- 878 Okunma
- 14 Yorum
- 0 Beğeni
ORDUYU YIPRATMAK !
Memleketin gündemine bomba gibi düşen bir olay !
Soruşturma safhasında olduğu için konuşulmasının, yorum yapılmasının zarar getirebileceği, yanlış anlaşılmalara neden olabileceği, çok hassas bir konu.
Fakat en çok mağdur olan, en alt tabakada ve en altta kalan - ezilen - kesimin bir üyesi olarak, konuşmayan yalnız biz mi kalacağız ?
En etkili ve açık tarifi ; ’ fillerin tepişmesi, karıncaların ezilmesi ’ dir bu olayın !
Memlekette bir taraftan ekonomik krizin etkileri had safhaya ulaşmış, işsizlik, yoksulluk almış başını gidiyor. Öldürücü bir salgın hastalık, kurbanlarına her gün yenilerini ekleyerek ve artarak devam ediyor. Tarihimizin periyodik olaylarından ’ Kürt isyanları’ nın bir yenisi daha sahneye çoktan konmuş bile. Ülkemin askerine, polisine, insanlarına, iş yerlerine saldırı var. Bunların yaptıklarına karşı, yakınlarını, mallarını, iş yerlerini kaybedenler ve ülkeyi korumayı kendilerine vazife bilen Milliyetçiler de onlara karşılık vermek üzere sokağa inmeye başladılar !
Böyle bir günde darbe hazırlığı yapma iddialarıyla bazı ordu mensupları suçlanıp, göz altına alınıyor. Yetmiyor ; suikast iddiaları ile ordunun en gizli odalarına girilip, evraklar inceleniyor, subaylar tutuklanıyor.
Birileri zaten çoktan hazırlanmış, orduyu karalamaya ! Onlar hiç de yargı sürecinin tamamlanmasını falan beklemiyorlar ! Tamam ; ’ Ordu sivil iktidara karşı suikast hazırlığında !’
Genelkurmay, siyasetçiler gibi çamurda yıkanmamış! Karşı savunmaya geçme gayreti içine girmiyor. O, Türk yargısının bağımsızlığına gerçekten güveniyor. Mutlaka sonunda işin doğrusunun anlaşılacağına inanıyor.
Fakat sivil iktidar çoktan hükmü vermiş bile ! Kaybedilmeye başlayan oylar bu şekilde geri alınabilecek çünkü ! Buraya mağduriyetle gelenler, yine ancak bu yolla ayakta kalabileceklerine inanıyorlar.
Evet ; ordunun da emniyetin de içinde yanlış insanlar barınabilir ! Kötü amaçlı kişiler, ne kadar zor da olsa, ordunun içine bile sızabilirler.
Fakat ordunun içinde olabiliyorsa eğer, siyasetin içinde de hainler olabilir ! Hem de bu ihtimal çok daha fazladır!
Meclisimizde bulunan seçilmiş kişilerin sicilleri incelendiğinde önümüze kapkara bir tablo çıkmaktadır ! Dokunulmazlıkların kaldırılmasından korkan onlardır ! Sivil hayatta çalıp çırpıp, milletvekili dokunulmazlıklarına sığınan askerler değil, sivil siyasetçilerdir ! Öyleyse onların aralarında hainlerin olma ihtimali muhakkak ki çok daha fazladır !
Evet, bağımsız yargı işlemelidir ! Hem de herkese karşı. Asker ,sivil ya da siyasetçi , herkes için yargı yolu açık olmalıdır. Peki öyle oluyor mu ?
Genelkurmay, karşı savunmaya geçmiyor diye, orduyu yıpratmanın, karalamaya çalışmanın kime yararı olabilir ? Sadece sivil iktidara ! O da görünürde, yani zahiri .
Bir düşünelim bakalım : Son yıllarda, özellikle orduya sızmaya çalışan hangi grup var ? Bu grubun , bu günkü siyasî iktidar ile yakınlığı ne alemde ? Çukurambar’daki yakalanma olayını düşünün. Elde adres yazılı kâğıt, yok efendim yutmaya çalışmak ! Sizce gerçekten, ordunun en önemli birimlerinden birinde çalışan, hem de yüksek rütbeli, profesyonel bir subayın bilerek yapacağı bir davranış olabilir mi ?
