Her ayrılış, ölümün önceden alınan bir tadı gibidir, tekrar bir araya geliş de yeniden dünyaya gelişin önceden alınan bir tadı gibidir.-- schopenhauer
romantik63
romantik63
@romantik63

DÜŞÜNCE GECESİNDEYİM BU GECE

18 Aralık 2009 Cuma
Yorum

DÜŞÜNCE GECESİNDEYİM BU GECE

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1099

Okunma

DÜŞÜNCE GECESİNDEYİM BU GECE





On yedi Kasım iki bin dokuzun en kuytu gecesini, hiçbir şey yapmadan sadece düşüncelere dalma zamanım olarak kendi vaktim olarak belirledim. Her şeyi bir baştan alıp, sonucundan çıkana kadar sadece düşünce iklimine bıraktım tüm kalb-i bedenimi. Neticelenecek olan duygular ve gerçekler, veya içinden çıkamayıp kararsız kaldığım işlerim. Evet sadece böyle geçecekti Kasım ayının on yedi gecesi. Aklımda olan biten her şeyi kronolojik bir hale getirip düzenlemiş oldum. Önce gönül vermiş olduğum kalbimin sultanı, gönlümün sahibi düşüncede ilk sırayı almış oldu. Her şeyin ve güzel günlerin geçmesini kendisini severek ve kalbimde her zaman için bir tek gül kalarak olmasını istedim, istiyorum.Hayat şartları çok zor, bide böylesi bir zamanda sevmek, bazı kişilerce ve bazı sevdalılara göre para ve gönül eğlendirme tercihidir. Bu yola başvurmadan önce düşünüp taşınmak oldu. Her şeyin iyiolması için gönül vermek istedim. Tanıdığım olsada, dayımın kızı olsada; insan-i halidir, olmama durumuda oluyorya bazılarınca ve bazı durumlara göre. İşte bunları göz önünde bulundurmak durakalsın; işin içinde ölümün kokusu etki yapmış olsa dahi her şeye rağmen kendisini ölüme dek sevmek ve gönül eğlendirmemek isteğimdir. Ölüm olsa bile bu sevgimizde; kendisini ömrümün yettiği zamana kadar, son nefesime kadar kendisini sevdiğim bilip, sevmiş olacağım. Düşünce diyarımdan diğeri ise; hayatın insanı aldatışı, aldatmış olduğu yanıdır. Düşünüyorumda acaba nasıl aldatıyor bu hayat. Bu durgun haliyle gerçekten böyle yapabiliyorsa, farzetki bir canlı ve insan kulu olduğunda nasıl olacak. Gerisini düşünmek bile istemiyorum. çünkü canlı olsa; hayat felaket üstüne felaket oluşturur insanların başına. Durmadan kötüye sürükler, kendisiyle gezdirdikten sonra kendisine benzetir. Fakat insan oğlu ise zaten hayatın bir benzeri, aldattığı gibi aldatıyor. Hayatın aldatışından en fecisini yaptırıyor. Hayat ile insan arasında bir fark yokki ayrı kalsınlar birbirlerinden. Aralarındaki fark sadece birisi kul olan insan, diğeri ise cansız bedensiz bir zamanın akıp gittiği durağan ötesi bir hayat. Artık insan gibi insan kalmamış bu zamanda. İnsan demeye bin değil, milyonlar, milyarlar gerekir şahitlik etmeye. İnsan oğlu bu işte. Parayı cebine gönder, kendini yormadan uzaktan kumandalı bir araba gibi sadece yönlendir kendisini. Bir oraya bir buraya. Yap dediğinde yapan, yapma dediğinde ise yapmayan bir insanlık zamanı işte. Nerde kaldı geçmişin güzel, kalbi temiz, delikanlı, yürekli insanları. Eski toprak insanlar nerde acaba. Ecdadımız neredeler şimdi. Olsada bu devirde yaşayanlar insanlık yüzünü görse ve kendine gelse, kendini bilseler. Hayat dedikleri insan dedikleri şey bu işte. Aldatan ce acı çektiren. İçeriğinde yaşayan insan oğullarıda böyle işte. Hayata benzemiş yolun alır gidiyor. Nereye gittiklerini bile bilmeden aldı başını gidiyorlar. Sonunu düşünmeden dünya gözünde sonsuz kalacaklarını sanıyorlar galiba. Oysa gideceği yer yine topraktır. Bir avuç toprak. Sonsuzluk Allah (c.c)’a mahsustur. Ondan başkası ise asla sonsuzluğu tadamaz, yaşayamaz. Bir Nemrut’u bir Firavun’u düşünmek gerekirse, kendilerini dünyanın sahipleri sanıp, sonsuzluk sadece kendilerinin olduğunu sandılar. O halde neredeler, dünyanın sahibiyim diyen canavarlar nerde. Sadece bir avuç toprakraktan geldiler, yine bir avuç toprağa esir düştüler. Sizler kimdiniz dünyaya hüküm etmek ve dünyaya sahip çıkmaya. Birisi sulara yenik düştü, sonunda Allah’ın varlığına ve ondan başka gücün olmadığına inanıp secdeye kapıldı. Birisi ise küçücük, kendisinden binlerce parça küçük bir canlı parçasına, sineğe yenik düştü. Oda şimdi gideceğimiz yerde. Ahirette. Böyle yapan cnavarlarda bunlar gibi olacak. Şimdiki yaşadığımız dünya gözündeki canavarlar, vahşilerde gidecek elbet. İnsanlığa zulmettiren canavarlarda yok olup gidecekler elbet. Unutmasınlar dünya kendisinin olacakta, insanlığa eziyet yapmaları. Sizlerde yol alacaksınız sonunda. İşte ozaman eziyet ettikleriniz, arkanızdan sizlere imalı sözleri söylemeleri. Dünya bir pislikten daha kurtuldu demeleri. İşte ozaman eziyeti yaptığınız kişilerin günahını; yükünüz bileceksiniz. Atamayacaksınız ağır yükü, yapışık kalacak sonsuza dek yakanızda.



~~ Mehmet Taş ~~

Paylaş
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Düşünce gecesindeyim bu gece Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Düşünce gecesindeyim bu gece yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DÜŞÜNCE GECESİNDEYİM BU GECE yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.