Şimdiye kadar hiç kimse taklit yoluyla büyüklüğe ulaşamamıştır. -- samuel johnson
GÜLAY BİRKL
GÜLAY BİRKL
@gulaybirkl

TABİATTA DÜĞÜN

5 Ocak 2010 Salı
Yorum

TABİATTA DÜĞÜN

12

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

2159

Okunma

TABİATTA DÜĞÜN

TABİATTA DÜĞÜN



TABİATTA DÜĞÜN

Hiçbir şey yoktu aklımda, masaya oturmuş dalgın dalgın dışarısını seyrediyordum. Kar iri iri yağıyor, kuş tüyleri gibi havada uçuşuyordu. Bu
benim kışları her gün gördüğüm bir manzaraydı aslında. Bazen pencereden bakarken dayanamam mantomu, çizmemi kaptığım gibi kendimi karların içinde bulurdum. Karın yüzüme yağmasına yüzüme öpücükler vererek eriyip gitmesine bayılırdım.
Bugün canım dışarıya da çıkmak istemiyor. Şömineli odun sobası kıpkızıl alevlerle yanmakta beni güzel bir rehavete sürüklüyordu. Kar dışarıda bir saniye bile durmak bilmiyordu. Ağaçlar kar çiçekleri açtı, dallar en ince yerlerine kadar karla örtülü. Geçen gün evin önündeki minik kuşlar için koyduğum yem torbası neredeyse karla örtülecek. Kar öylesine uysal öylesine sessiz yağıyor ki düşüncelerim gerilere gidiyor.
İlkbahar diye aklımdan geçiriyorum İçimde sevgiler kabarıyor. Evimin bahçesi kıskanılacak kadar güzel ve renkli çiçeklerle dolmuştu. Kapımın önünden bakmadan seyretmeden geçilmiyordu. Toprak doğurgandı. Süslüyordu tabiatı çeşit çeşit çiçeklerle her yer canlanıyordu. Ağaçların dallarında pıtrak gibi yeni dallar fışkırıyor, yapraklanıyor, yemyeşil kırların arasında sarı, kırmızı gelincikler; sarı, beyaz papatyalar cennet vatanımı cennete çeviriyordu. Yaz gelince çiçeklerin rengi ve şekilleri değişmeye başladı. Artık ilkbaharın o güzel yaramaz çocukları, yazı güzel ablalarına bırakmışlardı. Şimdi daha olgun daha dolgundu çiçekler. Renkler bir renk cümbüşüne dönüşüyordu. Ağaçlar çiçeklerin yerini meyvelerine bırakıyorlardı. Yaz ilerledikçe meyveler olgunlaşıyor, çiçekler çıldırıyordu.
Akşam sessizlikte bahçede aralarında otursanız benim gibi birbirlerine söyledikleri aşk şarkılarını duyar ağaçların kuşlarla dans edişlerini çiçeklerin meltem yeliyle vals yaptıklarını görür. Müziğin sesiyle mest olurdunuz.
Ay aralarına girip sihirli değneğiyle onları sabaha daha canlı olmak için hazırlıyordu. Bu gecelerin bitmez seremonisiydi. Sabah kalkınca hiçbir çiçeğin
boynu eğilmiş olmazdı. Sabaha kadar dans edip eğlenirlerdi. Ama yazın en sıcak zamanlarında çiğ onları sabaha kadar yıkardı. Bu bitmez tükenmez bir görev gibi hafifçe gökten yere iner kimseyi incitmeden yalnızca çiçeklerini yıkardı.
Yazın başlangıcı ve sonu vardı. Yazın sonunda bile solmamak için direnirler en son anlarına kadar capcanlı ışıldarlardı. Sonbahar gelince çoğu direnir, genç kızlığın tadını çıkarırlardı. Biraz daha uzun yaşamak için uğraşırlar arada yağmurların ılık ılık yağmasından canlanır, çiçeklenir bazen küçük bir ayazdan etkilenirlerdi.
Nihayet yaprak dökümü başlar. Ağaçlar ve çiçekler bütün direnişlerine rağmen kendilerini kışa bırakacak bu hava değişikliğinden kurtaramazlar dı. Yapraklar sararır, kızarır uzun müddet yeşil, sarı, kırmızı arasında oynaşır dururdu.
Son kızılyapraklar kına gecesinin kırmızı örtüleri gibi dallarda sallanırken, rüzgârın çaldığı gelin ağlatmayı her birimiz yüreğimizde hissederdik.
Yazın olgun kızları, şimdi evlenme çağına gelmiş her biri kendileri için hazırlanan bu düğün alayının başkahramanı olurlardı.

