2009 ne diyor...........
Her yılın son günü hafızamla hesaplaşırım. Yıl içinde yaşadıklarımı bir kez daha düşünür, olmadı... notlarımı, mektuplarımı ve verdiğim tüm sözleri bir kez daha gözden geçirir, süpürürüm takıntılarımı.
Yıl içinde yaşadığım şeyler yitirmesin anlamını, sahip olduğum hiç bir şey kaybolmasın ve verdiğim sözler unutulmasın diye.
2009 Yılının son gününde eski bir alışkanlığımı yinelerken yine şaştım kendime. Hayıflandım yine... ” Balık Hafızalı” yız biz insanoğulları diye.
Gürsel Cengiz dostum geçenlerde bir e-mail göndermişti. Okuduğum zaman, paylaşım için gönderdiği bu yazıyı saklamıştım. Yitip gitmemesi ve değerini koruması için.
İşte dostlar...Belki de 2009 yılında aldığım en güzel armağan saydığım bu yazıyı, ben de sizlerle paylaşmak istedim.
Umarım her şeyimizi borçlu olduğumuz, Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ü ve ülkemizin bekası için bize bıraktığı düşüncelerini unutmadan ve sorumluluk duygumuzu yitirmeden söyleriz onun sözünü.
...........”NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE”........
Gürsel Cengiz dostum tarafından gönderilen ileti notu.............alıntı.
...................................................................................................
Ahmet Bey , sabah saat 7.00’de
*Casio** masa saatinin alarmıyla gözlerini açtı.
*Puffy** yorganını kaldırdı.
*Hugo Boss** pijamalarını çıkarıp
*Adidas** terliklerini giydi.
*WC** ’ye uğradıktan sonra banyoya geçti.
*Clear** şampuan ve
*Protex** sabunuyla duşunu aldı.
*Colgate** ile dişlerini fırçaladı.
*BRAUN** ile saçlarını kuruttu.
*Bill’s** gömleğini ve
*Pierre Cardin** takımını giydi.
*Lipton** çayını içti.
*Sony** televizyonda medya özetlerini ve
*flash** haberleri izledi. *
*Citizen** kol saatine baktı. Aile fertlerine
*’BYE’** deyip
*Hyundai** otomobiline bindi.
*Blaupunkt** radyosunu açarak,
*rock** müziği buldu. Ağzına bir
*Polo** şeker attı. Şehrin göbeğindeki
*Mega Center** ’daki ofisine varınca,
*Toshiba** bilgisayarını çalıştırdı.
*Microsoft Excel’e** girdi.
*Ofisboy** ’dan
*Nescafe** ’sini istedi. Saat 10.00’a doğru açlığını yatıştırmak için
*Grissini **yedi. Öglen
*Wimpy’s Fast Food** kafeteryaya gitti. Ayaküstü,
*Coca Cola** ve
**hamburgeri **mideye indirdi.
*Camel** sigarasını yakıp
*Star** gazetesini karıştırdı. Akşam üzeri iş çıkışı
*Image Bar’** a uğrayıp
*JB’** sini yudumladı, sonra köşedeki
*Shopping Center** ’a uğradı... Eşinin sipariş ettiği
*Ariel** deterjan,
*Ace** çamaşır suyu,
*Palmolive** şampuan,
*Gala** tuvalet kağıdı,
*Sprite **gazoz ve
*Johnson** kolonyayı alarak kasaya yanaştı.
*Bonus** kartıyla ödemeyi yaptı.
Hafta sonu eşi Münevver’le
*Galleria** ’ya giden Ahmet Bey,
*Showroom** ’ları dolaşıp
*Converse** ayakkabı, *
*Lee Cooper blue jean** satın aldı.
Akşam evde bir gazetenin verdiği
*TV Guide* ’a göz atan Ahmet Bey, kanallar arasında
*zapping* yaparak,
*First Class*,
*Top Secret*,
*Paparazzi* gibi programlar izledi. Aynı anda
*Outdoor* dergisini karıştırdı.
Uykusu gelen Ahmet Bey, televizyonu kapatıp yatak odasına geçerken, kendini mutlu hissetti.
** ’Ne mutlu Türk’üm diyene!’**
diye gerindi ve uyudu.
*Hâlâ da uyuyor.
Ne zaman uyanacağı da belli değil?