaman bana ’yavaş kullan Ahmet İnce’’ dedi. Bolu - Ankara arası 170 kilometre. Yolda mail attım ben O’na, dönerken. 3G teknolojisiyle daha hızlı gitti mailim. Ama ben farketmedim. Yaani belki de aynı hızla gitti.
Oğlum cep telefonumla oynarken bana, ’babacım bu telefonun 3G özelliği var’ demişti bi ara. ’3G ne oğlum’ dedim. Anlattı bana fırlama, çok hızlı veri filan alcakmışım, internet filan acaip hızlı olcakmış, bi sürü şeyi yapabilecekmişim filan. Yeni nesil acaip yaa, ben oğlumun yaşındayken biz malmışız walla... E teknoloji farkı işte. Yaw hep söölerim ama ben ileri teknolojiden tırsıyorum diye. Yeter bööle iyi, kalsın işte. Ellemesinler artık.
Bi de ben Ankara’nın o küçük, tabelalarından nefret ediyorum ben.
Kasım’ın laptopunda bi parça kulağıma ilişti. (Kulağa ilişmek! ilginç) ’Bu ne olm’ dedim. Hoşuma gitti yorum tarzı, sözlerde kıyak. Damardan filan denir ya, ööle bişii. Araba da cdyi kapadım, Kasım’a o parçayı söölettim tekrar tekrar. Bitiriyodu, ’ bi daa sööle’ diyodum sööledi.
Merak etmiyor musun’muydu, ediyosun’muydu, neydi aq takıldı kafama. Ediyosundu sanırım. Yok yok etmiyosundu.
Ahanda çıktı valla o reklam tvde etmiyormusun’muş... Vay be şimdi şimdi raatladım. Şimdi daha kolay hayat, ah ne kasavetti ediyomuydu etmiyomuydu. Etmiyomuş yaa.
Ulan bişii çıkıyo ya piyasaya, hemen onu tamamlayan bişiilerde çıkıyo yaa. Manyak olmuşuz hepimiz yaa.
Elif bana mail atmış 3G’yle alakalı, çok tehlikeliymiş. Radyasyon filan. Bi adam şey demiş hatta, bi sürü bişey demiş. Profmuş adam, elektrik - elektronik üstüne. Çok sakatmış aslında 3G.
Sigara da zararlı ama di mi Elif... Ama sen içiyomuydun içmiyomuydun. Al işte, gene yeni bişey takıldı. Elif sigara içiyomuydu-içmiyomuydu.
Al işte yaa, yaa 3 dakka raatlamıştım aq şimdi gene aynı kasavet.
En iyisi Elif’i arıym ben. Sorcam O’na.
Sordum, içiyomuş hahaaa, raatladım gene yaa. Bööle takılır ya insanın kafasına bişii, ’dilinin ucu’na gelir (dilin ucuna gelmesi!) ’ hah buldum yaa’ filan dersin ama bi türlü gelmez, deli filan oluyo insan o an. Ama bi süre soora hatırlayınca ne kadar iyi hissediyosun di mi kendini. Bu durum 2 kişilikte oluyo ve tuhaftır bişeyden, bi kişiden bahsederken, o iki kişininde dilinin ucuna gelmiyo bi türlü.. IIhh filan, ’aha buldum lan, haa yok o diildi aq’ filan işte. Ama bu tür ikili ortamlarda bulan sen olunca, çok önemli bi bok bulmuş gibi nasılda hafiften gurur duyosun kendinle çaktırmadan di mi.
Bööle tuhaf sosyal tespitler var günlük hayatımızda bulduğum. Ama bi işe yaramıyo sadece ben biliyorum.
Merak ediyomusun, etmiyomusun yüzün dikiz aynamda duruyomu diye.

AhmetİNCE 2009.08.01 Bolulu Hasan Usta Süt Tatlıları