- 962 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
MUTLU OLABİLMEK İÇİN
Hayatımızı isteklerimiz doğrultusunda şekillendirmeye gücümüz yetmeyebilir. İşlerimiz ters gidebilir. Sorumluluklarımızı yerine getirirken içinden çıkamayacağımız durumlarla karşılaşabiliriz. Her gördüğümüz güzelliğe sahip olamayabiliriz. Birçok nedenden dolayı acı çekmek durumunda kalabiliriz. Böyle olunca da sağlam bir iradeye sahip olmayan kimseler, karamsar bir ruh hâline bürünürler.
Kişi, karamsar olduğu sürece mutluluğu yakalayamaz. Karamsar insan gülmeyi unutur. Çevresindeki güzelliklerin farkına varamaz. Kafasını meşgul eden tek bir şey vardır: “Neden ben? ”
Düşünün ki, iyi bir işiniz var. Hiç kimseye ve hiçbir şeye ihtiyacınız yok. Bir eliniz yağda, bir eliniz balda yaşıyorsunuz. Ne isterseniz hemen önünüze geliyor ve hiç sıkıntı çekmiyorsunuz. Bana göre bu mutluluk değildir. Böyle bir yaşamı dileyenlere şunu hatırlatmak isterim:
Kişinin hayattan beklentileri olduğu sürece umutları ve hayalleri vardır. Kişi, beklentilerine cevap bulabilmek için hayal eder, umutlarını hep canlı tutar. Hayallerini gerçeğe dönüştürmeyi başardığında da mutlu olur. Her dediğini kolayca elde edebilen kimsenin beklentileri kalmaz. Dolaysısıyla umutları ve hayalleri de…
Bizi mutlu edecek nedenleri görmenin çeşitli yolları vardır:
Bugün karnımızı doyurabileceğimiz sadece kuru bir ekmeğimiz olabilir. Bu durumda bile, bir kuru ekmeği dahi bulamayanları düşünüp hâlimize şükrederek mutlu olabiliriz. Bugün ellerimiz sağlamsa elleri olmayanları, ayaklarımız sağlamsa ayakları olmayanları düşünerek mutlu olabiliriz. Evimiz iki odalıysa, tek göz odada yaşayanları, tek göz odada yaşıyorsak, çadırda yaşamak zorunda kalanları düşünerek mutlu olabiliriz. Bizden daha iyi durumda olanları değil, hep bizden daha kötü durumda olanları düşünürsek ortada mutsuz olmamız için bir sebep kalmayacaktır. Çünkü isteklerin sonu yoktur. Herkes imkanları ölçüsünde yaşamayı bilmelidir. Önemli olan, içinde bulunduğumuz durumdan hoşnut olup, gücümüzün yetmediği isteklerimiz için karamsarlığa düşmemek, hayata her zaman gülen gözlerle bakabilmektir
Mutluluğun kapısını açmak için doğru kapıya yönelmemiz yetmez, doğru anahtarı da seçmemiz gerekir. İşte doğru anahtar elimizdekilerle yetinmek, bulunduğumuz durumdan hoşnut olmaktır.
Unutmamalıyız ki, nihayetinde dünya bizim de olsa karnımız doyana kadar yiyebilir, örtünecek kadar giyinebiliriz.
ÜLKÜ DUYSAK