Tahta Aşklar
Çiğdemler düşmüş üzerine...
Yalın ayak koşalım, dikenli yolları unutmuşuz çoktan.
Düşlerin mabedindeyiz, sen utanmadan sevdin, ben; usanmadan... Çarşafları değiştirme vakti şimdi.
Çığırtkan dostlarımız güne başlamış bile. Sütçümüz, kedilerimiz, rüzgâr, komşum Melâhat, bakkal Hüseyin ve daha nice sesi dünyaya yetişenler... Ayaklanmışlar top yekun.
Beyaz peynir almaya git birazdan... Topuklarını sürt ki, gidişin ezberimde kalsın!
Dişlerini fırçalayıp, düşlerini kaldırmalısın. Bavulun hep hazır durmalı, yarın beni terk edebilirsin! İzmaritler, paket kâğıtları ve boş şişelerle doludur hayatlarımız, birde; yarım kalmışlıklarla...
“Güle güleler, belkiler, acabalar, öyle mi’ler” ve daha niceleri... Eskir yüreklerimiz. “Merhabalar” hafiftir, “elvedalar” ağır.
“Seni seviyorum‘lar “ gider, “seviyordum’lar “ gelir, “seviyordum’lar” gider ışıkları söner odanızın; karanlıkta anlamsız gelir sevişmeler!
Kül mü istiyorsunuz? Yakın; sökün yürek odalarından tahta aşkları. Tavan arası tozları sever, havalandırın içinizde birikmişleri. Başladığınız kadar onurlu olsun bitirdikleriniz.
Kıl olduklarımız, kederlendiklerimiz, hasetlendiklerimiz vardır yürek defterlerimizin dehlizlerinde. Karanlık besler acılarımızı, ışıksa; sevinçlerimizi...
Tüten bütün bacalar için bir çift kelamı vardır yüreklerin, kendi odalarında, dünyanın gözleriyle baktı mı sevdiğine, soğan ekmeğe talim etmekte vardır, samanlıkta seyran etmekte...
Kaderse; hep, en umulmadık anda saplar hançerini!
Talan Ayşe Kanca
YORUMLAR
Kıl olduklarımız, kederlendiklerimiz,hasetlendiklerimiz vardır yürek defterlerimizin delhizlerinde. karanlık besler acılarımızı; ışıksa sevinçlerimizi...
Karanlık gecelerde ağlama...
İçini dökme yıldızsız akşamlara
Sakla kendini dolunay 'a ...
Kaleminizi seviyorum, ve kendime yakın buluyorum...
Saygılarım ve sevgilerimle