- 886 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DAMARLAR
Sarıcakaya-30.12.2002
Dünya, insan gibi oluşmuş. Hayatiyeti damarlarla davam ediyor. Atar damarlar, toplar damarlar, kılcal damarlar. Akarsular, damar, damar. Karayolları, demiryolları damar, damar. Madenler, hava akım alanları, göçmen kuşların göç yolları hep damar, damar.
Ağaçlar, damarlarla hayat buluyor; odun ve soymuk damarlarla. Her ağaç, eğer damarı bulunursa rahat yarılıyor, kullanılır hale geliyor. Odunu yararken eğer damarını bulamazsan, yoruluyorsun, baltanın sapını kırıyorsun; odun yarılmıyor. Zaman kaybı, güç kaybı ve beyin kaybı;sen kırılıyorsun. Halbuki, damarını bul; bir vuruş yeterli, odunu yarmak için.
Halil B. Ahmed; Basra’lı dilci, edebiyatçı. Aynı zamanda, Kurân-ı Kerîm’i, ilk defa harekeleyip, Araplar dışında da bütün toplumların rahatça okuyabilmelerine vesile olmuş tarihî şahsiyet.Basra’da çamaşırcılar çarşısında gezerken, çamaşır yıkayanların tokaç vuruşlarını dinleyerek,arûz kalıplarını ortaya çıkarmış. Ritmik tokaç vuruşları ve insan karakterlerini ortaya koyan arûz kalıpları... Rubâî vezinlerin tamamı yirmi dört adet. On ikisine “Ahrem”, on ikisine de “Ahreb” adını vermiş. Yirmi dört toplum damarı, yirmi dört karakter.
İnsan sesleri de yirmi dört çeşitmiş, müzik bilimcilerin ifadelerine göre. Psikologlara sorulsa; onlar da , psikolojik çözümlerde aynı rakam kadar yol olduğunu söyleyeceklerdir.hukûkî problemlerin çözümünde, davalarda çözüme gitmede de aynı miktarda yol olduğunu belki fark edeceklerdir.
İnsanların meydana getirdiği sosyal gurupların, karakterlerin etkisinde olduğu, oluştuğu apaçık. Etkileyen ve etkilenen, aynı zamanda; hem alıcı, hem de verici konumundaki insanlar; Bu insanların, tüm hayat dizaynlarının oluşmasında esas alınacak kuralları belirleyen vahiy ve bu vahyin ulaştırılmasını sağlıyacak: Verici(tebliğci) veri(mesaj) damar(oluk-kanal) alıcı(fert ve guruplar) vericiye yansıma zinciri.
Tebliğci, doktor gibidir. Tesbit, teşhis aşamasından sonra, mânevî reçetesini, Kur’ân ve sahih sünnet çerçevesinde belirler. Toplumun mânevî hastalıklarına şifâ amacıyla tedâvi sürecini başlatır. İlacın verilmesinde damar seçimi çok önemlidir. Yanlış seçim, şifâ yerine, ölüm getirebilir(Kur’ân-ı Kerîm’de : îmân; hayat, küfür ise ölüm demektir). “Yarım doktor candan, yarım hoca dinden eder” demiş atalarımız.
Vücuttaki damar sistemi gibi, toplumun da damarları vardır. Toplumdaki verici konumdaki (damar başı- kanaat önderi) olan insanları, öncelikle alıcı duruma getirip; tebliği önce onlara ulaştırmak, tebliğ zaman ve maliyetini azaltacak, sonuca ulaşmayı çabuklaştıracaktır.toplumun,doğal yapısına uygun davranış olacaktır. Zîrâ; toplumun kılcal damarlarını ve anlayış derecesini; toplumun her zaman yanıbaşında olan, danışman konumundaki bu insanlar daha iyi bilmektedirler. Her sosyal gurubu yönlendiren, kuruluş amacına uygun olarak sevk eden,lider ve kanaat önderleri, tebliğde öncelikle ele alındığında; Kanaat önderine ulaşan mesaj, otomatik olarak, onun tarafından, o sosyal guruba iletilecek, daha ince kılcallar vasıtasıyla son hücreye kadar iletilmiş olacaktır.
Her sosyal gurubun, gurup dili vardır. Sembolleri, kavramları farklıdır. Mesaj, kanaat önderi veya lider tarafından, gurubuna tercüme edildiğinde; algılanır, anlaşılır hale gelecek; tebliğden elde edilecek yansıma daha verimli ve net olacaktır. Bu şekilde, toplumun mânevî hastalıkları daha kısa zamanda tedâvi edilebilecektir.
Mustafa SUNA
Sarıcakaya İmam- Hatip Lisesi
Mes. Ders. Öğretmeni
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.