KARALAMA YAZILARIM

• 20 Aralık 2009 Pazar 11:34:12

KARALAMA YAZILARIM

..iki çiçek...sen ve ben sadece ve yalnız başka hiç bir çiçek açmayacak sen ve ben tüm çiçekleri temsil edecek hikayemiz .. ..yağmursuz bir sabaha uyanmak daha artırdı yalnızlığımı ..ve sen yoksun nedense.. ..yüzyıllardır hiç eskimeyen biricik kelime gibi sürekli geziniyor ruhumuzun derinliklerinde.. ..hiç susmayan sevgin gezinir durur düş dünyamda.. ..soğuk çok soğuk ve puslu bir hava beyazı alıp arkasına en şiddetiyle soğuk bir gün ..hasreti çekilmez mi gün ışığının .. ..gün ışığım neredesin ne hallerdesin hangi sahillere vurdun yine ve hangi gökyüzü saklıyor seni.. ..yazılmayan hiç bir şey kaldı mı ? aşk hakkında daha ne çok güzel sözler yazılmadı kesinlikle.. ..kötü haber..kötü değil mi ayrılık haberi .. .herkesi ağlıyor gördüm kimse mutlu değil... ..mutluluk bu kadar zor mu ? ..neden en kolayını değil de en zor olanı seçer insan ve mutsuz olmayı başarır.. ..ne çok huzuruzluk ve mutsuzluk yaşanıyor hayatta.. yağmur yağıyor hiç dinmeksizin hiç durmaksızın ....akşam başlayan soğuk artarak kutup soğukluklarına döndü çok üşüyor olmalısın nerelerdesin.? ..bu kar bu beyaz tam bir aşk gelinlik içinde bir güzel şehir .. ..seninle yağmurda yürümek ...koşar görünmek...yağmurun dinmesini beklemek ...ilk sen gör gökkuşağını bana sen göster sonra.. ..şimdi kar yağıyor yollar kapandı kar beyaz bir dünya veya kar çölü ne yöne baksam bir başıma kalmış gözlerle .. ..yüzünün birden güle dönmesine sebep olan hissi gün boyu düşündüm .. ..sen ol hayatımda hemen şimdi..hemen şimdi..ne güzel bir akşamdı ne heyecan fırtınası vardı şehrin en güzel insanlarını tanıdım mü’min çehreli.. ..yeryüzünün insan proplemlerini konuşuyoruz her insan eyüp sultan hissediyor olsa ne fetihler yaşanırdı diyor içimizden biri …çağ açıp kapıyormuş gibi veya hicret yaşanıyor -muşcasına büyük radikal kararlarla kötülükler kovulurdu kalpler ve toplumda .. kendi kalbimizde fethe erebilirsek toplumda da fetihlere yol açar bizde bir fetih oluruz, nice fetheden yürekler nice feth olunan yürekler gibi.. ..kar yağdığı gündü bahçede öğrencileri seyrediyorum öğrenciler beni farkedince toplandılar nasıl da neşeliler ya gözleri nasıl da parlak ve sıhhatli ah içlerinden biri sormaz mı .. ..günlerdir gök duruyor o beyaz yağmuru vermiyor benim sevincim göklerde kaldı demek .. ..doya doya yağmadı kar...bembeyaz gelinliğini kuşanamadı istanbul bu kış .. .geri dön demek hiç kolay değil sen ve ben aynı düşünmekteyiz aynı gurur aynı sevgiyi taşıyor olmamıza rağmen .. ..aynı olan ikimizin şu haline bak nasıl da şaşkın duruyor boşlukta .. ..sis her zaman büyülü bir fotoğraf ve çok etkileyici arkasında sakladığı dev görüntüleri tuttuğu için .. ..sis az da olsa sabahları her zamanki gibi gizemli ince beyaz tülbenti ile karşıma çıkıyor ..çok etkileyici.. ..sisli bir sabahı içime çekmek için çıktım sokaklara.. ..dün başlayan bugün de devam edecek olan soğuklar ve sisli hava hiç şaşırtmadı .. ..sevginin sevinci ve sevgisizliğin trajik durumu .. ..kalbim sarsıla sarsıla sana doğru koşuyorum yaklaştıkca nasıl uzaklaştığını çözemiyorum .. ..toplasanız kaç güne sığar sevinci insanların .. ..kent hayatı ve felsefesi modern anlayışlar ve teknoloji insan ilişkilerini katleden birer cani gibi duruyorlar karşımızda..şehrin debdebesi yırtıp atıyor ahlak ve sorumluluk kağıdını ....cennet ucuz değil cehennem de lüzümsuz değil ...yaşasın selam yurdunun Müslim insanları..yalnızız işte her ne yaparsak yapalım zamanın bir noktasında ancak yaratan Rabb’imiz’dir yegane dost yardımcı velimiz.. ..dönülmez bir ufka mı ? yürür bazen insanlar .. ..herkes her şey yalnız çok yalnızız birden ... ..evet bu kadar güzelmiş meğer sevilmenin tadı ...hayır sevmenin daha çok ..beklemenin.. çok sevdim bunu..