KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 4378 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
Errahmanirrahim.
Errahmanirrahim.
3- O Rahmân ve Rahim,
Cümle-i kur-aniyesi birinci ayeti kerime olan "Bismillahirrahmanirrahim’in" izahında açıklamaya çalıştığımız gibi, Neml sure-i celilesinin otuzuncu ayeti olduğu için “O rahman ve rahimdir” cümlesi burada tekrar olmayıp, Allah’ın (cc) Rahmaniyet sıfatı, aklı sahiplerine kâinattaki düzen ve nizamın yaşama destek ve hizmet esaslı kurulduğunu göstermektedir.
Aklı bu düzenin kurucusuna minnet, muhabbete ve itaate davet için dikkate sunulmaktadır.
Arkasından gelen,
Rahimiyet hem nimet veren hem adalet eden manasına gelir.
Burada zikredilmesi ise!
Her hizmet ve nimetin bir ücretini olacağını;
Nimet ve hizmetten istifade edenlerin ücreti dikkate almamalarını yasaklamakla beraber, minnet ve muhabbetini arz edenlere verilen nimetlerin sonsuz ve sınırsız yeteneklerle donatılmış olan insan ruhunu tatmin edecek gerçek nimetler ile mükâfatlandırılacağının müjdesini veriyor.
Nankörlük edenlerin ise hem nankörlüklerinin cezası, hem muhabbet ve itaat edenler karşısında adaletin tecellisi adına ahirette nimetlerden mahrum bırakılacakları gibi, nankörlük ve isyanlarının cezası ile karşılaşacaklarının ihtar, ikaz ve tehdidi vardır.
Yani zalim izzetinde, mazlum zilletinde göçüp gidiyor gibi göründüğüne bakıp aldanmayın.
Hesaplar bir muhakeme-i Kübra’ya bırakılıyor, UNUTMAYIN, AKLINIZDAN ÇIKARMAYIN NİMETLERİ SAHİPSİZ, ÜCRETSİZ ZAN ETMEYİN BİR MUHAKEME-İ KÜBRA VAR.
İslamın ve tüm dinlerin Allaha imandan sonraki en önemli dinamiği olan AHİRETE imanın gereğine dikkat çekip parmak basıyor.
(EL İLMU İNDELLAH - LA YE-LEMUL ĞAYBİ İLLALLAH)
Rabbim fani dünya için ebedi ahiteri unutma gafletinden muhafaza buyurup, kalplerimizi aşk ve muhabbeti ile ihya edip itaat ve ibadette külfet değil;
İzzet, kıymet, servet, saadet, iffet ve itibar olduğunu görme şuur ve basiretine ulaştırarak, İhsan makamında ibadet, itaate ve muhabbete muvaffak eylesin. (AMİN)
YORUMLAR
Serdar Bey'e düşüncesini açık gönüllülük ile yazdığı için,
Engin Bey'e de konu hakkında gerekli cevabı verdiği için teşekkür ederim.
Evet, Engin Bey'in de izah ettiği gibi Edebiyat Edep ilmidir.
İnsanlara edepli olmayı,
Edepli yazmayı,
Edepli düşünmeyi,
Düşündüğünü edepli ifade etmeyi ders vermekle kalmayıp, edepli insan yetiştirip, edepli insan toplulukları oluşturmayı hedefleyen temel bir ilim dalıdır.
Edebiyatı sadece gönül meseleleri ve ütopik hayat hikayelerine tahsisi etmekle zorlamalar sonucu uyaklı yazı yamaktan ibaret SANMAK Edebiyat adına cehalet, SAYMAK ise yine Edebiyat adına cinayetten başka bir şey değildir.
Dini yazılar ki;
Hayata anlam kazandırıp, yaşamı yaşanmaya değer kılan, insanlar arasındaki ilişkileri sevgi, kardeşlik ve insan onuruna yakışır bir kalite ve kapasiteye kavuşturan, edebiyata edep ayarı yapan en önemli bir yazım alanıdır.
Edebiyatın geçmişine bakarsanız onu, nesir dalında Tefsir ve siyerin bir kolu, nazım dalında şiir açısından tasavvufun bir uzantısı, mensur alanında hitabet ve kitabet açısından vaiz ve hatiplerin sanatı olarak görürsünüz. Edebiyatı dinden ayrı düşünmek onu insanlık için mikrop üreten, zararlı bir bataklığa dönüştürmekten başka bir şey değildir.
Kim ne derse desin;
Din İlk insandan beri, insanların toplum hayatını düzenleyen, aralarındaki münasebetleri ahlak, adalet, sevgi, kardeşlik ve barış esasları üzerine tesis eden; ilk ve tek sosyal, siyasal, felsefi, edebi, mantıki, iktisadi tüm bilimleri çatısı altında bulunduran ve barındıran vazgeçilmez ilahi kurumun adıdır.
Edebiyatı sadece yazım sanatı değil de yaşam tarzı gören ecdadımız, o günün yüksek eğitim müessesesi olan Medreselerin ilk girişinde; giren kişinin dikkatini çekebilecek görünür bir yere EDEP YAHUUU levhasını asarlarmış.
İstisnaları olmakla beraber, günümüzün; Allah’ı bilmeyen, hesabı düşünmeyen, büyüğünü saymayan, küçüğünü sevmeyen her şeyi kendisine hak sanıp, layık olmadığını isteyen, kendisine ait olmayanı almaktan çekinmeyen, hayatı mide ve uçkurdan ibaret zan eden edebten mahrum insan geçinen mahlukları çarşıda pazarda, okulda sokakta gördükçe, sizi bilemiyorum amma gelecek adına korkuyor, üzerime düşen vazifelerimi de hakkıyla yerine getiremediğimden dolayı da üzülüyor ve UTANIYORUM.
Konuyu çok irdelemeden ve uzatmadan.
Edep sultanlarından, Edebiyatın başına taç olacak bir söz ile sözlerime son veriyorum.
EDEP NURLU BİR TAÇTIR LUTFU HUDADAN,
GİY OTACI KURTUL CÜMLE BELADAN.
Değerli dostlar konu hakkındaki yorumlarım edep sınırlarını aştı ise,
Edepsizliğimden dolayı ÖZÜR DİLERİM.
Edebe, Edeplilere, Edebiyata,
Selam ve Saygılarımla.
Necdet EREM tarafından 12/23/2009 9:21:15 AM zamanında düzenlenmiştir.
Sedar şahiner kerdeşimin sorusunu yeni farkettim. Sorudan ziyade eleştiri olduğunu sezdim.
Edebiyet; edepli yazı demektir.
Uygun bir lisanla yazılan her ama her şey edebiyatın bir dalına girer.
Bu en temel bilgiyi bilmeyen birinin aramızda ne işi var diye de sorabilirler adama.
Yoksa Allah'ın kelamından rahatsız olacağını ummuyorum.
Saygılar.
Tebrik ve takdirlerimle.
Saygılar ve selamlar.
bunun edebiyatla ne ilgisi var........
