SİYASETE SOYUNANLARA İKİ ÇİFT SÖZ...
Düşünürün biri: “Hayatımızda, farkında olmadan yaptığımız hatalarımız bile, bizler için bir kazançtır” der. Anlayanlar için tabi...
Yaptığımız her hatanın, doğruları bulmamızda bizler için birer kazanım olduğunu unutmamamız gerekir
Hatalarımız, bizler için birer kazanım olsa da, bu aynı zamanda hayatımızdan çalınan bir ganimettir de...
Okumak, işi bilene danışmak, hata yapmamızı aza indirir çoğu kez.
Biz, bunu yaşamımızın her alanında görebilir, anlayabiliriz.
Siyasette, toplum hayatımızda, aile içinde, kısacası her yerde...
Dr. Ala Elciraci, hayatta başarılı olmanın ipuçlarına değinirken, şöyle diyor :
“Hayatınızdaki başarısızlıkları yok etmek yada en aza indirmek için, tecrübelerden yararlanın...”
Düşünüyorum da; hayatımızda, bazen hata üstüne hata yapıyoruz çoğu zaman...
yaptığımız hatadan dersler çıkarmak bir yana, aynı hatayı sürekli tekrarlıyoruz.
Ve hatalarımız, bizimle beraber, çevremizdeki insanlara da yansıyor ne yazık ki...
Hatanın affedilmediği bir yer de; siyaset sahnesidir.
Çocukluğumdan hatırlıyorum...
Seçim zamanı, meydanlarda nutuklar atan siyasetçiler, iş başına geldiklerinde, meydanlardaki ahaliye verdikleri mübalağalı vaatlerin altından kalkamazlar çoğu kez...
Plansız, programsız, icraat dönemini geçirip giderler.
Bir daha ki seçim dönemi geldiğinde, sandıktan öyle bir sonuç çıkar ki, sormayın gitsin...
Siyaset deneme tahtası olmamalı. Çünkü hata affetmez siyaset.
Kaybedilen yıllar, yitirilen umutlar...
Şunu çok merak ediyorum:
Halkı yönetmeye talip olan kimseler, hayatın bu olumsuzluklarını hesaba katmazlar mı...?
Can alıcı seller, hayatımızı savuran sel baskınları, salgın hastalıkları...?
Bizi şiddetle sarsan depremleri...?
Ülkeyi yoksulluğa iten ekonomik krizleri, darboğazları...?
Siyasetçilerimiz neye talip o zaman...?
Toz pembe bir hayata mı...?
Deprem olur; “Kötü yakalandık ...”deriz...
Sel vurur; “ Bir bu eksikti...” deriz...
Krizler gelir; “ Hesapta yoktu....” deriz...
Hayatımızdaki bu olaylar, bu olumsuzluklar sanki ilk oluyormuş gibi...
Lider; mazeret üretmeyen, çözüm üreten kişidir.
Biz böyle bildik, böyle gördük...
Siyasete soyunanların bunu bilmesi ve görmesi dileğiyle...