çocukluğumdaki o koca agacı hatırladım...dalları nazik olan o görkemli agacı.kayıp düşmekten son anda kurtuluşumu:) güzel bir heyecan agacın üstünde olmak...ellerim ve kıyafetim çıkmayacak bir karalıga bürünsede o muhteşem lezzetten vazgeçilmez...tıpkı sevgiden vazgeçmeyecegimiz gibi... ..önce hoş geldin zühre sağol..bizi hiç yalnız bırakmadığın için...yazdıkların çok sevimli güzel sözler evet kara dut bizim köyün ağırlıklı ağaçlarındandır..çocukken yüzümüzü yanaklarımızı boya yapardık ve bolca da yerdik.. ..ne kadar şaşırtıcı değil mi ? hava yine açıldı yine bahardan ılık bir parlaklık ve güneşli bir gün..bu sabah harika bir güzellik var istanbul’da..ve hayırlı ve proplemsiz gelecekleri hak etmiyor muyuz ? .. ..yeni dünya düzenlerin kronolojik sırasına bakar mısınız ? zalimler her zaman kendilerini iktidar ve sömürü düzenlerini güçlendirecek ne varsa fütursuzca ve sınır tanımadan hayasız ve ahlaksızca yapmadıkları kumpas-komplo ve hile yok..yeşilimsi yeryüzünün cennet rengini ne hale getirdikleri ortada.. ..ah ömrümüzün yolları her zaman bahar çiçekleri ile ve mavi-yeşil sular ile çevrili olsa..dikenli yollar her zaman var olacak ama dikenlerin etrafını dolaşmayı bilmek gerek .. ..soylu ruhuna rastlamamış olsaydım bu yalan dünyanın dayanılmaz acılarına katlanmayı düşünmezdim alır azığımı düşerdim yollara.. ..bu yeryüzü bu dünyanın insanı iseniz mutlu olmayı çok beklersiniz belki asgari düzeyde yakalayabilir mutluluk oyunları oynayabilirsiniz..ancak mutlak mutluluğun yeri burası değil bu hayat sonrasıdır derseniz bunu mutlaka göreceksiniz ve ölümsüz olan sürekli devam edecek mutluluk sıkıcı da olmayacaktır ..eğer sabreder fıtri insan kalabilirsen .. ..ah senin o içli buruk boynu bükük dalgıın derin kalışın gözlerinin yağmuru karalığı ve yıldız dolu gözbebeği...kimse seni farketmese de ben farkettim ya...kimse sen değilsin ama seni kaybedeli kime baksam sensin sanıyorum ... ..gözleri insanımızın gözlerinden daha güzel hangi coğrafya var acaba.. ..biliyorum sana en güzel renkleri en güzel dil ile anlatmayı başaramadım belki ama şurası muhakkak ki sakin sahil kenarlarında balıkçı kayıkları ve martılarla dertleşiyorum bazen bulutlarla selamlaşıyor onlara içinde senin olduğun resimler çiziyorum .. ..sabahın erken satlerinde yürümek ve bu sessiz-sakin -en temiz hali ile istanbulu içimize çekmek tarifi imkansız haz yaşatacaktır .. ..evet rüyalar gerçek olsa dünyamız veya her birimizin dünyaları daha mı ? iyi olurdu meçhul.. ..çok zaman nereye sığıyor bunca ses-söz-anı-acı-keder- mutluluklar diye düşünmüyor değilim ve bir çıkış kapısı şafak vakti ard arda gelen secdeler içinde yaptığım dualarımda huzuru buluyorum keşmekeşe dönüşecek hayatın birazdan başlayan günü içinde tek kazancım bu oluyor ancak .. .. ..mutsuzluğumu anladım ilk kez bu şehrin yabancısını karşılayan haydarpaşa merdivenlerinde.. ..tarifini yapamadığım iç sıkıntılar ve hiç gülmeyi yapamadığım bir kaç gün içindeyim .. evet sensiz mutlu olunabilir mi ? ...aynı elektrik telinde aynı kuşları gördüm bu sabah da..sayıları bu kez yedi azalmıştı ben mi oradan geç geçiyordum yoksa kuşlar mı beni beklemekten sıkılmıştı...)))) ..ölümün hakikikatini bilmek ve hiç ölmeyen sırra kavuşmak ölümsüz bir haz ve tat bırakacaktır insan dimağında.. ilahi aşkın yansıttığı her bir ışığı görememek ne hazin bir sonuç hazırlıyor bize .. ..ölüm şah damarımızdan daha yakın her zaman ...bizi yaratan Allah şah damarımızdan bize daha çok yakın bu gerçeği hiç akıldan çıkarmadan sürekli yardım dilenmeliyiz Rabb’imizden ....ölüm de bize şah damarımız kadar yakın her an her zaman hazırlıklı olmalı insan ..
