- 456 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
park ta
parkta
Ankara da iller bankasının yanındaki parkta oturmuş hayaller ve dinlenmenin rahatlıgındayım. Kollarım yan taraftan ikişer kişilik yer kapıyor, bacak bacak üstüne atmışım .Yaa ne kıymetli dir bacak bacak üstüne atmak her yerde atamazsın. Büyüklerin karşısında, amirinin ,ögretmeninin, komutanının atamazsın. şimdi kızan darılan yok rahatım. Aklıma belediye otobüsünde dizlerimi ön koltuktakinin omuzları hizasına kadar kaykılıp bedenimi esnetip kıçım boşlukta, koltuga gömülmüştüm ,arkamdan omzuma dürtükleyen polismemurunun bagırarak küfretmesi o kadarcık zevkimize bile izin vermemesi aklıma geldi.yanımdan iki kişinin belirmesi yine ciddilige sürükledi toparlandım.Bana dönükken asık olan surat birbirlerine döndüklerinde gülümsüyor,cıtır çıtır dostane sıcaklıkla.Yanımıza oniki yaşlarında küçük boyacı akşam karanlıgında parkın durgunlugunu dagıttı karşı kanepede oturan yeni yetme ye eğlence yerlerinde çılgınca kendini kaybeden yanındakilere aldırmadan danseden burjuva özenti li çocuga sesleniyor,Boyayalımmı abi Ayakkapları hafif tozlanmış boya ya ihtiyacı yoktu,yok diye çıkıştı çocuğa o an boyamasının gerekliligiyle aranıyor du bir ara benim ayaklarıma baktı bende kaldırdım ayagıma baktım ,spor ayakkabı yüzü tozlu topukları yırtık sıkışmış ayaklarımın isyanı.Benimkileri begenmedi gözü hep ayaklarda geziniyor uygun ayakkabı buldu mu göz temasına geçiyor yan kanepede oturan tahmin etmişti kendisine de soracaktı daha önce davranıp sordu Kaça boyuyon lan o an çocugun yüzü degişti heyecanlanmıştı sanki.yaklaştı sandıgı omzunda sakin olmaya çalışarak yirmi lira abi dedi sandıgı yere koyup oturdu yoo pahalı söledin olmaz diyen müşterisine onbeş liradan ikinizinkini de boyim abi bir süre iki arkadaş konuştularbozuk yokmuş ceplerinde yirmi lira varmış,anlaşılan biraz daha çekişecekler bin lira bozuk varmı diye soran müşteriye ooo kadar param olsa burda ne işim variçimden ne yaparsın peki demek geldi.pazarlıgın sonucunu bekledim boyacı sandıgı hafif yerden kaldırdıyerde sürüklüyor gibi çekiyorsandıgın sanki orda kalmak o ayakkaplarını boyamak gibi bir duygusu vardıyirmibeş yirmi sonunda on liraya ikisininde ayakkabusunu boyayacaktıama yine de diretmeyi razı degilmiş gibi görünmeyi yeglemişti.
sandıgı bıraktıayak diplerineusta ca çıkardı takımlarını fırçalamaya başlamıştı bir taraftan konuşmaları sürüyor duboyacı mardinli ilkokul dörde gidiyorannesi hasta evin geçimini babası saglıyoro da ayakkabı boyacı sı ama babasının büyük her renkten boyaları var hem badem yagı bile sürüyor belediyeden yer satın almışbinbeşyüz liraya ulusta çalışıyormuş kendi kazandıklarıyla kitap defter alacakçok kazanırsa siyah bi çanta görmüş cırcırlı farlında olmadan birini boyamış öbürüne geçmiştibaktım da sanki daha önceden25 yada30 santimlik sandıgı görmemiş olsam müşterisinin ayakkabularını dizlerinin üstünde boyuyor sanırdım.iki bacagı arasındaki sandık gözükmüyor du oturdugu oturak dikkatimi çekiyor egri bügrü teneke bir zamanlar çelik çomak oynadıgımız tenekeye benziyor on yada onbeş kişiyle oynanan ellerdeki sopalarla bütün isyanlarımızı o tenekeden çıkardıgımız ı hatırlıyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.