Nasil büyüdük(2)
1.Bölümdeki yazdigim,olaylarin gectigi dönemlerde,2.Bölümdede,biraz o zamanlardaki, sosyal yasamdan bahsetmek istiyorum.
Cocuklugumuzda erkek oldugumuz halde,kizlar gibi "entari"giyerdik.Biraz acaip gelsede bu zamandaki anlayisla,o dönemlerde pek aykiri ve acaip görünmezdi.Sacimiz ,Terzi makasiyla"kirkik",ayaklarimizda, siyah lastikten ayakkabi türü bir sey vardi.Yemek saatimiz yoktu.Anam "Tandir" denen köy evlerindeki bir nevi,topraktan yapilmis ,firin misali ocakta,pisirdigi ekmekleri ,bir sandiga koyar,bizde karnimiz aciktigi zaman,sandiktan ekmek alip,tereyagi,pekmez v.s ....ne varsa arasina "dürüm"yapar yerdik.
"Cerci" dedigimiz biri vardi.Yani seyyar satici.Essegiyle köye,meyve,kuru meyve v.s.getirir satardi.Cerci köye her gelisinde yeni ve hic görmedigimiz esyalar getirirdi.Naylon kablar,naylon bebekler,mandallar,metal kasik,catal,bicak v.s....
Köyde,bir homurdanma baslamisti artik.Kadinlar kocalarina"heriffff,benim ayseden neyim noksan ? onun naylon selesi var benim yok"..Her evin önünde bir cocuk aglamasi vardi.Onlarda, komsunun cocugunun naylon su tabancasi var,benim yok diye agliyordu...
Artik köyün erkekleri bile sigaralarini,cercinin getirdigi metal agizliklarla iciyorlardi.
Köyümüzde ,hic araba yoktu ve görmemistik.Bir gün ,bir Kamyonet geldi köye .Coluk cocuk bu acaip yaratigin pesinden kostuk.Merakla sardik dört yanini.Icinden Cerci cikti.
Demekki artik essege ihtiyaci yoktu.Kamyonetin arkasi esya doluydu.O zaman kadar ,komsu erkekleriyle dahi sesli konusmayan köyün kadinlari,bu cerciyle cok samimi bir sekilde konusmaga baslamislardi.Kamyona korkudan elimizi bile degdiremiyorduk.Cerci bizi korkutmustu."bakin cocuklar sakin elinizi bile sürmeyin bu kamyon hemen elinizi koparir "diye.
Cerci satisini tamamlamisti.Birde köylü güzelce karnini doyurdu.Arabasina binde.Tüm cocuklar ,hatta büyükler cerciyi seyrediyorduk.Korkumuzdan elimizi süremedigimiz bu "el koparan Yaratik"cerciyle cok samimiydi.Cerci arabayi aniden calistirinca....Amaninnnnn....coluk cocuk saga sola cil yavrusu gibi dagilmaga basladik.elimiz kopmamisti ama ,ödümüz kopmustu.
Sonralari ,cerci köye dükkan acmisti.Köylü de pek para bulunmazdi,ihtiyacta yoktu.Ancak büyük alim satimlarda,gayri menkül gibi,paraya ihtiyac duyulurdu.Godik dedigimiz 1 litrelik bardaklar vardi .1 godik armut verir 1 godik elma alirdik.1 godik bugday verir 1 godik arpa alirdik.Köylü ,cerciye 1 yil boyu calistigi ekini ,godik,godik tasiyip karsiliginda,yeni seyler aliyordu.Artik tahta kasik,tahta güvec,v.s "demode olmustu.Hatta benim entari bile demode olmustu.
Cerci zenginlestikce,köylü fakirlesiyordu.Hatta artik "veresiye defteri"vardi.Cogu borclanmis,faiziyle bir sene sonrasina,senete parmak basmisti.Kisacasi köyde hayat kalmamisti.
Babam,daha güzel bir hayat ortami yasayalim diye ,köyden göc etme karai aldi.Hasankaleye göc etmistik.Zamanin sartlarina göre cok güzel ve modern bir kasabaydi Hasankale.Okulada yazilmistim.Müdür beni sinif baskani yapmis,yaramazlik yapan cocuklari ona söylememi emretmisti.