Bu olay tam bir senaryo kokuyor ! Bu güzide kurumumuza sızmayı beceren, ordu karşıtı ideolojiye sahip, orduyu yıpratma niyetli bir grubun, sahneye koyduğu tehlikeli bir senaryo ! Şimdilik amaçlarına ulaşmış görünüyorlar. Yandaşları beyanlarıyla orduyu dövmeye başladılar bile. Bizim halkımız da , maaşallah çok kolay kanıyor.
Sivil iktidara yapılacak bir suikast, günün birinde ortaya çıkmaz mı ? Ordu gibi bir kurum, böyle bir basitliğe tenezzül eder mi ?
Son yıllarda iş başına gelen Genelkurmay başkanları, darbe meraklısı olsalardı eğer, çoktan yaparlardı ! Kesinlikle, özellikle Özkök Paşa’dan itibaren gelenler, tam bir demokrasi taraftarı oldukları içindir ki, bu tür hesapların içinde olmamışlardır.
Birilerinin, Ordunun suikast hazırlığı yaptığına inandığını açıklaması kadar, bizim de onların ve yandaşlarının ordumuza komplo kurmaya çalıştıklarını iddia etmeye hakkımız var !
Sonucu yargı belirleyecek, derken ; ister istemez sormamız gerekiyor : Hangi yargı ; sizinki mi, bizimki mi yoksa onlarınki mi diye ?
Bu ayrımı yapan da biz değiliz. Yargının bazı kararlarını ideolojik, işlerine gelenlerini haklı bulanlar yargıyı da o hale getirdiler işte !
( Sabah Gazetesi’nin bu günkü sayısında ; ’’ Mühürlü Odanın Sırrı ’’ başlıklı yazıyı, dikkatlice okuyup, tarafsızca değerlendiren herkes, işin gerçeğini anlayabilir. Lütfen, üşenmeyin, mutlaka okuyun o yazıyı !)
Fikret TEZAL
YORUMLAR
Meclistede çürük tahta var elbette ama orası her fikrin dile getirilmesi gereken yer.
Yargı ve yürütmedeki ayrık otları ( istenmeyen adamlar) vatan millet selameti için ayıklanmalı.
Namaz kılıyor ya da eşinin başı kapalı diye askerler fişlenip atıldı bu ordudan. Hiç ihtilal yapmaktan yada çete oluşturmaktan atılan duydunuz mu?
Mehtap hanımı yürekten kutlarım.
Ordu siyasilerin kurduğu ama siyasi olmayan bir kurumdur.
Çiyasete çekerek en büyük kötülüğü yaparız.
Zaten Genel kurmaybaşkanlığı da bu hassas dairenin aranmasına 3 defa onay vermiştir. Arama ve incelemeler sürmektedir. Sürecektir.
Üzülerek görüyorum ki ORDMUZ bir takım Cumhuriyetçilerden daha cumhuriyetçi çokmıştır.
Üzüntüm demokrasiyi henüz kavrayamayan kafalar içindir.
Yoksa ORDUMUZU KUTLARIM.
sAYGILAR.
Uyur Milletim,
Soyulur Devletim,
Bölünür il il Memleketim,
Nerede Atam, Ülküm, Hürriyetim.
Bu konu hakkında yorum yapmaya kalkışırsak edebiyat defterinin sayfaları yetmez.
Ağzı olan konuşur gündem değişir.
Adamın biri, kadının birine yaratık! der.O yaratık kadının kurt kocaları buna üzülür,bozulur öcala/n/lım der ve senaryo hazırlanır. Her kurumda kendilerinden bir grup vardır, ki olmaması imkansız, adamlar,( ay! ne adamı klavyem yahu..) hainler mecliste.
Çürük tahtalar her yerde olabilir. Yasalar delik olmasın yeter ki..
