Hayatın gülümseyen ak, pak ve apak bir yüzüyle tanışmak için, bu söyleyişi GERÇEKTEN OKUNMAYA DEĞER...

İYİ OKUMALAR...

......................................................


meselci: Tarihte, Kurtuluş savaşı’nda gerçek nene hatun’u biliyoruz. Ama bu şiir yazan, edebiyata gönül veren nene hatun’un bir ismi yok mu? kısaca kendinizi tanıtır mısınız okurlarınıza sevgili MAMAN?

nene hatun:

--- 26.06.66 Aydın – Söke ilçesinde doğmuşum. İlk orta ve lise tahsilimi aynı yerde bitirdim. Resim dışında tüm güzel sanatlara hissettiğim yoğun ilgi çevrenin ve babamın olumsuz bakışına rağmen 1985 yılında tiyatro sevdasıyla başladı. S A T ( Söke Amatör sanat) tiyatrosunda yine Sökeli yazar Zeki Özturanlı’ya ait, yöremizden olan Bafa Gölünün konu edildiği “Batak Göl “ isimli tiyatro eserinde başrol (Fatma Ana yı ) oynadım.

1986 Davutlarda akraba ziyaretinde olduğum bir günde teşvik edildiğim festival içinde yer alan Türk Halk Müziği dalında Azeri bir şarkıyla katıldım. Katıldığım bu yarışma sonunda birincilik ödülüne lâyık bulundum.

İki yıl sonra yaptığım evlilikle bu güzellikleri içimde hatıra diye sakladım. Şimdi 19 yaşında üniversite eğitiminde olan büyük kızım Zeynep ve bu yıl üniversiteye hazırlanan Selin isminde iki güzel çiçeğe sahip bir anneyim.

27.07.2008 de Edebiyat defterine dahil olduğumdan bu yana 50 ye yakın sevgi içerikli çiçiek çiçek açılan şiirlerin sahibiyim.
İnşaAllah nice nice güzel çiçek güzelliğinde şiirlere…





meselci: Şiir’e kaç yaşında merhaba dediniz? Edebiyatın bu dalını sevme gerekçeleriniz neler-di? Şunu altı çizerek sormak istiyorum şiir sizin için hangi konumda, hangi portrede, hangi özellikte yer alıyor?

nene hatun:

--- Edebiyata gerçek anlamda henüz merhaba dediğimi düşünmüyorum. Ancak okul yıllarında özel gün ve haftalarda ya sunucu ya da şiir okuyan bir nene hatun portresi vardı.

Şiir benim için hangi konumda? Bu gerçekten önemli bir soru. Şu saatten sonra hatırı sayılır bir yere sahip tabi ki… Önemli desem… Biraz daha açar mısınız dediğinizi duyduğumdan ,devam edeceğim.

Bana ben olduğumu ve benim var olduğumu bana hissettiren şiirler oldu.Yaşadığımı ve var olabileceğimi bana gösterdi. Ben varım! diye haykırdım aslında. Daha önce yok muydunuz diyenlere belki verilecek cevap çok sınırlı da olsa çıktığım bu yolculukta bir şeyleri başarabilmiş olmanın verdiği duygu yoğunluğu bana yetti. Böyle çok mutluyum. Hiç bir madde beni bu kadar sağlam hayata bağlayamazdı bunu biliyorum. Ben edebiyat defterinde şiirlerle dolaşırken kendimi iyi ve mutlu hissediyorum. O yüzden dikkat edilirse, gerek foruma gerekse şiirlere yazdığım yorumlardaki doğallık ve samimiyet aşikârdır. Şiirlerin arasında sevgiyle dolaşan bir nene hatun olduğunu unutmayın. Allah nereye kadar izin verirse oraya kadar şiir benimle olacak inşaAllah.





meselci: Edebiyat’ın sevdiğiniz yanları neler, hangi yönde estiği zaman, yanaklarınızda mutluluk gülümsemeleri bırakıyor genelde?

nene hatun:

--- Edebiyatın en sevdiğim yönü mü? Çok ilginç gelebilir belki ama bana özel olsun bu da kendimi her şeyde özel hissettiğim gibi…

Kimseye zarar vermeden, kırmadan, dökmeden içimdeki yoğunluğu trasfer ettiğim bir alan oldu benim için.