Bir gün cocuklar yaramazlik yaptigi esnada,kosup müdüre "la midir midir,concuklar gudurir"demistim.Halen babam anlatir,güleriz.
Ilkokulu bitirip ,Ortaokula baslamistim.Sapka,gravat ve yeni takim elbisem vardi.Kizlarla pek konusamazdik.Zaten her kizi baci görür ve hic bir heyecan duymazdik.Hasankale kültür ve gelenek acisindan,törelerine bagli bir yerdi.O yüzden pantolonlu kiz bile göremezdik.Böyle mahrem olaylarin olmadigi yerde,Fantazilerimizde heyecanimizda yoktu.Derken okulumuza Meral hanim diye bir bayan ogretmen tayin olmustu...
.Allahim oda neydi ? dar pantolon,bazen dekolte ,Türkceyi cok güzel konusan,kolonya yerine bizleri sarhos eden baska bir Parfüm kokusu....Sadece Sinemada seyretigimiz,Türkan soray,Hülya kocyigit,Fatma girik v.s tiplemesi gibi bir Afet....Meral hanim,okuldan evine carsidan yürüyerek giderdi.Millet hayranlikla bu modern afeti seyrederdi.
Ve sinifimiza yeni gelen bir kiz.Aman allahim !!!! bu yeni gelen kiz,kasabaya tayini cikmis bir Subayin kiziydi.Köyde cercinin sattigi naylon bebekler"Barbi" gibiydi.Ismi Aylaydi.Tüm okul bu kiza asiktik.Bakislari,konusmalari,yürüyüsü,tavirlari hic kasabanin kizlarina benzemiyordu.Gözleri iri ve siyah,burnu kibar ve kalkik,Allah ne güzellik varsa vermis.Sinifta ,ögretmenden cok ona dikkat ediyorduk.Onun oldugu yerde,güzel ve temiz giyiniyorduk,ona madara olmamak icin derslerimize calisip ögretmenden azar isitmemege calisiyorduk.Tirnak temizligi,sosyete sivesiyle konusmak,v.s...
Meral hanim,Resim ögretmeniydi.Aylayi ,ögretmen masasina oturtturup ,tüm sinifa onun Portresini yapmasini söylemisti.Aklimiz basimizdan gitmisti.
Bir saat boyunca Aylayi seyrederek,portresini cizmege calismistik.Ben ,portre cizmekten cok,Yilmaz Güneyin fillmini hayalimde canlandirmistim."Eskiya celladi"filmini yasiyordum sanki.Esas oglan benidim.Kizda aylaydi.asik olmustum.Hemde deliler gibi.tüm kasaba cocuklari asiktik Aylaya.....Ne kavgalar yasandi,en samimi arkadaslarimizla birbirimizi yedik.Ayla belkide bu yasananlarin farkinda degildi,ama garip bir seylerin oldugunu hissediyordu.Cünkü herkes ona saygi gösteriyor,bir dedigi iki olmuyor,herkes ona hayranlik duyuyordu.Diger kizlarin farkinda bile degildik.Siniflarimizi yil sonu tesekkürle bitirdik.Ben mecnun olmustum,artik siirler yazmaga ve türküler söylemege baslamistim.Tüm kasaba severdi beni.Böylece 2 yil devam etti.Hic birimiz ,Aylaya askimizi aciklayamadik.Ve Ayla aniden kayboldu.
Babasinin tayini cikmisti Malatyaya,Haberi duyar duymaz,Trenle Malatyaya Aylanin pesinden gittim.Bir nevi gizli kactim, cünkü babamdan izinli gidemezdim.Ayla ,Leyla ben ,Mecnun ara,ara......Ne param nede mecalim kaldi.Tekrar geri döndüm kasabaya.....
Ayla hayallerde kalmis,fakat artik bizdede bir heyecan baslatmis,onun sayesinde ,cok seyler ögrenmistik.Sonralari,gelisen dünyamizda,Sinemanin,Dergilerin,Kitaplarin cok etkisi oldu.Iste bu etki dedigim "Zehiri" gelecek yazimda Yayinlayacagim.
karapece