- 895 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
öylesine
küçücüktü sıcacıktı
arnavut kaldırımları vardı
yabangülleri güneşle açar
kokusunu etrafa dağıtırdı...
çocuklar misket oynar kızlar ip atlardı..
elmalar ayvalar ağaçtan yenir
erik için para harcanmazdı
kücük bir bakkalı manavı
kasabı ve esnafları vardı ...
insanlar birbirini tanır
selamsız geçişler olmazdı
adına kenar mahalle densede
yaşamın tam ortasındaydı ...
derken birileri çıkageldi
bu evler eski size yenilerini yapalım dedi
yüksek yüksek binalar yaptılar
yabangüllerini güneşten ayırdılar...
erik artık çarşıdan alınıyordu
elma armut ağaçları mobilya olmuştu..
kat sayısı 30 a çıkmış herkes artık yabancı olmuştu.
ahmet de gecekondusunu vermişti 2 daie almıştı..
bir gün çarşıda ayşeyi görünce selam vermeyi uygun bulmuştu..
ayşe korktu birden kim bu diye düşünüp
sonra yankesici yada tehlikeli biri sanıp bir anda korkmuştu.
ayşe korkarak evine döndü ..bir tarafdanda etrafını süzdü
ahmetde peşindeydi aynı binaya girince iyice ürktü.
bir çığlık attı sende kimsin diye.
ahmetde ürktü neden korktu acaba ayşe diye.
oysa kendisini tanımamıştı. alt kat komşusuna yabancıydı.
ahmet tanıttı kendini . üst kat komşunuzum dedi
ayşede mahcub ne diyeceğini bilemedi.
o anda bina kapısından aceleyle biri girdi..ikiside ürküp geriye irkildi.
yabancıda kim derken o da üst kat komşusu çıkıverdi.
sonra düşündü ahmet kendi kendine..
binada 30 kat var 4 daireden 120 eder diye.
hepsiyle tanışmak için günlerce böyle tesadüfler çıkarmı bilemedi.
birde diğer binaları hesaba katınca herkesle tanışmak heycanına katlanamam dedi..
işte böyle artık yabancıydı herkez. kapılar daha güvenle kilitlendi çokkez..
yabangülleride masallarda kaldı. misket oynayıp ip atlamak yerini playstationa bıraktı..
günlerden bir gün 23 üncü katdaki 78 inci dairede oturanlar tatile çıktı.
ama onları kimse tanımadığından farkeden olmadı.
ertesi hafta hırsızlar evini boşalttı.. komşular komşuluğunu hatırlayıp hırsızları ev sahibi sanıp
eşyaları taşımaya yardım etti..
birgün gazetede haberde gördüler..2 kişi ölmüştü kazaya kurban gitmişler..
sonra binanın kendilerinki olduğunu farkettiler. 30 uncu kattaydı olay haberlere kadar birşey duymadılar.
yine bir gün 13 üncü katda oturan ali yıllardır şiir yolladığı edebiyat defteri toplantısına katıldı.
toplantıda şiirler okuyup türküler söylediler.
tekrar buluşmayı planlayıp evlerine döndüler. ertesi haftaa ali toplantıdan bi çok kişiyle binasında karşılaştı.
kendisini ziyarete geldiklerini düşündü hep. oysa hepsi aynı binada yaşıyorlardı...
artık haftada bir toplanıyorlardı .
sonra yıllar geçti aileler genişledi. birden farkettiler geniş ev lazımdı oturdukları yetmedi.
düşündüler çıkamadılar işin içinden.boğuluyordu yaşam yükseklerde..
ardından uzaklarda gördükleri kenarmahalleleri hatırladılar..
hatırlayasıya bir hevesle gidip 2 katlı evler aldılar..
hayat daha bir güzel geldi bahçeler içinde.. kokladılar çiçekleri isimlerini bilmeden.
oysa eski oturdukları binanın temelinde gömülü yabangüllerinin akrabasıydı uzaklardan biryerlerden..
derken yıllar geçti yaşlandılar göçtüler hayattan. 2 katlı ev kaldı çocuklara miras olarakdan..
çocuklara bir gün geldi birileri. istedi evlerini daha yüksel binalar yapacağız dedi.
çocuklar heveslendiler mahalleilerle birlikte.artık orasıda olmuştı 50 katlı bir site..
kenar mahalleler dayanmıştı tekirdağ sınırına böylece...
derken bu sosyal kopukluklara çözüm için ani bi kararla herkes birbiriyle tanışsın diye toplantılar düzenlediler..güvenlik için sitelerin etrafını duvarla çevirdiler..
site içi yaşam aldı başını gitti.bu sefer koptular dış dünyadan..
dışarı kız vermemeye başladılar. ve zamanla herkes akraba oldu baskın aileler sayesinde site aşiretleri oluştu ..
yüz yıl sona her site kendi site beyliğini kurmuştu ..güvenlikli sitelerinde..
siteler arası savaşlar ön plana çıktı haberlerde. sitelere ait olmayan binalar yapayalnız kaldılar koskoca şehirde..
işte böle saçma bi yazı..
etrafa bakınca eski kenar mahalleler yerlerini sitelere bırakınca sonrası nolcak die düşünüyo insan...:)
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.