Sonbahar filmine atıf
YUSUF-U SONBAHAR
Ömrünün sonbaharıydı Yusuf’un adı… Solcuydu, mahkûmdu, tutunamadı hayata. Ömrünün son demlerinde acı gelmişti hayat. Azcık beklemiş çayın acılığını almak için şeker tadında aileye sığınmıştı. Anne son demlerin şekerli açık çayı.. Anne garip, anne mahzun, anne… Ev ise vaat edilmiş toprak. Bohçasında bir yığın acı ve ölümle geldi evine. Ölecekti biliyordu çünkü bıraksan herkes ölüyordu hayatta. Ama onunkisi erken gelenlerdendi. Ciğeri çürük, ciğeri iflah olmazdı artık. Yaşamak için alınan nefesler sancılı birer Azrail oluyordu. Ölüm asılı kalmıştı havada ve yoldaş olmuştu yolda bırakacağına.
Sona yaklaşmıştı başlarken hayata. Çoktan var olan, yeni başlıyordu kısacık hayatına. Komünisti belki de allahsız ama düşüncesiz değil, ruhsuz değil. İnsan bu her zaman her yerde sever ya düşünmez sonunu. Düşünmedi de… Düşüneceklerini çoktan yitirmişti. Tanıdı güzel kızı, yaşam kadınını Elka’yı… Elka yaşamın kadını. Yaşadığı için gördü karşısındakinin yaşanmışlığını. Çünkü hepimizden fazla yaşar yaşam kadını. Sevdi seveni sevebileceği gibi, kadar… Umuttu paylaşabilecekleri bir parça azıkları.
Fakat olmadı mutlu son o sonbaharda. Hüzündü mevsimin adı ve yaşatırdı hüznü adıyla müsemma sonbahar.
Sonbahar filmine atıf
YORUMLAR
Kısa ama derin bir yazıydı. Ben filmi izlediğimde aklımda belirli düşünceler belirmişti. Müsaadenizle paylaşmak istiyorum;
Neden sonbahar? Sizin de bahsettiğiniz gibi Yusuf'un ömrünün sonbaharıydı. Yani dışarıda görülenler aslında Yusuf'un içdünyasıydı. Ki filmin sonlarına dğru dalgaların önündeki sahne o savaşın en güzel yansımasıydı bana göre.
Peki neden ismi Yusuf? İçine düştüğü kuyu yüzünden. Ve çaresizliği yüzünden...
Bu güzel yazı için çok teşekkür ederim.