- 4003 Okunma
- 33 Yorum
- 0 Beğeni
Sana Geliyorum Aşkım
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Seni düşünüyorum demişti… Hiç görmediğim halde seni. Ben duygularımda yanılmam, karşımda çok duygulu bir insan var. Yazarken parmaklarını hayal ediyorum. Bir elinde sigaran ve düşünceli bir tavrın var yazılarında. Ciddiye alıyorsun her makaleyi yazarken, kendinden çok şey katıyorsun ve bunu hissettiriyorsun.
Gerçekten öyle miydim, bilmiyorum… Ama yazdığım her yazıda kendimden bir şeyler vardı. Benim olmayan bir yazıya bile, benliğimi sindirmeye çalışıyordum. Belki de bunu hissetmişti…
Bir insanın yüzünü görmeden onu sevebilmek nasıl bir şey diye sordu. Bilmiyordum ki; bu sorunun cevabını. Ne diyecektim ki ona. Zaman dedim. Zamana bırakalım. (zaman her daim sığındığım kale idi) Yine öyle yaptım.
Ben yazdım, o yazdı. Devam ettik günlerce. Her mesaj sanki ayrı bir mektup gibiydi. Günün hangi saati girsem, bir mektup daha alıyor, ya da bir mektubu daha cevaplarken buluyordum kendimi. Yazışmanın gizli bir çekim gücü vardı. Zaman demiştik ya birbirimize, sabırla bekliyorduk. Belki de bu hoşumuza gidiyordu. Garip bir sızı, ya da acıdan zevk almak mı… Yoksa aşk dedikleri böyle bir şey miydi… Bunu da cevapsız bıraktığım diğer sorularımın yanına ekliyor, cevapsız sorularımı zamana doğru iteliyordum.
Günler günleri kovalıyor, merak ve ilgiyi körüklüyordu.
Bir gün o beklediğim fırsat doğdu. Çok sevdiğim bir dosttan, ‘var mısın bir seyahate?’ sözü geldi. Hiç beklemediğim bir anda gitmek, onun bulunduğu şehre gitmek, görmesem bile, onun nefes aldığı havayı ciğerlerime çekmek. Bu düşünce bile beni sarhoş etmeye yetmişti. Tamam, dedim. Gidelim. Acaba ona bildirsem mi geleceğimi, iç hesaplaşmalar ve heyecanlarla dolu birkaç gün daha geçirdim. Evet bildirecektim… Uzaktan da olsa belki de onu görebilme şansım olsun istiyordum. Geliyorum dedim. Şu gün, şu saate oradayım. Bunu yazarken bile ellerim buz gibi olmuştu heyecandan. Acaba onu görünce ne yapacaktım ki;
Bekliyorum diye yazmıştı. Seni karşılamaya geleceğim. Heyecanım daha da fazlalaştı. Beni karşılayacaktı… Büyük bir heyecanla bindim otobüsüme. O kadar yolu nasıl geçiririm diye ölüyordum merakımdan. Aslında, bana uzun yol her zaman çok iyi gelmişti. Kendimle baş başa kalabildiğim uzun gece yolculukları… İç muhasebelerimi uzun gece yolculuklarında yapmamış mıydım hep
Sabah saatlerinin yerini, öğleye bırakmakta olduğu bir zamanda vardım onun şehrine. Otobüs terminale girmiş, indirme peronlarına yaklaşmıştı. Yaşadığım heyecanı ve mutluluğu anlatamıyordum. Hele kalp atışlarımı, arkadaşım duyarsa diye, daha çok heyecanlanıyordum. Nihayet kapı açıldı. Merdivenlerden yavaşça aşağıya süzüldüm. İşte oradaydı… Karşımda duruyordu. O da şaşkın ve heyecanlı ama; benim gibi mutluydu gözlerime bakarken. Her şeyi göze alarak gittim yanına
Merhaba dedim.
Merhaba yeni hayat.
(yazı tamamı ile kurgudur)
YORUMLAR
Acı ve tatlı...........
Aşk;acı ve tatlının bir arada bulunduğu,karıştığı iç içe geçtiği,yoğruldukça birbiriyle yoğrulduğu,yakıcı aşın üstüne soğuk sular içildiği,ciğerin hasretle piştiği,heyecanların ayranla karıştığı,hasretin vuslatının gönülde karıştığı,sabrın sabırsız kaldığı,sonra bir acı biberin içini yakıp-kavurduğu ve ancak acısını zamanın durulttuğu bir karmaşık sofra gibidir.....ve inanın çok yakar.....acısı da sancısı da.....acı da sancı da yenişemeyince nötr kalırsınız...
Bekliyorum diye yazmıştı. Seni karşılamaya geleceğim. Heyecanım daha da fazlalaştı. Beni karşılayacaktı… Büyük bir heyecanla bindim otobüsüme. O kadar yolu nasıl geçiririm diye ölüyordum merakımdan. Aslında, bana uzun yol her zaman çok iyi gelmişti. Kendimle baş başa kalabildiğim uzun gece yolculukları… İç muhasebelerimi uzun gece yolculuklarında yapmamış mıydım hep
Sabah saatlerinin yerini, öğleye bırakmakta olduğu bir zamanda vardım onun şehrine. Otobüs terminale girmiş, indirme peronlarına yaklaşmıştı. Yaşadığım heyecanı ve mutluluğu anlatamıyordum. Hele kalp atışlarımı, arkadaşım duyarsa diye, daha çok heyecanlanıyordum. Nihayet kapı açıldı. Merdivenlerden yavaşça aşağıya süzüldüm. İşte oradaydı… Karşımda duruyordu. O da şaşkın ve heyecanlı ama; benim gibi mutluydu gözlerime bakarken. Her şeyi göze alarak gittim yanına
Merhaba dedim.
