- 683 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
Kadınlar....
Hiç düşündünüz mü bazen kadınların bir şey söylediklerinde, aslında başka bir şey söylemek istemiş olabileceklerini. Eğer erkekler öğrenmiş olsalardı,çok daha keyifli aşklar yaşayabilir ve daha sevgi dolu çoçuklar büyütebilirlerdi belki de.
Mesela Bir kadının üşüyorum dediğinde “bana sarılabilir misin” demek istediğini belki de bir çok erkek hiçbir zaman öğrenemeyecek.
Yüzlerce yıldan beri isteklerini açıkça söylemelerine izin verilmeyen ve bu nedenle kendi kendilerine gizli bir dil geliştirmek zorunda bırakılan kadınlar da, bu kadar basit bir şeyin erkekler tarafından niye anlaşılmadığını hiçbir zaman anlamayacaklar.
Sevgi ve şefkat eksikliğini hayatları boyunca yaşayan kadınların beklentilerini açıkça söylenerek elde edilmesinin, maneviyatını düşüreceğine inandıklarından, kendi içlerinde hep bir özlem olarak yaşamayı tercih etmek zorunda kalacaklar.Neden isteklerini açıkça söyleyemedikleri ise erkekler için hiçbir zaman anlaşılmayacak bir sır olarak kalacak.
Her şeye rağmen duygularını göstermenin kadınlara özgü bir davranış olduğunu sanan erkeklerse , açıkça sevgilerini ve şefkatlerini göstermekten genelde utanırlar, farkında olmadan Onlar bu duyguların paylaşılacağı tek yerin yatak odası olduğuna inandıklarından olacak belki, kalabalık bir ortamın içinde sevgi ve şefkat gösterdiklerinde, herkesin seyrettiği bir yerde sevişiyorlarmış hissine kapılıp tedirgin oluyorlar.
Erkekler için duygular, kapalı yerlerde yaşanması gereken mahremleri , kadınlar için ise bunun hayatın her anında yaşanması gereken bir şey olduğu gerçeği. Hangisi doğru ?
Doğru olan sevgi ve şevkatin yer mekan ve zaman tanımıyor olması gerçeği değil midir aslında.
YORUMLAR
hımmm harika bir noktaya parmak basmışsınız:Dbu cümleyi kurarken de mesela 'yani içimi okudunuz' demek istiyorum:Dhemen güncel bir örnek bayansal açıdan:D
ama yine de yani bence bırakın anlamasınlar,insan anladığı şeye ne hayran olur ne de aşık:)
emeğiniz ve değişik bir bakış açısı kattığınız için teşekkürler..
Sevgili Nurgül hanım. eğer biz erkek ve kadınlar, konuşarak değil, bakışarak anlaşmayı başarmış olsaydık, sözcüklere hiç gerek kalmayacak, erkek kadının direkt olarak " sarıl bana" diyemeyeceğini, imalı sözler ile "üşüdüm" dediğinde sarılması gerektiğini anlayabilecek ve çatışmalar yaşanmayacaktı hayatta.
Sözcüklerle değil, gözler ile anlaşmayı başarabilseydik ne güzel olurdu değil mi?
Güzel bir yazı ve güzel bir sorgulama. Sevgiler yüreğinize