İzmir Şiir Kütüphanesi
İzmir’de, Türkiye’de tek olan Şiir Kütüphanesi var ve ben hala nerede olduğunu, nasıl bir yer olduğunu bilmiyorum. İş hayatı birçok sosyal faaliyetten mahrum bırakıyor çalışanları. Bir zaman aralığı bulup kütüphanenin havasını teneffüs etmeliyim içime…
İzmir Şiir Kütüphanesi, kime sorabilirim, nasıl ulaşırım, araştırmaya başlıyorum. Atilla İlhan Kültür Merkezinin (İzmir) telefonun numarasını çeviriyorum, numarayı internetten aldım; telefonu bir bey açıyor, hemen şiir kütüphanesinin yerini soruyorum, Alsancak’ta Tren İstasyonunun 50 metre ilerisinde diyor kütüphane için, neden buradan soruyorsunuz diyor!. Birden şaşırıyorum ters giden bir şeylerin olduğu açık, orası Atilla İlhan Kültür Merkezi değil mi? diye sorduğumda … burası Alsancak’da bir restaurant!!!
Murat KÖMEK, sahibi olduğu yerin aslında şiirin, şairin, dinleyenin buluşma yeri ve Alsancak’ta bulunan bu yerin Atilla İlhan Kültür Kafe – Ütopya Bahçe’si olduğunu anlatıyor. Buradaki ortamı gelip görmelisiniz diyor, kafenin bahçesini, şair, şiir ve müzik buluşmasını anlatıyor. Bu bilmediğim yeri öğrendiğime memnun bir şekilde telefon görüşmesini bitirirken Murat KÖMEK ilave ediyor; Şiir dinletileri, şair toplantıları ve organizasyonlarında işletmemiz ev sahipliği yapmaktan onur duyacaktır.
Alsancak’ta olduğunu sandığım Kütüphaneye gitmeden önce Kütüphanenin kurucusu olan ve Konakta muayenehanesi olduğunu öğrendiğim Opt.Dr. Em.Tabip Yarbay Hanifi BAY ile görüşmek istiyorum.
Konak Katlı Otoparkının arkasında, Oğuz TÜMBAŞ’ın bir yazısında da okuduğum gibi eski bir binada olan Opt.Dr.Hanifi BAY’ın muayenehanesini buluyorum. Aklımda Alsancak’ta olduğunu düşündüğüm ve görmek istediğim Şiir Kütüphanesi var. 2008 yılı Haziran ayında yine aynı yazıda, kitap sayısının 2500 olduğu belirtiliyordu. Geçen bir yıl içinde kitap sayısı muhakkak artmıştır diye düşünüyorum. Muayenehanenin katına geldiğimde iki kapı karşılıyor beni, sol kapının üzerinde Doktor beyin adının bulunduğu levha, sağ taraftaki kapı üzerinde ise İzmir Şiir Kütüphanesi! Müracaat ya da kitap bağışı için bir büro olabileceğini tahmin ediyorum!
Şaşkınlığımdan sıyrıldıktan sonra açık olan muayenehanenin kapısından içeriye girerken, Funda Hanım buyurun diyor. Kısaca kendimi tanıtıp doktor beyle şiir kütüphanesi hakkında söyleşi yapmak istediğimi ve şiir kütüphanesini daha yakından tanımak istediğimi söylüyorum. Doktor Beyin dışarıda olduğunu ancak beni telefonla görüştürebileceğini bildiriyor. Görüşüyoruz, ameliyattan yeni çıktığını bugün görüşmenin mümkün olamayacağını belirtip iki gün sonraya randevulaşıyoruz, iki gün sonra saat 16.30 da görüşmek üzere telefon görüşmesini bitiriyoruz.
Mütevazi bir muayenehane, penceresi güneş görüyor, bina eski olmasına rağmen içeride bunu pek hissetmiyorsunuz. Bekleme salonunda otururken karşınızdaki duvarda size gülümseyen, şiir kütüphanesi ve Opt.Dr.Hanifi BAY hakkında çıkan gazete kupürleri olan küçük bir pano var. Funda Hanıma kapıdaki şiir kütüphanesi levhasını soruyorum, İzmir Şiir Kütüphanesi burası diyor. Ya Alsancak’ta Murat KÖMEK’in tarif ettiği yer… Bilinmeyen birkaç soru işareti yanıtlarını buluyor, Şehir Kütüphanesi! Şiir ve şehir kelimesi teknolojinin azizliğine uğramış sanırım. Evet telefondaki aceleci sesim şiir kelimesini şehir olarak iletmiş olmalı karşıya, Alsancak’ta Şehir Kütüphanesi diye mırıldanıp gülümsüyorum.
Muayenehanenin kütüphaneye çevrilen yan odasına girip biraz geziniyorum, Muayenehaneden ve dışarıdan iki kapısı olan küçük bir oda. Penceresi dışa kapalı içeri açık, camın arkasından bahar tazeliğinde bir resim hayalindeki pencere burası bak der gibi duruyor. Ortada beyaz uzun bir masa ve dört sandalye, kitap inceleme ve okumayı kolaylaştırmak için düzenlenmiş. İç açıcı duruyor ortam ferah ve temiz. Raflar düzenli, kitaplar tozlanmamış, önemsendikleri, sevildikleri çok açık. Rafların kenarlarında duran üç koltuk rahatınız için hazır tutuluyor.