Hangi yönden eserse essin, sevgi içerikli tüm şiir ve yazılar yüzümde güllerin açmasına vesile oluyor. Örneğin son olarak bir sayfa keşfettim şimdi gidip bakayım ismini almak üzere… Şair Hanefi Söztutan isimli sayfa edebiyat defterinde yazıyor. Bu şiirler beni mutlu etti.





meselci: Şairler ve yazarlar vefalılar mı gerçekten? Neden birbirini kıskanma telaşında heba ediyorlar değerli vakitlerini kalemiyle seslenenler?

nene hatun:

--- Bunu şair ve yazar olarak değerlendirmek istemem insan oğlu hem vefalı hem de vefasız olabiliyor. Söz verip de tutamadığım ve gereğini yerine getiremediğim ve bunun içinde çok üzgün olduğum bir vefasızlığım oldu hayatımda.

Yaratılış olarak iyi bir hafızaya, sahibim asla unutmak gibi bir olgum şimdilik yok. Benim hayatımın kıyısından bile geçse ben de mutlaka bir yeri var olur iyi ya da kötü.

Örneğin çok sıkça rastladığım bir durumu paylaşabilirim. Bana daha önceden zararı bile olsa darda ve başı sıkışan herkese el uzatırım. Bana yapmış olduğu haksızlığı bir dahaki karşılaşmamızda çoktaaan unutmuş olarak yanında olurum. Gelen gideni aratır derler bu iki yılda sitemizde aktif olduğu dönemi bildiğim bir çok şairi özlemle arıyorum.

Kıskanma duygusuna gelince , yaptığı başarılı çalışmadan dolayı hiç kimseyi kıskanmadım kıskanmam da.

Ben sevdiğim adamdan başkasını kıskanmam.





meselci: Siz mi şiir karalarsınız(yaratırsınız, kendinize yakın edersiniz), yoksa şiir mi sizi çağırır(ilham perilerini size yollar) ve gel yaz beni mi der? Bir şiire imza atma süreciniz, hangi mercilerle dile geliyor Sevgili MAMAN?

nene hatun:

--- Önceleri şiir beni karalıyordu. Şimdilerde ben şiiri aklıyorum desem :)) Hem şiir beni çağırır hem ben şiiri karşılıklıyız her zaman. En çok da üzülüp ama karşılığını veremediğim zamanlar ben şiiri çağırıyorum hepsini ona söylüyorum. Böylece ben dilsiz dolaysıyla şiirde bana dilsiz oluyor. Böylece karşılıklı susuyoruz. Konuşamadığım zamanlarda yazdığım şiirlerimin hükmü dertleşmemizden hemen sonra üzüntüyle beraber çöpe kadar sürüyor.

Valla heceyi kavramaya başladığımdan beri şiirin yayınlanma süresi de epey bir uzadı.

Biliyorsunuz ben şair olmak için değil mutlu olmak için paylaşıyorum duygularımı. Ama bundan sonra çok dikkat ederek kısıtlamak istemiyorum önemli olan benim hissettiğimi paylaşmam olacak. Hece yazdığımda da saygımdan kurallarına ve ölçüsüne riayet edeceğim tabi ki.





meselci: Klasik soruma geliyorum şimdi. Edebiyatdefteri.com sitesine nasıl dahil oldunuz ve site hakkında olumlu-olumsuz yorumlarınızı alabilir miyiz?

nene hatun:

--- 2007 nin son aylarında tanıştık biz ailece sanal dünyayla. Genel olarak güzel sanatlara, doğuştan gelen bir yetenek ve meyil vardı. Böyle olunca, gezindiğim yerlerde bu ve benzeri siteler oldu. Sonra space de paylaşımlarda dolaşırken en çok şiir ve edebi yazıları takip edip onları paylaşıma alıyordum. Şu anda Edebiyat defterinde bulunan hatırı sayılır bir kaç şairin de alanlardaki paylaşımlarına şahit oldum onları takip ederek buraya ulaştım. Özellikle kendisine sürpriz olacak ama Hülya Lila..