Bu zengin düğünüdür. Kına gecesi uzun uzun eğlenilir. Yaprak kızıllıkları kına olur ağaçların parmaklarına. Kınaların rengi solmadan beyaz gelinliklerini giyecek, süslenecekler. İşte artık kış da geldi. Lapa lapa kar yağıyor. Gelinlikler dikilmeye başladı. Ama bu o kadar kolay değil. Bir çıkaracak bir giyecekler gelinliklerini. Uygun zaman gelene kadar, biliyoruz ki bütün gelinlikler tamam. Tabiat ana süslemiş kızlarını. Gelinliklerini giydirmiş. Öyle alımlı ve çalımlı duruyor ki. Müzik başladı bile. Ne havası isterseniz var. Karayel, poyraz, ayaz, tipi. İşte tam zamanı kızlar şimdi evlensinler ki ilkbaharda doğurganlaşacaklar.
Aaa o da ne geçen gün ağaca astığım kuşyemi torbası da görünmüyor. Minik kuşum ağacın etrafında bir oraya bir buraya uçarak aranıyor. Hemen pencereyi açtım. Pencere pervazına biraz yem koydum. Sonra eşime dönerek lütfen benim
minik kuşuma bir yuva yapar mısın dedim iki gün sonra pencerenin dış pervazına minik kuşum için bir yuva asılmıştı bile.
Kar lapa lapa yağıyor. Her yer bembeyaz. Dışarıdan çocukların tatlı gürültüleri geliyor. Kimisi kardan adam yapıyor, kimisi kızaklarıyla yokuş aşağı kayıyor. Portmantodan anorağımı aldım, çizmelerimi giydim. Lapa lapa yağan karla
öpüşmek için bende dışarıya çıkıyorum.

Gülay Somer Birkl

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Tabiatta düğün Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Tabiatta düğün yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
TABİATTA DÜĞÜN yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
alaettin usta
alaettin usta, @alaettinusta
7.1.2010 15:15:05
GÜLAY HANIM DOGAYI OKADAR GÜZEL ANLATMIŞSINIZKİ GÜZEL BAKAN GÜZEL GÖRÜRMÜŞ SİZDE KALBİNİZİN GÜZELLİGİİLE BAKMIŞSINIZ DOGAYA ÇOK HOŞ BİR ANLATIMDI BENDE O ÇOCUKLUK YILLARIMA GİTTİM BİR AN TAHTADAN KIZAK YAPIP KARDA BUZDA KAYDIGIMIZ O YİLLARİ HATIRLADIM BENZETMELER DE ÇOK YERİNDE ÇOK HOŞTU ZEVKLE OKUDUM KALEMİNİZ HEP VAR
OLSUN SİZ YAZIN BİZ OKUYALIM SAYGI VE SEVGİLER BIRAKTIM EFENDİM .
emre vehbi alkan
emre vehbi alkan, @emrevehbialkan
7.1.2010 14:46:38
Harika bir yazı okudum... Geçmişe özlem hissettim sanki veya bana öyle geldi. Veya ben geçmişi özlemişimdir. Çocukluğum bir film şeridi gibi geçip gitti gözlerimin önünden...
Evet, ne yapmalı şimdi. Yeniden eski takımı kurup bulutların üstünde kardan adam yapmalıyız.
Çocukluğunu öldürmeye çalışanlara inat.........

Yüreğinizdeki güller hiç solmasın.........

