- 523 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇALIKUŞU'NDAN MEKTUPLAR
çalıkuşu
..ne kadar sabırlıyım nelere cevap veriyorum nelere cevap veremiyorum hayatın o büyük titrek saatlerini gün içinde nasıl geçiriyorum anlatamam sana çalıkuşu her şey evet her şey harap olan sükunet kadar bir bekleyiş içinde olaylar hadiseler geçen giden hayat şimdi daha bir oturuşmuş geliyor bana nasıl ki her genç ömrün bir yaşlılık zamanı ve her yorgunluğun bir dinlenme zamanı vardır tam bir sessizlik olgunluk anıdır bu , işte böyle sanki tehlike sonrası her şeyin güzelleşmesi fırtına sonrası durgunluk gibi kendimi yorulmuş bir kenara atmış gibiyim tüm konuşmalarımı hesaba çekiyorum gökleri düşünüyorum baştan başa siyaha boyanmış sonsuz çöllere düşmüşüm de hiçbir yere çıkmayan yollara düşmüşüm sanki insanlarla konuşmak için cesaret bulamıyorum feryat ettiğimi duymasınlar istiyorum ağır darbeler yemiş olsam da kendimi ufalmış hissetsem de yalnız ve sessiz aşmalıyım bunu kendim başarmalıyım ah çalıkuşu ümit ve iştiyakla sana yazıyorum yaşantımın tüm renkleri ne kadar solgunmuş meğer sen olmayınca her şey herkes seyredilmeye görülmeye değer olmuyor sensiz göremiyorum sensiz bakışlarımın garebetini bir ben bilirim bir de Rabb’im burada soğuk ve yağmur ve rüzgar üşütüyor bazen yakmıyorum sobayı üşümek istiyorum saçma ama böyle işte öyle oluyorum ki dayanılmaz kaldığımda ellerim kımıldamaz oluyor dudaklarım konuşamıyor kendime işkence mi ediyorum hiç doğru değil ama b,ir sebebi var ısınmayı ve rahatta olmayı hak etmiyorum gibi geliyor aç-açıkları dağda-yolda-kışta kalmışları düşünerek beden ve ruhumu alıştırıyorum galiba bana bir müddet yetiyor bu garip değil mi çalıkuşu buna kendime niçin yapıyorum sensizliği anlatabilmek için sensiz böyleyim ben bugün de çok soğuk ve ellerim kalem tutmayacak kadar oldu sobayı yakmalıyım artık saat 21.35 yalnızım ve üşüyorum mektubumu kısa tutuyorum senden gelecek mektubu sabırsızlıkla bekleyeceğim …
mustafa kaya
istanbul
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.