LÜKSEMBURG VEEE ALMANYA KÖLN
15 08 2008 perşembe
Paris i geride bıraktıktan bir süre sonra yol boyu yeşillik hakimdi katır tırnakları da ayrı bir güzellik veriyordu otobüsümüz iki saat sonra dinlenme molası verdi Şampagna benzin istasyonuydu Fransa nın Marseyyez civarı rehberimiz Lüksemburg hakkında genel bilgi veriyordu en gelişmiş ülkelerden biri kişi başı gelir düzeyi en fazla olan bir ülke meşruti monarşiyle yönetilmekte olduğunu belirtti . Hafif bir müziğin sesiyle etrafı seyrederken
Fransa Lüksemburg sınırında öğle yemeği molası verdik Auto grill Metz civarında
yemek self servis ben zerdaçallı pilav üzerine erikli nohutlu havuçlu bezelyeli tavuk aldım işaretle hep az az dedim
Kasiyerde çok toplu bir bayan vardı benim aldığım yemeği görünce şaşırdı tatlı tatlı gülümsedi bende tebessümle
petite petite yani küçük küçük dedim ikimizde gülmeye başladık saat 14 yağmur hala devam ediyordu hava biraz serindi
Lüksemburg da almanca fransızca karışımı bir dil konuşulmaktaymış bağcılık burada önem taşımakta saat 15 te Lüksemburg a girdik yemyeşil yol kenarları ormanlık kuzey den Lüksemburg şehrine giriş yaptık ikinci dünya savaşıyla ilgili meçhul asker anıtı Notre dame katedrali gördük başbakanlık ve bakanlıkların bulunduğu yerden geçtik buralarda terör olayları yaşanmadığından yakından görebiliyorsunuz galiba 14 millet vekili varmış meclis binasının önünden geçtik sonra alışveriş merkezlerini dolaştık akşam yemeğini pizza hut ta tercih ettim domates çorbası ve çocuk mönü pizza istedim birde portakal suyu sonra yakınlarım tatlı istedi ben dondurma bana üstü kremalı kocaman ve süslü dondurma gelmez mi
saat 19 09 otelimize yerleşmek üzere yola çıktık otelimiz iki yıldızlı ibis otel di yeşillikler arasında şirin bir yerdi
16 05 2008
Sabah altıda kahvaltıya indik açık büfeydi gene fazla çeşit yoktu Llüksemburg tan hareket ettikten 20 dakika sonra Almanya sınırına girdik yaklaşık ikibuçuk saat yoldan sonra aAlmanya sınırındaydık Almanya dada yol boyunca yeşillikler hakimdi
Şaat dokuzu dört geçe Köln e doğru yoldayız neskafemi yudumlarken etrafı seyrediyorum hava kapalı ama arasıra güneş yüzünü gösteriyordu
Köln kolonya parfüm anlamına geliyormuş buranın kendine özgü birası i meşhurmuş Türkler okadar çok ki rehberimiz yüzde doksan diyebiliriz dedi Almanlara eskiden Germen derlermiş İskandinav ırkının bir kolu olarak bilinirmiş taşımacılıkta almanya çok önemli bir ülkeymiş sanayi deyince burada araba sektörü başta gelirmiş
Köln katedral ini gezdik dünyanın en yüksek tavanlı katedrali Köln festivalleriyle de ünlü
alışveriş için serbest zaman verildiğinde inanır mısınz bir çok Türk le karşılaştık sohbet ettik mağazadan yeğenime çigili bir tşört kendime mavi renkte ince bir kazak aldım inanırmısınız hediye için değişik birşey bulamadım ben
Öğlen yemeğini nezih bir lokantada yedik labada salatası meyve suyu soğuk et patates kavurma ve fırından yeni çıkmış sıcacık ekmek çok güzeldi arabamız saat 13 de Hollandaya doğru hareket etti
Avrupa ülkesi olarak Lüksemburg u çok beğendim insanları gayet şık saygılı kültürlü parkta elinde kitap okuyan çok kişi vardı Almanya da bir özellik göremedim sadece yüksek binalar alışveriş yerleri yarın Hollanda izlenimlerimi yazacağım en içten sevgiler
NOT RESİM LÜKSEMBURG TAN BİR GÖRÜNÜM RESİM NEŞE KIZILYAR
YORUMLAR
Sevgili şairim Almanya, Hollanda, Belçika'ya gitme ve oraları gezme imkanım oldu. Bu imkanı bana yaratan can dostum ılavuza çok teşekkür ediyorum. Ben üç ülkeyi de çok beğendim. En azından insanhaklı yönünden bizi kat kat geçmişlerdi. Özellikle Hollanda beni cezbetti. Yaşlılarına ayrı bir özen, çocuklarına ayrı bir itina gösteriyorlardı. Tüm yollarda bisiklet yolu vardı ve insanlar araba kulalnmak yerine bisiklet ile yolculuk yapıyorlardı. Bir de dikaktimi çeken kimliğimizi söylediğimizde lokantada ayrı yemek veriyorlardı. Yani domuz eti karışmamış yemekler veriliyordu. Beliçikada da aynı durum ile karşılaşmıştım.
Ben Almanya da Diseldorf tarafındaydım. Ve oranın yüze ellisi Türk tü.
Anılarınızı okumaya devam edeceğim. Sevgiler yüreğinize. Teşekkür ederim paylaşımınız için.