Çok büyük bir yer değil, çok kitap da yok, önce fakir bir şehir gibi göründü, kitap kokusunu çekince içime ne çok şiir vardı, ne zengindi artık gözümde. Hep çok sevmişimdir kitap kokusunu. Kitap sayısını hala bilmiyorum, iki gün sonraki görüşmemizde netlik kazanacak, ancak gördüğüm kadarı ile anlıyorum ki sayıda çok artış olmamış.
Kütüphanenin bir rafında Ödünç Gülüşler, şiir kitabım, Ödünç olmayan gülüşü ile beni karşılıyor. İzmir Şiir Kütüphanesinden beni haberdar eden Oğuz TÜMBAŞ vasıtası ile kitabım raflardaki yerini almıştı. Aylar önce bu kütüphanenin bu kadar güzel olabileceğini kestirememiştim. Sonra kapı arkasında bir rafta başka bir kitap daha, Şair Opt.Dr.Hanifi BAY’ın şiir kitabı Arabacı Beygiri;
…
İstemem yem
Ağzım yaralı
Vurma, yeter ki gem
Ben yine koşarım
Adım adım ıslak yolları
Uykusuz aç bilaç
Kötü söyleme
İşe yaramazsın deme
Razıyım kaderime
Yaşlandım diye
Terk etme
Hanifi BAY / 1967-İstanbul
…
Ve birkaç gün sonra tekrar İzmir Şiir Kütüphanesindeyim;
Kütüphaneye gelenlerin çoğunluğunu şair dostlarımız oluşturuyor diyor Opt.Dr.Hanifi BAY ve devam ediyor; Şimdilik 40 yaş gurubu üzerinde ziyaretçimiz var, gençlerden gelenler nadir fakat amaçlarımızdan biri gençlere ulaşmak, onları buranın varlığından haberdar etmek, şiiri sevdirmek. Fazla kişi bilmiyor Şiir Kütüphanesini, biz varız diyen sesimizi duyurmak için basında çıkan birkaç yazı yeterli gelmedi. Planlarımız için gönüllü arkadaşlara ihtiyacımız var.
Daha önceki planlarında olan şiir dergisini çıkaramamışlar, oysa kapağını bile hazırladım diyor Opt.Dr.Hanifi BAY; yazık ki bazı kopmalardan dolayı bunu gerçekleştiremedik. En çok Şairler Arşivi için heyecanlıyım, gelecek nesile bırakabileceğimiz güzel bir çalışma olacak bu. Hala çalışmalara devam ediyoruz. Az çok bütün şairlerin hayat hikâyeleri şiir kitaplarında bulunmakta, bizim amacımız hayat hikâyelerinin yanında o şaire dair basında çıkan haberleri de derlemek, dosyalamak ve zamanla bunları bilgisayar ortamına da atmak, paylaşmak.
Geçen sene 2500 civarında olan kitap sayımızda bu sene fazla artış olmadı. Şiir kitabı yanında şiirlerin yayınlandığı dergileri de derlemeye çalışıyoruz çünkü bazı şiirler sadece dergilerde yayınlanıyor ve zamanla dergilerle şiir de yazık ki kayboluyor. Biz bu kayboluşlara üzülüyoruz, istiyoruz ki Türkiye’de bir ilk olan İzmir Şiir Kütüphanesi bu şiirlere de sahip çıksın, bu sebeple kütüphanemize şiirlerin bulunduğu dergi ya da kitapların bağışlarını bekliyoruz, diye ekliyor.
Belirli zamanlarda düzenledikleri buluşma günlerine Şiir Atölyesi diyorlar, Şiir Atölyesini soruyorum, Ekim ayında tekrar başlayacaklarını, her hafta Perşembe günleri ya da uygun görülecek başka bir günde Şiir Atölyesine devam edeceklerini anlatıyor. Toplantılara iştirak edenlerin bazen otuz kişiyi aştığını ve İzmir Şiir Kütüphanesinin bu toplantılara yetersiz geldiğini belirtiyor. Böyle durumlarda başka bir yerin düşünülmesi söz konusu dediğinde benim aklıma hemen Atilla İlhan Kültür Cafe – Ütopla Bahçe geliyor, neden olmasın, Murat KÖMEK’de bir şiir dostu değil mi…
Opt.Dr.Hanifi BAY ile görüşmemiz sona erip oradan ayrılırken, kütüphanenin gelişeceğine ve daha güzel işlere imza atılacağına dair umutlarla ayrıldım İzmir Şiir Kütüphanesinden.
…
Aradan bir hafta geçiyor, yanımda küçük kızım Demet ile birlikte Konak Katlı Otoparkın yanından geçiyoruz; Bak diyorum, İzmir Şiir Kütüphanesi şu ileride görünen binada. Birden gözleri büyüyor, hadi kütüphaneye gidelim… zamanımız kısıtlı, yetişmemiz gereken yere doğru gitmek zorundayız. Başka bir zamana ertelenen bu ziyaret isteği umudumu daha çok yeşertiyor…yürüyüp gidiyoruz.
Kitap yada dergi göndermek isterseniz yada İzmir Şiir Kütüphanesini ziyaret etmek isterseniz;
Adres:
Çok Katlı Otopark Arkası Özel Hayat Hast.Bitişiği
Konak Eczanesi Üstü 3. Kat
Konak – İZMİR
e-mail: [email protected]
Tel: 0232 484 78 20
Nevim Karahan
Sonistasyon Dergisi (Yeni ve Son Sayısı - NT Mağazalarında)