Merhaba yeni hayat.
.........................
selam güzel dostum...
ama her kurgu bir duygudur...
ve her duygu-n harika düşmüş.
seni kocaman kutlarım edebi değeri yüksek bir yazıyı bizimle paylaştığın için,...
saygımla....
yazıda; herkes kendinden birşeyler bulabileçek bir tema geçiyor.Günlük hayatta hep karşılaşılan konular.Lakin, insanlar kendi yapamadıklarını karşıda görünce çok beğenirler sevinirler.duygu olarak; mantığın değilde yüreğin sesini dinlemiş şair.en doğrusu da sanırım bu olsa gerek.Aşk ta gurur ön planda olmamalı.yüreğinin götürdüğü yere gitmeli insan.Bu bağlamda çok güzel bir yazı yazmışsınız.(kurgu) da olsa hissettirmek önemlidir.bence kurgu veya herhangi bir not yazmanıza da gerek yok.insanlar instediği gibi algılasın.önemli olan yazının içeriği ve verdiği mesajdır.
kutlarım su_misali....
sevgiler.
(yazı tamamı ile kurgudur)
Hayat da bir nevi kurgudur...
---
"Ben duygularımda yanılmam, karşımda çok duygulu bir insan var. Yazarken parmaklarını hayal ediyorum. Bir elinde sigaran ve düşünceli bir tavrın var yazılarında. Ciddiye alıyorsun her makaleyi yazarken, kendinden çok şey katıyorsun ve bunu hissettiriyorsun."
Özgün yazan değerli olur.
--
"Karşımda duruyordu. O da şaşkın ve heyecanlı ama; benim gibi mutluydu gözlerime bakarken. Her şeyi göze alarak gittim yanına"
Başarmak cesaret ile mümkün.
Risk her zaman var.
--
Tebrik ederim.
(yazı tamamı ile kurgudur)
Hayat da bir nevi kurgudur...
---
"Ben duygularımda yanılmam, karşımda çok duygulu bir insan var. Yazarken parmaklarını hayal ediyorum. Bir elinde sigaran ve düşünceli bir tavrın var yazılarında. Ciddiye alıyorsun her makaleyi yazarken, kendinden çok şey katıyorsun ve bunu hissettiriyorsun."
Özgün yazan değerli olur.
--
"Karşımda duruyordu. O da şaşkın ve heyecanlı ama; benim gibi mutluydu gözlerime bakarken. Her şeyi göze alarak gittim yanına"
Başarmak cesaret ile mümkün.
Risk her zaman var.
--
Tebrik ederim.
canım son paranteze gelene kadar rüyada gibiydim sahiden,
o parantez dong diye çalan bir zil gibi uyandırdı beni,
duyguların o kadar güzeldi ki gerçek olsa bile kimsenin yorum yapmaya hakkı yoktu (bence).
yazı dilini çok güzel kullanmışsın canım,
bu yazının devamını bekliyorum ama nolur uyandırma beni bir daha :))
bırak dalalım o sihrin büyüsüne...
tebrikler demesem de anlarsın güzel yürekli dostum...
Yazar, şiirdeki başarısını yazıda da aynen göstermiş. İşlediği konu, artık hepimizce bilinen bir net gerçeğidir.
Çok güzel kaleme almış. Yazının kurgu yada gerçek olması bizim için bir şey ifade etmez. Biz yazarlar, yazının içeriğine bakmalıyız. İçerik dopdolu, gümbür gümbür.Burada Tacettin Bey'e katılıyorum. Su_gibi akmış. Kutluyorum... Sevgilerimle...
ilk başladığında sonuna kadar okuyacağın bir uslup.....rumuzu gibi.....SU GİBİ....akıyor.....girmişken diğer yazılarada bir göz gezdirdim....SİYAH GÜL... MARDİN.....ve kendime çok kızdım... niçin geç kaldım diye ....birazda yazara kızdım niçin uyarmadı diye.....sevgili kardeşim sen deneme safhasını geçmiş...usta safhasındanda ileridesin...tebrikler....tüm şiir ve yazılarınızı artık sabırsızlıkla bekleyen biri var inanın çok güzeldi...saygılar
Denizdeki yeni dalgalara yelken açmak gibi duygu...Dalgaların,fırtınaların insanı nereye savuracağı belli olmuyor ki...
Aşkı simgelemesi açısından içten gelen sıcak duygular ve yalın bir şekilde yazılmış ifadeler...
Ben yazıda kurguya değil içeriğine bakarım.Bence yaşanmış olsaydı daha bir anlamlı olurdu diye düşünüyorum.
Kutlarım sizi arkadaşım.Düz yazı da da başalı olacağınızı bu yazınızla ortaya koymuş oluyorsunuz.Devamını beklerim.
Selamlar...