..sık sık yenilenmek gerekmez mi ?..afv ve mağfiret ..istiğfar ve tövbeler değil midir ? bizi yeniden hayatın gayesiyle tanıştıran .. ..fetih insanı olmak vahy’in boyasıyla boyanmaktır ..kim Allah’ın boyasıyla boyanıra güzel -ışık-hayırlı insan olacağı muhakkaktır.. karmaşık ve kopuk bir duygu anlatımı içinde kalmışım..öteleri hiç sayan veya unutan bir ruh haleti ...insan en sonunda asli fıtrı bir duyguya akacaktır .. ..muhakkak ki ahıret hayatı dünya hayatından daha önemlidir ve dünya ahıretin tarlasıdır insan ne ekerse onu biçecektir.. ..neden güzel bakışlı gözlerinin karasına yaptın bunu ?..ve neden bu kadar içli son günlerde .. ..ah sevgili , yaşadığım şehirle neden sen de olmayasın ve neden ben her gün doğumu batımında senin hayallerini gök renklerinden çıkarayım..söyler misin ? neden merak edip gelmezsin....ilahi irade ile terbiye edilmiş fetih iradesinin insanları olmak...fethin özünü kalbini taşımak merkezine inmek.. ..ve istanbul en bilinmedik mavilikleri içinde cazibesini her geçen gün her mevsim altında göstermeye devam ediyor az önce yağan yağmurun güzelliği istanbul’la daha bir anlam kazanıyordu .. ..o merdivenleri çıkarken hayalim zaman tünelinde gezinerek fısıltıları anlamaya insan hikayelerini öğrenmeye çok uğraştı...boğaza bakan pancurlu evleri yalıları düşündüm öyle muhteşem görünüyor ki 33.basamakta dönüp bakındım ..muhteşemdi boğazın rengi şehri maviye boyayan boğazın belirginliği …sokak satıcılarının koşuşan çocukların ve sokak kedilerini çağıran seslerin sahili selamlıyan vapur düdüklerinin yankılarını alır gibiydim .. .cama dayalı başım yağan yağmurla dolaşıyor gökyüzünü ateşi hiç düşmez dinmeyen yalnızlığı alnımın .. ..uzun ve tehlikelerle dolu bir yol güneşe yolculuk .. ..daha iyiyim bütün yolculuklara çıkmaya hazırım . .ömür kadar çabuk ve kısa yoksa uzun mu yaşadık biz .. bugün güneş acaba yüzünü gösterir mi ? ..çok karanlık ta...aydınlığı az bir günün sabahına uyandım .. .açılmak için kapanan defterlerin günü daha gelmedi mi ? .. ..yürüdüm ıslanıp iyice hıncını çıkarttım sonra sıcak bir köşede çay ve simitle ... .evet hiç kesilmeden sabahdan beri yağmur yağıyor.. ..ıslak ve ürkek akşam kuşlarının uçuşlarının ağırlığı siniyor ve kül renki bulutlar ve inceden yağan yağmurlar şehrin üzerinde pusudalar..dayanabilirse insan dayanmalı ne kadar acı birikmiş içlerine insanların ... hiç dinmeyen yağmurlar gibi..sabahları bulan karanlıklar..kör kuyular..her sayfası göz yaşı ..metruk bir defter..bir hatıranın yankıları...peşimi bırakmayan hüzün daha ne zamana kadar sürecek bu aysız güneşsiz kararsız ömrüm ... ..yağmurlar geri dönsün yağsın ki erisin buzlar üşümüşlükler ve yerin geçit vermez beyaz direnci yumuşasın .. ..ah bazen herkesin unuttuğu olmak bazan da unutulmaktan çok korkmak arasında gidip geliyor insan..ne unutulmayı ne de unutmayı sevemiyorum .. yağmuru gördü gök sevilmekten hoşlanan kalp gibi köpürdü duyguları .. ..yağmur kara dönüştü kar yağmura döndü yağdılar ve gittiler......her zaman ve hiç bir zaman ne yazık ki yankılanmadı gök kubbenin kızıl mavi boşluklarında sözlerim..hazin bir sessizliktir serüvenim kaç hançer yemiş olmalı ki susup bir köşede beklemekteyim ....hiç bir şeysiz avere ve yalnız ruhumu gezdiririm ne dağlar aşmşımdır ne çöller dolaşmıştır dünya ve ahıret kaygılarıyla boğuşmuşumdur ve yine ben kaldım yalnızlık ve hüzün..arada bir sahralarda esen meltem ( buradaki meltem bir rüzgarın adı ..) gibi yüzümü güldürür ışıksız ve soğuk günlerimde yüzün ..anıları sıkı sıkı tutar en derinliklerinde sözünü hiç değiştirmeyen yüreğim .. ..kerim kitab’ın her sahifesinin sabır ile vurgulanmasının hikmeti asla boşuna değil.. ..hayatın kontrol edilemeyen duygu renkleri .....Allah sabredenlerle beraberdir zorlu bir yoldur sevmek ilahi terbiye ve disiplin içinde sabırlarla beklemek.. ..ömür biter söz bitmez...aslolan uhrevi yatırımlardır ..

Mustafa kaya
ÇENGELKÖY / istanbul