- 7643 Okunma
- 16 Yorum
- 1 Beğeni
KÜÇÜK İSKENDER
Ocak ayı, benim kontrol dönemimdir. Bu dönem yaklaştığında, elimde olmadan ve istemeden gerilirim. Geçtiğimiz dönem, çıkan sonuçlar, pek iç açıcı değil di. Karar, bir sonra ki, yani bu döneme bırakıldı. Bu süreç, dediğim gibi, son derece sinirli, çekilmez, katlanılmaz, tatsız, tuzsuz, saçma, sapan olduğum bir süreçtir. Bu yüzden, bir süre, yazmaya, ara vermek istiyorum. Yine de söz vermeyerek, açık kapı bırakayım..:-)
Bu mola dönemini, alıntı yazılar ve okumaktan keyif aldığım, yazarları, sizlerle tanıştırarak değerlendirmek istiyorum.
Geçen gün, kıymetlim, kitaplarımın tozunu alırken, gözüme ilişti, Küçük İskender’in kitabı. Daha doğrusu kitapları. Hiç okudunuz mu? Oldukça ilginç bir yazardır. Ruh durumunuza göre seçmeniz gerek, okuyacağınız şiirini ya da düz yazısını.
Kimdir diye merak ederseniz İnternet’te bulacağınız bilgi kısaca şöyle olur :
28 Mayıs 1964’de İstanbul’da doğdu. Kabataş Erkek Lisesi’ni bitirdi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde beş yıl okuduktan sonra ayrıldı. Bir süre de İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde öğrenim gördü. 1985 yılından itibaren çeşitli edebiyat dergilerinde şiir ve yazıları yayımlanmaya başladı. İlk ve uzun şiirleri Adam Sanat Dergisi’nin hemen her sayısında yer aldı. Temalarında alışılagelmişin kimi kez tam karşısında yer alan, polemikçi, başkaldırıcı şiiriyle sadece 1980’li yılların değil tüm Türk şiirinin en gözü pek şairi. Fazlaca karışık ve yer yer fazlaca uzun ve çoğaltımcı şiiri özgün çarpıcı başarı düzeylerine de ulaşabiliyor. Geleneksel yöntemler kullanarak yazdığı divan tarzı şiirleri, gazelleriyle de dikkat çekiyor.
Ben küçük bir dip not ekleyeyim, izninizle: Tarz olarak Charles Bukowski’ye benzetilir. Aralarındaki en bariz fark, cinsel tercihleridir.
Size 1-2 örnek vermek istiyorum. Tabi ki en sevdiklerimden. Bir yazarı ilk kez okuyorsanız, eser seçimi, çok önemlidir diye düşünüyorum. Sizi ya tutkunu yapar ya da bir daha elinize almazsınız.
Umarım beğenir ve Küçük İskender okumaya başlarsınız.
DE GÜLÜM
de gülüm! De ki: ela bir günde geleceğim
İstanbul darmadağın olacak, saçlarım
darmadağın. Hepsi, darmadağın!
üzülme gülüm! Toparlanacağız, birlikte,
ayağa da kalkacağız, yürüyeceğiz de gülüm
hem de çelikten toprağını dele dele hayatın!
de gülüm! De ki: bitmiştir umut, bitmiştir
sevgi, bitmiştir güven!
güven bana gülüm!
sana bitmemişliği öğretecek, tattıracaktır
hasretten - hakikatten- ten değiştiren yüzüm!
göreceksin gülüm! Bekle!
hırslarımız, acılarımız gitgide ihanetlere
hainlere, ezilmelere alışacak...
göreceksin – sevinçten ağlayacaksın gülüm - ki
işte o vakit bana – doğrudur! -
şair olmak, seni sevmek pek çok yakışacak!
bak! şiirler var, mektuplar var, çocuklar var
sokaklar var, kediler!
inan bana gülüm, ölüm yok bir tek! ölüm yok bize!
ölüm inananlar için sessizce
kara kaplı kitaplardan çıkartılacak...
göreceksin gülüm! bekle, göreceksin!
Artık hiçbir insan, hiçbir kavga ve hiçbirimiz
Bu dünyada, yapayalnız, umarsız kalmayacak
………….xx…………..