Saygılar..
ne güzel herkesler canla başla anlatıyor böyle...
görsel medyada avukatlar,yazılı medyada sözde bilginler...
buradada bizler bildiğimiz ve gördüğümüzle kalanlar....
ne kadar akıllıyız öyle değilmi....aklım yarle gök arasını doldursa dahi,sadece tek bir yüzünü ZAHİRİyönünü görebilirim.....GÖREBİLİRSİNİZ....
peki ya BATINİ yönü....
gerçekten sıktı artık bu savunma mekanizması yani...
yeter artık, yargıyı özgür bırakın.... ve bu hareketi "vijdan"lara bırakın eksik kalmış olan o "sız"lama yargılasın vatana tek gözle bakmış her beşeri...ihanet etmiş olan her vatan hainini....KÜRTLER adına bir yılan olan APO neyse,Türkler adına cunta hazırlayıp ülkeyi ele geçirmeye çalışan ERGENEKONCULARDA aynıdır....
Kuranı Kerim Munafıkun suresi....Okuyun ve görün ki Rabbimiz insanoğluna neler anlatıyor.....
Ülkesine hizmet eden insanlar asıldı bu Ülkede....
kim örtbas etti bu derin ve utanmayan suçu peki....
neden o ideoloji yargılanıp başbakan katilleri mahkum edilmedi bu yargı kurumlarında....Cumhuriyet yıkılıyor feveranlarıyla dinci parti denip hizmelere el konuldı yıllarca....Şiir yüzünden mahkum edildi insanlar.....bir kaç mısra şiir devletimi yıkacaktı peki.....kimlerdi bu maskenin ardında saklananlar.....kimlerdi.....
biliyorsunuz aslında ve ben, şuraya onlarca isim yazabilirim.....peki sizler ne yazabilirsiniz.....
hangi sistem korudu suçluları....
devleti içten çökerten güçler özgürce dolaşıyor sokaklarımızda hala...katiller sokaklarda....banka soyguncuları sokaklarda..... veya yurt dışında....
size bir şey daha hatırlatayım yazmışken bari...
bir banka vardı çocukken reklamlarda ismini tanıdığım.....
İMAR bankası.....kim boşalttı bu bankayı....iktidarda AKP veya islamcı bir partimi vardı.....devlete hizmet yerine,yalayıp yuttular paraları....
işsizlikmiş,geçim sıkıntısıymış,Ülke bölünüyormuş,Laikler çağdaşlar dostmuş,Kürtler ve İslamcı cemaat ve toplum hepten zararmış....
biz hep bunu böyle görmedikmi....böyle olduğuna inandırmak istemedilermi hep...
neden bunları kabul etmiyoruz....bu kadar mı ağır geliyor kabul etmek insanlara...
AKP dışında başka bir dert yok, olmadı, olmayacak Ülkemizde sanki....
bu kalbur daha çok su kaldırır sayın yazar....bekle
yin ve görün sizler....
içten ve dıştan birlik
olup,Diyarbakır,Siirt,Hakkari,Mardin,Sivas,erzincan ve daha bir çok şehir ve o şehirde yaşayan insanları zan altında bıraktılar... doğru değilmi....
daha geçen günlerde 92 de şehit edilen askerlein ihmal kurbanı olduğu açıklanmadımı.....paşanın biri bir diyerini suçluyor......tamamıyle trajı çok komik bir yasemince.....
ağlasakmı gülsekmi bilemedik ki....
gelcek olan seçimlerde AKP yine ülkenin başında olacak yani......emin olun bundan.... yüzde-% emin olun hemde..
daha temizlenecek çok kurtlu ideolojiler var....
ve evet ülkeyi gerçekten ALLAH KORUDU....VE KORUMAYA DEVAM EDECEK ÇÜNKÜ BU LKE PEYGAMBERİN PARMAĞI İLE GÖSTERİP İŞARET ETTİĞİ BİR İSLAM DEVLETİ.....
bu topraklarda TÜRKİYE CUMHURİYETİ VE MÜSLÜMAN BİR MİLLET BARINMAKTADIR....
ÇANAKKALE VE SARIKAMIŞ ONURUMUZDUR VE ORDU İŞTE BÖYLE OLMALIDIR.....BÖYLE BİR ASKER VE MİLLETV İSTİYORUZ TOPYEKÜN......
selametle.....
Mehtap S.Hümeyragül DALLI tarafından 12/28/2009 3:19:39 PM zamanında düzenlenmiştir.
Bence yargılanmalıydılar. Yaş nedeni ile en fazla ev hapsi alacakları içindir belkide dokunmamaları. Zaten ev ile hastahane arasında geçiyor ömürleri.
Keşke mecliste birlik sağlanıp en azından resmen kınansalar.