Site hakkında genel olarak baktığımda olumsuz bir düşünceye sahip değilim. İlk zamanlar ufak tefek zorlandığım durumlar oldu ama nene hatun duruşu ve kimliği bununla kolayca baş edebildi.

Bize sunulan ortam mükemmele yakın kalitede. Ben gözümü Edebiyat Defteri com adresinde açtığımdan, nereye gitsem çok fazla kalamıyorum doğduğum ve ruhumun doyduğu yere dönüyorum. Biraz sahiplenen ve tutucu bir yapıya sahip olduğumdan bu durum.

Gerçekten aldığımız hizmet standartların çok üzerinde. Bunun değerini biliyorum ve her fırsatta teşekkürlerimi iletiyorum.

Her zaman huzurla girdiğim ve gönül rahatlığı ile dolaştığım bir yuva oldu benim için.





meselci: Hangi şair(bu yazar da olabilir)döneminde yaşamak isterdiniz ve neden?

nene hatun:

--- Açık söylemem gerekirse çok fazla sayıda şair tanımıyorum. Yani şiirle ilgili çok eskiye dayanan bir evveliyatım yok. Ancak bildiğim ve sevdiğim şairler var. Can Yücel, Necip Fazıl Kısakürek, Atilla İlhan gibi...

Ben hangi dönemde yaşamak isterdim sorusuna gelince, Nene Hatun’un en mutlu olduğu 2008-2009 edebiyatdefteri.com döneminde yaşamak isterdim.




meselci: Sanal alem dışında ne tür yayınları takip ederek şiiri ve edebiyatı takip ediyorsunuz?

nene hatun:

--- Yüz Akı isimli edebiyat dergisi bir tanıdık vasıtasıyla elime ulaşıyor şimdilik. Onun dışında 2 dergi daha var. O kadar.





meselci: Aşağıdaki kavramlar(önünde soru işareti olanlar) sizde ne gibi ifadeler çağrıştırıyor?

nene hatun:

Aşk?

--- Bırak yakamı!..

Sevdiğiniz bir insanla çay içme?

--- Hayal.


En sevdiğiniz ay adı ne gerekçesini alsam?

--- Nisan ayı dışında tüm aylar. Gerekçe; Hayatımda yaşadığım tüm olumsuzlar bu aya tesadüf etti.


Gül mü, bülbül mü sizin tercihiniz?

--- İkisi de.


Çocukluğunuz?

--- Hiç bitmedi...

Hatırladığım en belirgin hatıra babam dahil tüm karşı cinse karşı duyduğum yoğun sevgi (3-5 yaş arası) babamın etrafında sürekli dolandığım ve çok konuştuğum her şeyi sorardım. En sonunda “Kızım yeter artık sus! “ dedirtinceye kadar soru yağmuru olur yağardım.


Yalnızlık türkünüz?

--- Telli Turnam-Musa Eroğlu.


Ve edebiyatdefteri.com’da üye olan Mehtap ALTAN hakkında ne söylemek istersiniz?

--- Mehtap Altan sadece sitede şiirlerinden tanıdığım ve bana özel değer verdiğini bildiğim dost şair.





meselci: Sevgili Meryem Dostum, bu nadide sohbet, kahve tadındaki unutulmaz muhabbet için sağol, varol daim demek istiyorum size, kendim ve okurlar-ınız adına...

nene hatun:

--- Merhaba Sayın Çiçek ; Öncelikler böyle seviyeli, mantıklı ve özenle hazırlanmış sorulara beni muhatap seçtiğiniz için teşekkür ediyorum. Hepsini büyük bir sevgi ve hevesle cevaplamaya çalıştım. Umarım her sorunuzun cevabını gereği gibi aksetirebilmişimdir..

Şahsınızda edebiyat ve sanat platformunda bana değer verip destek olan tüm şair dostlarımıza teşekkür ederim. Ayrıca her geçen gün geniş imkanlarıyla hizmetimize sunulan edebiyat defteri çalışanları, başta Sayın Habib Dağ olmak üzere bu takdire şayan sitede hak ve söz sahibi yönetimi can-ı gönülden destekliyorum. İnşallah 2010 yılında da aynı güzellik ve başarı daim olsun.

Saygılarımla Meryem Maman-Nene Hatun.


27.12.2009

.............................................BİTTİ.......................................................