Lütfen Anne
kızının adını sarmaşık koy anne
hayata ve hayale sarılarak büyüsün
oğlunun adını veda koy anne
hayatı ve hayali terk ederek büyüsün
kendi adını cefa koy anne
hayatı ve hayali önüne katıp da sürüsün
benim adımı koymayı, bir zahmet unut anne
hayattan ve hayalden utanıp da çürüsün
……….xx…………..
Lanet bir kasırga mıdır? Ayrılık bilanço mu? Ben kimi üzersem serinlerim, sersemlerim? Ruhu bozuklarla hangi yanlışı doğruya çevirebilirim; ben, gidebilir miyim?
Kısa filmler var hayatımda, yönetmeni özürlü. Yönetmeni ruha özürlü. sevmek, vakitsiz misafir: Kanıtlanamayacak yaranın su gibi geceye karışıp akışı. Oturup yazmış bir sarı tavşan:
S a n a
sana, sana diye başlayan şiirlerden birinden sesleniyorum...
seni seviyorum demek bu kadar basite alınmışken hazır, bende kek yaptım.
evet fırsatçı sevgilim demen gibi hoş değildi, güvenemiyorum demen
ama ben yine küçükken oynadığım çubuklarıma göz attım
susmak, oyun oynamaktan daha zordu, kaçındım.
sana, sana diye başlayan şiirlerden birinden bakıyorum...
dişlerin çürümüyor, dudakların hep güzel, saçın boyada olsa idare eder
zaten kadavra aşkları yaşatmaya çalışmıştık, ben dürüstçe soluyordum, sende neşter.
ben umursamazca ağlarken içimde,
sen üç nokta bir okulundan mezun olmuşcasına coşkulu,
tersten bakmak tersliğin iki uzvu.
sana, sana diye başlayan şiirlerden birinden kızıyorum...
serin kumlardan, kızgın denizlere atlamak gibidir
idealist yaklaşımlarla sosyopat bakmak aşklara, anlamadın,
zaten benim ki musalla taşına ağlayan bir çocuğun kalbinden akan umuttu.
yanaklardan özgürlük aksın diye şakaklara dayanır mı ki silah, dayamadım,
isteklerimi keşke müsvette bir kağıda yazmasaydım.
gördün mü yine kızamadım....
sana, sana diye başlayan şiirlerden birinden itiraf ediyorum...
ben yavaş yavaş sokarken silahı ağzıma, tetik yumuşuyor, okşuyorsun.
yapma bileklerimi bile yanlış dikiyorsun.
evet seni seviyorum diye bitmeyecek
ve evet yastığımda tek bir çapak bile yok sana adanan.
sana, sana diye başlayan şiirlerden birinden ağlıyorum...
acizim işte kabul ediyorum, hıçkıra hıçkıra ağlarken
esrar gibi çekiyorum burnumu.
yanağımı siler misin? Biraz kan kalmış.
seni öpmek, bir sigaradan nefes çekmek gibi bu son gecede, tuzlu
bir sigarayı basmaksa gözlere, sen olmayan bir cümle kurmak gibi, biliyorum
bu aşkta biraz ayrılık kalmış.
bize kalan tek renk kırmızıyken, mavi bir oğlumuz olsun isterdin, neyse
bırak annenin okuttuğu dualar avuçlarında dursun
ve sus, lütfen, içimde biraz umut kalmış.
bir rüya için ağıt yaktım, bak uçuşuyor hala külleri... yeter,
okşadığın tetiğe bas artık bende biraz can kalmış...
sana, sana diye başlayan şiirlerden birinden kayboldum.
sana ölüyorum
Böyle kanar bir olmaz’ın analistliği, böyle susar kalırsın tek sözcük suçluyorsa içinde saklandığı cümleyi
SEVMEK, TANRIYI TANIMAMAZLIKTAN GELMEKTİR...
………..xx……………
Şehsuvar isimli bir şiiri vardır ki, okumanızı tavsiye ederim. Oldukça uzun olduğu ve sizleri sıkmak istemediğim için buraya almadım.
Okumak isterseniz:
www.siirpenceresi.com/sairsiir/kucuk_iskender.htm
Bir de düz yazı örneği vermek istiyorum ama buraya sığmaz. “ Bir nedeni yok Yalnızca Öptüm “.
Bir sonra ki paylaşım da bu olsun.