Başka amacı olanlar da çıkabilir.
Ama suistimaller olabilir diye insanları haklarından mahrum bırakamayız.
Bu zülüm olur.
Demokrasi de kendini korur. Bu hususta kanunlar çıkarabilir.
Ordumuz göz bebeğimizdir ama siyasete çekersek kirlenir.
Sivil iraden,n emrinde vatan müdafası için kışlasında ve görev verilen yerlerde hizmet etmelidir.
Banu Uludağ kardeşim da siyasilerin yasama görevini bile neredeyse orduya vermiş.
Yasama, yargı ve yürütme güçleri farklı işler. Birbirinin yerini alamaz.
Polis, jandarma ve asker yürütmenin dışına çıkarsa rejim tehlikeye düşer.
Bunu bilememek için aptal olmalı insan. O zaman ordumuz siyaset yapamaz.
Bir kanaat taşıyamaz mı?
Elbette taşır ve endişeleri varsa siyasilerle paylaşır, onları bilgilendirir.
Hepimiz iyi niyetle yazıyoruz ama hassas konularda bazen yazmamak yazmaktan evladır.
Saygılar.
Yargının tarafsızlığını, adaletin işleyişini istememek gafletin alâsıdır ! Hepimizin ortak temennisidir.
darbelerin olmamasını, darbecilerin yargılanmasını herkes kadar isterim.
Amaç buysa eğer, darbe yaptıkları kesin olanlar orada ; buyurun yargılamaya onlardan başlayalım !
Sayın Tezal; yazılarınızı takip ediyorum.
Genelde beğeniyorum.
Bu yazınızda yarıya kadar iyi gidiyordu. Ülke hakkında ki tesbitleriniz doğruydu.
Lakin Hem yargıya güvenmeli deyip hemde yargı kararı ile hatta hakimin emrine rağmen askeri bir birlikte açılmayan kapıları savundunuz.
Üstelik bu dairenin de özel bir konumu varken.
Ordumuz halkından korkmaz.
Ama sizde söylüyorsunuz ki kötü niyetli sızıntılar olabilir.
Bunun örneklerini çok gördük.
Darbe çağrışımı bile yapmak vatana ihanettir.
Kanunen de suçtur.
Darbe ve cunta meraklıları ordumuzda yoktur demek saflıktır.
O halde bırakınız Adalet işlesin.
Kafa karıştırmanın bir alemi yok.
Saygılar.
Bence askere gidip de, oranın işleyişini bir kez gören, TSK hakkındaki düşüncelerini yeni baştan gözden geçirir. Mantıksızlığın mantık olduğu bu yerde yaşananları nasıl anlatsam? Ben kendim koskoca albayın, sırf sivil botlarını kantinde unuttuğu için bir genci yerde tekmelediğini gördüm. Bir yüzbaşının çay parasını denkleştiremeyen çaycıyı tellere yaslayıp yumruklamasını... Ve bir başçavuşun yirmi yaşında bir delikanlıya ağzı alınmayacak galiz küfürler edip, sonra ona tekrar ettirişini... Ordu psikolojik harekatın kralını bilir dostlarım. Yeter artık, gözleri kapalı yaşadığınız. Her kurumun eleştiri alması, gelişmesi için şarttır. Yerim yıpratmayı. Ülkesinin demokrasisini yıpratacağına, ordu yıpransın daha iyi...
Ortada dönen komplolar ,TSK üzerine dönen dolaplar çok aşikar.
Bakıyorumda olmayacak /artık bu devirde olamayacak darbenin korkuttuğu insanlar,bu kadar ne şeriattan ,ne ülkenin bölünmesinden( bölünme sadece cetvelle ülkenin ortadan bölünmesi ve yeni sınırın çizilmesi değildir) ne düşman olduğu aşikar bazı devletlere verillen tavizlerden korkuyor.
ben o yüzden bunu korku olarak düşünmüyorum ya.
beynine bir chip yerleitirimiş yetkili ya da siyasi görüşü beli sradan vatandaş , sabah TSK ile kalkıyor akşam TSK ile yatıyor.
Allah'a çok şükür hala düşünebilen insanlar var bu memlekette.