Mutlu kal Can Dost......................
bahattintonbul
bahattintonbul, @bahattintonbul
7.1.2010 11:57:38
tasvirleriniz şahane anlatım desen ayrı bir zevk veriyor yüreklere ,kalbinizin temizliği serilmiş yazınıza..insanın kalbinde ne var ise onu görürmüş doğada,karşısına baktığında siz hep güzelikler ve beyazlıklar görüyorsunuz.Allah bakan o gözlerinize umutsuzluk sevgisizlik ve acı göstermesin der teşekkür ederim bize bu güzelliklerde gezdirdiğiniz için.ayrıca kutlarım sizi sağlıkla kalın can dostum Kaleminiz susmasın sonsuza dekhep yazsın ve dolaşsın

bahattintonbul tarafından 1/7/2010 12:00:52 PM zamanında düzenlenmiştir.
guler birsozu
guler birsozu, @gulerbirsozu
7.1.2010 01:35:18
Hayat ta çok az insanı yürekten sevdim... Sevdigim insanlar dogaldı, doa gibi...
Gülay Birkl gibi...
Büyülü bir yazıydı.
Aslında insan yaşadığı hayata göre şekilleniyor.
Tertemiz sayfadaki yaşanmış, tertemiz inceliklerde beni mutlu edebiliyor,
Belkide sevdigim hasretini duydugum yaşamakaların hikayelerini solumak beni bir nebzede olsa mutlu edebiliyor
Bu yazıda yaşanan sadelikler, ve çok ince anlatım sanki beni dışarı çıkarttı. Lapa lapa yagan karla öpüşmek ihtiyacı duydum.
Çok güzeldi
Var ol Gülay Birkl yüregindeki sevginin kaynagı hiç bitmesin. Can gülen yüzün, her mevsimden bir bahar hafızamda
Unutulmaz insansın
Çok saygılar arkadaşım
GÜLDESTE
GÜLDESTE, @guldeste
7.1.2010 00:13:25
HAYIRLI GECELER CANIMCIĞIM MUHTEŞEM BİR TABLO ÇİZMİŞSİN YAZINDA ÇOK ÇOK GÜZELDİ YAZILARINI HEP BEKLİYORUM OKUMAK İÇİN SEVGİLERİMİ BIRAKTIM KOCAMAN
onurumsun
onurumsun, @onurumsun
5.1.2010 10:36:35
Sevgili Gülay hanım. biz de bekliyoruz bu manzarayı ve bu düğünü ama bir türlü gelmiyor yaşadığım ile. Karı çok ender görüyoruz ilde. Eğer kar çiğnemek istiyorsak köylere gitmemiz gerekiyordu bu yla kadar ama bu yıl köylerimize de düşmedi bir türlü kar.

Çok özel bir yazı. Betimlemeler muhteşem. Kutluyorum kaleminizi ve sevgiler yüreğinize
ilknur doganay
ilknur doganay, @ilknurdoganay
5.1.2010 09:53:37
Kaleminizi çok sevdim..

Harika bir anlatım dili...


Saygı ve selamlarımla
Fikret TEZEL
Fikret TEZEL, @fikret-tezel
5.1.2010 08:23:48
9 puan verdi
Doğa, herhalde en güzel böyle anlatılır. Tebrikler.
Emine UYSAL (EMİNE45)
Emine UYSAL (EMİNE45), @emineuysal-emine45-
5.1.2010 07:41:32
Yazın başlangıcı ve sonu vardı. Yazın sonunda bile solmamak için direnirler en son anlarına kadar capcanlı ışıldarlardı. Sonbahar gelince çoğu direnir, genç kızlığın tadını çıkarırlardı. Biraz daha uzun yaşamak için uğraşırlar arada yağmurların ılık ılık yağmasından canlanır, çiçeklenir bazen küçük bir ayazdan etkilenirlerdi.

Canım arkadaşım, ne kadar capcanlı olduğunu bu yazınla da ispat etmiş oldun. İyi ki seni tanımışım. Yazı betimlemelerle çok güzel anlatılmış.

kutluyorum...

sevgiler...
Turgay COŞKUN
Turgay COŞKUN, @turgay-coskun
5.1.2010 03:04:50
Doğayı ve getirdiklerini harika bir anlatımla, karın yağışlarını, çiçekleri müthiş benzetmelerle okudum..

Teşekkürler...
Zgüneş
Zgüneş, @zgunes
5.1.2010 01:17:37
8 puan verdi
Arı bir dil. Kar taneciklerini yazınızla daha bir anlamlı karşılayacağım süzülürken yeryüzüne kristaller. Tebrikler Gülay Hanım.
Oya gedik
Oya gedik, @oyagedik
5.1.2010 00:28:32
10 puan verdi
Ne güzel bir benzetme ,kutluyorum efendim,yazmak ne güzel ne güzel ,sıradışı bir yazı bu günün yazısı olsun inanın hayran kaldım,kutlarım ve tam puan ...
sevgimle...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.