Eser Aslanlı
izmir
YORUMLAR
Eser hanım,acil şifalar diliyorum.Sayfanıza iyi dileklerimi ve o, anarşist çocuğun HER ŞAİRİN İNFAZI KALEM TUTMASIYLA YAZILIR adlı şiirinin son dizelerini bırakıyorum:
asmadan önce beni
bana o bilmediğim kuşları anlatın,kuşları! onları anlatın
sonra, dilerseniz asın kırk kere üstüste de
leşimi bir kuyunun karanlık çıplağına atın!..
korku da, ölüm de, acı da
insanı yeni bir doğuma hazırlayan sancıdır
ama unutma ki sevgilim sakın
meyve vermeyen tek ağaç darağacıdır!..
çetin altungüneş tarafından 12/28/2009 9:26:28 PM zamanında düzenlenmiştir.
Eser hanım,acil şifalar diliyorum.Sayfanıza iyi dileklerimi ve o, anarşist çocuğun HER ŞAİRİN İNFAZI KALEM TUTMASIYLA YAZILIR adlı şiirinin son dizelerini bırakıyorum:
asmadan önce beni
bana o bilmediğim kuşları anlatın,kuşları! onları anlatın
sonra, dilerseniz asın kırk kere üstüste de
leşimi bir kuyunun karanlık çıplağına atın!..
korku da, ölüm de, acı da
insanı yeni bir doğuma hazırlayan sancıdır
ama unutma ki sevgilim sakın
meyve vermeyen tek ağaç darağacıdır!..
Eser hanım,acil şifalar diliyorum.Sayfanıza iyi dileklerimi ve o, anarşist çocuğun HER ŞAİRİN İNFAZI KALEM TUTMASIYLA YAZILIR adlı şiirinin son dizelerini bırakıyorum:
asmadan önce beni
bana o bilmediğim kuşları anlatın,kuşları! onları anlatın
sonra, dilerseniz asın kırk kere üstüste de
leşimi bir kuyunun karanlık çıplağına atın!..
korku da, ölüm de, acı da
insanı yeni bir doğuma hazırlayan sancıdır
ama unutma ki sevgilim sakın
meyve vermeyen tek ağaç darağacıdır!..
Eser hanım,acil şifalar diliyorum.Sayfanıza iyi dileklerimi ve o, anarşist çocuğun HER ŞAİRİN İNFAZI KALEM TUTMASIYLA YAZILIR adlı şiirinin son dizelerini bırakıyorum:
asmadan önce beni
bana o bilmediğim kuşları anlatın,kuşları! onları anlatın
sonra, dilerseniz asın kırk kere üstüste de
leşimi bir kuyunun karanlık çıplağına atın!..
korku da, ölüm de, acı da
insanı yeni bir doğuma hazırlayan sancıdır
ama unutma ki sevgilim sakın
meyve vermeyen tek ağaç darağacıdır!..
çetin altungüneş tarafından 12/28/2009 7:35:11 PM zamanında düzenlenmiştir.
Geçmiş olsun diyorum öncelikle.
Ben de geçen yıl her tetkik döneminde bırakırdım yazmayı, sayfalarıma uğramazdım. Sonra anladım ki daha bir stressli oluyorum. Yazmak birçok stressimi tuş tıkrtılarıyla boğuyor. Bu nedenle ara vermez olmuştum.
Acil şifalar diliyorum. Yorumlarınıza devam edeceksiniz anladığım kadar ama güçlü kaleminizi özleteceksiniz...
Saygılar...
Sürtük
Uykuya doğru diz çökmüş cam kesiği bir
korkunç hayalin peşisıra
öpücüklere boğulmuş ayrılık lisanı
İşsiz dudaklarda hiç tereddüt etmeyen kelimeler
bir türlü sadede gelemeyen aşklara
akarken ve yuvarlanırken
doğruldu intikal maddi manevi sevdalı
Küçük İskender
Çok geçmiş olsun sevgili Eser hanım. Umarım tahlilleriniz bu dönem çok iyi çıkar ve yeniden aynı enerji ile yazmış olduğunuz yazılarınızı okuyabiliriz.
Sevgiler yüreğinize
onurumsun tarafından 12/27/2009 10:29:41 PM zamanında düzenlenmiştir.