Sağa sola ,ya da TV ye bir bakın bakalım ordu yıpratma peşinde olanlar kim? ya şeriat yanlısı ya da DTP -ÖDP vs gibi sözde solcu ama özünde TC karşıtı kesimler.yani laik cumhuriyet karşıtları.Evet,bilerek isteyerek orduya komplo kuruluyor.senoryola ise çok basit,ucuz.
Teşkkürler yazı için.
Sadece ordu içine sızabilmiş bazı çete uzantılarının kötü niyetinin olmasına bağlamak istiyoruz durumu aslında.Sistematik bir planlamanın olmadığına inanmak istiyoruz.
Ama bu ülke darbeler muhtıralar cuntalarla yeni tanışmıyor ki zaten?
Bir alışkanlık ve hesap vermeme gibi durum orada da var.
Hangi darbeci cuntacı yargılanıup hesap sorulabildi.
Üstelik seçilmiş siyasetçiler asıldı bu ülkede.
BU cemaat hikayesi de artık çok ucuz bir argüman olarak görünüyor gözümüzde.
Ne menem cemaatmiş ki, ülkenin altını üstüne getirebiliyor.
Terörle mücadele etmesi gereken güçlerimiz bu cemaat kadar becerikli olamıyorlar mı peki?
BU mide bulandırmak kafa karıştırmak için zaten cuntacı darbeci etöcü çevrelerin ince ince dokuuyup düşünmesi yetrsiz insanlarımıza yutturmaya çalıştığı bir nevresim takımı.Altındaki pislikleri örtmeye yarıyor bir ölçüde de belki.
Cemaati bile bu kadar becerikli olan bir ülkenin yıllardır niçin terörle boğuştuğunu da sorgulamamız gerekli o zaman.
Niye diğer kurumları o kadar becerikli değil?
Üstelik cemaatlerin tuzağına düşecek kadar da yetersiz?
Öyle mi?
Buna inanmamızı beklemiyorsunuz umarım?
Poyrazköye gömülü bulunan silahları hatırlayın.
Tek bir örnek.
Ülkenşn en seçkin sat komandolarının yetiştiği karargah.
Hemen dibine birileri silah getiriyor, gömüyor.
Kimsenin ruhu duymuyor?
Nasıl oluyor bu?
Silahlara boru diyorlar olmuyor
Bizim değil, polis gömmüş, cemaat gömmüş diyenler de oluyor arada :)
Birisi gizlice birliğin hemen dibine silah gömerken yakalanmıyorsa,farledilmiyorsa o birliği Allah koruyor o zaman.
Oraya silah gömecek kadar vakti bulan teröristler, kötü niyetli kişiler, hadi sizin imanızla diyelim kaka cemaatler ya o silahları gömmese de burnunun dibine kadar sokulabildiği birliğe ateş açsaydı ya?
Ben bu kadar tedbirsiz olacağını düşünemiyorum askerimizin.
Ya siz?
O zaman birileri oralara silahların gömülmesine göz yumdu.Nöbetçi mi ayarlandı nasıl oldu bilmiyorum ama başka izahı yok.
Şİmdi aynı zaaf başka noktalarda da var mıdır diye düşünüyorum.
O yüzden sizin kadar pozitif bakamıyorum bu son hadiseye.
öyle bir ortamdayızki ne dogru ne gerçek bilinemiyor.ordumuz tabiki hepimiz için önemli,ama insanın oldugu yerde yetkide varsa bazı sıkıntıların olması normal...bu ülkede herkez hukuk denetiminde oldugunu bilmek durumunda.burdada hukugun gerçekten var olması lazım.merhum usta AZİZ NESİN,İN dedigi gibi hukukmu gugukmu .olmamalı......
"Hangi yargı ; sizinki mi, bizimki mi yoksa onlarınki mi"
"Bu ayrımı yapan da [biz] değiliz"
Yazılarınızda yorumda bulunmasamda takip etmeye çalışıyorum. Dikkat ediyorum "sizli", "bizli" konuşmayı çok seviyorsunuz. Bu biraz fazla "kategorik" bir uslup gibi geliyor bana
Bunun samimiyet veya resmiyet vurgulaması ile alakası olmasa gerek
Yukardaki alıntı yaptığım iki cümlenizi alt alta koyunca "Bu ne yaman çelişki Fikret bey" diyesim geliyor.
Saygılar