BİTİŞ YA DA BAŞLANGIÇ
1983 den 1986’ya.Üç yıldır yazmamışım.Yazamıyorum da.benim için şiir yazmak bir uğraş,bir heves değildi...olmadı da.Konuşamıyordum yazıyordum, üzülemiyordum yazıyordum, sevinemiyordum yazıyordum. Yazıyor ve rahatlıyordum.
Yazarken bir iddiam olmadı.Sadece duygu ve düşüncelerimi yansıtmaya çalıştım.Çoğu arkadaşım,beni ancak yazdıklarımı okuduktan sonra daha iyi tanıyabildiklerini söylemişlerdir.
Mutlaka doğrudur.Çok kısa bir süre çıktığım bir kız,ilk çıkma girişiminde bulunduğumda şiirlerini ve yazılarını okuduğunda seni sevmeyecek bir kız düşünemiyorum demişti.İltifat mı etti bilemiyorum.Şiir defterlerim kız yurdunda aylarca elden ele gezdiği halde kimse bana gelip seni seviyorum demedi çünkü.
İnsanlarla ilişkilerimde hep korkmuşumdur öteden beri.Bunda yaşadıklarımın büyük bir rolü var elbette.Hiç şanslı olamadım insanlardan yana.
Buna rağmen kimseye kızamadım.Kin denilen şey benim dünyama giremedi hiç.Belki bu yüzden kaybettim.Aradan yüz ömür bile geçse dostlarımı unutmamaya çalıştım..uzaksa aradım,yakınsa aradım,sordum,yazdım.Bir bayramını,bir doğum gününü kutladım en azından.Karşılığında ne gördüm? Kocaman bir hiç.Ne iki satır mektup,ne ufacık bir bayram kartı ne de kısa bir telefon sesi.
Hep sordum kendi kendime.Sen ne yaptın ki?Bir kötülük yaptın mı? Hayır.
kötü bir söz hayır.
Dostça sevgiler sundum.Bazen bu dostluğu aştı..duygusal bir sevgiye dönüştü...sevdim.Karşılık bile beklemedim.Sadece dürüst yanıtlar bekledim.Sevmek dostluğun bir uzantısıydı,uzamasa dostluk kalırdı yine.Ama öyle olmuyordu işte.Dostluğu vererek dostluğu,sevgiyi vererek sevgiyi,değer vererek değerimi yitiriyordum.
Bu yüzdendir işte şiirlere sarılışım.olayların bilançosunu çıkardım şiirde.Bir dostla kırgınlığımız mı oldu.aldım kalemi elime :
“şiir de yazılmıyor gece boyu düşünmekle
gel de kavga et garip şiir yazamaz oldu” diye yazdım.
sevdim karşılık mı göremedim:
“sensiz kalmak bir şey mi ki gülüm” diye avuttum kendimi.
başlık parası uğruna sönen umutlar gördüm:
“yarın ,pek yakın bir yarın
evinizin önünde gördüğüm o küçük kız
ve diğerleri
babalarının cebinde eritmeyecek sevdalarını” diye umutlandım.
“sakın doğma bebek “diye acılandığım da oldu
“ve nenem bana
sokaklar boyu taşları tekmeletip
ağzımı da bozdurtmayacaktın” diye çaresiz kaldığım da.
Şöyle coşkulu,yaşam dolu bir şiirim olmadı.olmayacak ta .Dedim ya çaresizliklerimi,umutsuzluklarımı şiirlerle paylaştım.Coşku ve sevinçleri ise dostlarımla.
Dostlar güzel şeylere layıktır.ne olursa olsun.Kağıtların ise nasılsa gözyaşları yoktur.benim göz yaşlarım mı?Bu kağıtlar neden sarardı sanıyorsunuz.
Görüyorsunuz değil mi kağıtların benden çektiğini.Siz olsaydınız çeker miydiniz? Söyleyin bana.
Hiç bir zaman çok şey beklemedim.”dost uğruna ölünür”istemedim.”dostluk fedakarlıktır” beklemedim.Borç para bile istemedim.
Sıcak bir merhaba yeter ve artar bile.Artık dostluğu yazmak,okumak değil görmek ve duymak istiyorum.
Üç yıldır ben yorgun,kağıtlar yorgun,kalemler yorgun.Görmüyor musunuz?
Kağıtları sarartmayın ne olur.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.