Seni düşündüm bu gece ben
Mesafe hesaplarının yanlışında, gözlerimin karardığı, nefesimin tükendiği, üzerime yıkılan duvarların ağırlığında, kendime dar geldiğim bir zamanda
önce varlığın,
sonrasında sesin ilaç gibi gelmişti.
Güne başladığım heyecanda olmuştun dudağımda saklı gülümseme eşliğinde, gözümü açtığım ışıkta hiç göremediğim varlığını sevdim önce.
Dokunmaya kıyamadığın renkleri anlatırken sen, gözlerimin içine doldun, bir bakışa binlerce anlam yükleyen yüreğinin peşinde olmak istedim,; sessiz, küçük adımlarla ve hiç hesapsız…
Senin gözlerinden baktım birkaç kelime ile dokunmuş kısacık öykülerde; hayata, yaşanmışlıklara, sevgiye, aşka ve sana. Devamında yol oldun yarına, bekli de yaşadığım günün en güzel müjdesiydi, küçücük yeşil ışığın ardında, bir yerde, bir şekilde yüreğimin sesine uygun nefes alıyor oluşun.
Çok, pek çok sevdim ben…
Yüreğinde akıl almaz boşluklar oluştuğunu,
güneşi uğurlarken sessizce ve aslında çok güçlüyken sen, her bir hücrende hissettiğin takatsizliği,
gitmekten, gelmekten en çok ta beklemekten yorulduğunu,
ayak izlerine çok büyük sevgiler gömdüğünü,
içine akan nehirlerin ardından gözbebeğinde saklanmış sevgili fotoğrafını gizleyemediğini,
ve
her şeyin en doğrusundayken, yanlışların içinde boğulduğunu,
sabrın giderek daralan cenderesinde denge kurma çabasındayken sıkıştığını, bildiklerinle yola çıkıp öğretemediklerinde uzun molalar verdiğini,
manada yoğunlaşmaya çalışırken sen, anlamın sığmadığı bulmaca karelerinde dakika dakika yenildiğini….
Sevgiye açım dediğinde aslında senden taşan sevgiyi toplayacak küçük bir kucak aradığını…
Anlayamamış olduğumu sandığın her an acıtarak dokundun yüreğime ve tonlarca ağırlık olduğun kirpiklerimden içime süzüldün sessizce.
İki damla gözyaşında yeniden doğmak gibidir aşk...
İnandığın anda sevgiye, geriye giden adımlardan yana çevirmezsin bakışlarını ve "bir adım daha" dersin, yüreğinin götürdüğü yere giderken.
Çok severken sevgiye dokunamazsın ama yine de parmak uçlarından akan kıvılcımın yangınında erirsin…
Yaşarsın,
yaşarken, dilinden dökülen en güzel sözde o an ı yaşatırsın.
Sesinin gölgesi düşerken sevgili üzerine sevgi tohumları ekersin ateşin ayak izlerine, rüzgarın değmeye çekindiği mahremiyette ıslak, kaygan bir yol olur aşk, gözlerini kapatırsın kapanmış gözlerde kaybolurcasına karışırsın, binlerce renk işlersin karanlığa ve
asıldığında narin bir ipin güçlü düğümüne bir çift göz çukuruna gömmek istersin kendini kirpik gölgesi örtülürken üzerine…
Yarını getirmese de bize günün müjdecisi ışık, umurumda değil.
Yaşadığımız o an da, sevgi doldurduğumuz yüreğe değen bir nefeste kurşun hızında ömür tüketebiliyorsak ve aşk olduk biz diyebiliyorsak.
Çok küçüğüm ben ellerinde
ve
hiçbir şeyin en çoğunu istiyorum acemice...
YORUMLAR
bazen mişli geçmiş zamanlarla dile gelir aşk
sevmiştim onu dersin
sevmiştim ya..
bazen gül kurusu akşamların alaca karanlığında
gün batmaya yakınken bazen
bazen ise bir fırtına öncesi sessizlikte
sevmiştim onu dersin
...
ardından yapraklar dökülür
dev olur dalgalar..büyür
umut rıhtımlarının az ucunda..ötede
bazen kızıl ufukların ihtişamında bir yerde
filizkıranlardan dahi medet umarsın
dalgakıranlarda kalan kırık-dökük anılarla..
ve yetmez hüzünlü yağmurların bereketi..ruhuna..
düşlerinin ta orta yerinden düşerken gözlerin boşluğa
bakmayı bilemezsin
yaşamayı ise hiç..
...
ad.tel/fanties // ama sen düşerken gözlerimden
hiç yaşarmadın