Eller Kenetlenmeli...
Demokratik Açılıma karşı halkı kışkırtıp, sokağa dökenler; Bu kez de DTP kapatılması sebebiyle sokaktalar. Ellerinde sopalar, molotof kokteyleri, önlerine ne çıkarsa kırıp döküp yakıyorlar. Onlar için her konu, her olay sokaklara dökülmek, dökmek için fırsattır! Önce fırsatları yaratmak için uğraşırlar... Amaçları da her zaman ki gibi ülkemizde kargaşa, çatışma çıkarmak...
Ne zaman belimizi doğrultmaya çabalasak, aynı oyunlar tekrar tekrar sahnelenir. Biz bu filmleri daha önce de görmüştük deriz; Deriz ama bazılarımızın sağ duyulu davranmak için pek fazla da bir çabaları olmaz. Hele de istemediğimiz bir parti iktidarda ise, darbe çığırtkanlığı yapmaktan halkı kışkırtmaktan geri durmayız. Ve böylelikle ülkemizi içten parçalamak, yıkmak isteyen düşmanlarımızın, şer odaklarının ekmeklerine çok güzel yağ sürer; Planlarına, üzerimize oynanan oyunlara bile bile yardımcı oluruz.
Bir hafta kadar önce, kameralar önünde, muhalefetten bir milletvekili açık açık ’Ordu göreve! ’ diyerek darbe çağrısı yapıyordu...
Önce, insanların arasına çeşitli nifaklar sokarak ortamını hazırlarlar. Sokakları bir savaş alanına cevirip, Sıkı Yönetim ya da Olaganüstü Hal ilan edilmesini isterler. Halkı öyle canından bezdirirler ki! darbe olunca sevinecek hale getiriler. Ardından da gelsin darbe...
Göstericilerin üzerine ateş edip, kamerelar tarafından tespit edilip yakalanan ve salıverilen üç kişiden birine, spiker: ‘’bunu neden yaptınız?’’ diye soruyor. ‘’500 TL. Para verdiler; Ateş etmemiz için kuru sıkı tabanca verdiler. Yaptım’’ diyor. ‘’Siz de para verin yine yapayım, ben cebime bakarım’’ diyor. Bu gibi kişilerin eline kuru sıkı diye gerçek tabanca verip, yine aynı şeyleri yapabilirler. Yapıyorlarda... ( Son dinlediğim habere göre bu silahlı göstericiler tutuklanmış)
Tv. da, Kopenhag’ta, küresel ısınma sebebiyle toplanmış göstericileri seyrediyorum. Amaç güzel olsa da, cevreye, kimseye zarar vermeseler de, sonuçta izinsiz, yasalara aykırı bir yürüyüş yapıyorlar. İri iri polislerin dağılmamakta direnen göstericilere sert müdahalesini, görevlerini etkili bir bicimde sonlandırmasını, bir çoğunuz izlemişinizidir...
Olayların daha fazla şiddetlenip, daha fazla canımızın yanmaması için, halkın canına malına kast eden eylemcilere karşı tedbirler arttırılmalı... Halkın güvenliği sağlanmalı
Kardeş kavgalarının, şiddetin tırmandırılmaya çalışıldığı şu günlerde birbirimize daha çok kenetlenmeliyiz...
Dini, ırkı, imanı olmayan, ipleri dışarıda olan terör örgütlerinin, çeşitli şer odaklarının etkisinin yok edildiği, planlarının tutmadığı, güzel günlerin tez gelmesi dileklerimle, dualarımla... sevgiler
Üzümkarası
YORUMLAR
SEVGİLİ ÜZÜMKARASI HARİKA BİR YAZI OLMUŞ TEBRİKLER.MALESEF SENİNDE SÖYLEDİĞİN GİBİ YILLARDIR CANIM TÜRKİYEM'İ BÖLMEK İSTİYORLAR.ÖNCE SAĞ SOL DEDİLER DAHA SONRA TÜRBANLI TÜRBANSIZ DENDİ BİR ARADA ALEVİ SÜNNİ AYRIMI YAPILDI.HALBUKİ KİŞİNİN DİNİ,IRKI,CİNSİYETİ,MEZHEBİ NE OLURSA OLSUN HEPİMİZ AYNI TOPRAKLARI PAYLAŞIYORUZ.AMA CAHİL İNSANLARI KANDIRMAK ÇOK KOLAYDIR.HERŞEYİN BAŞI EĞİTİM.BİRDE İŞSİZ VE AÇ İNSANI KANDIRMAKDA ÇOK KOLAYDIR.GEÇENLERDE 3 GÜNLÜĞÜNE AMCAMLARA GİTMİŞTİK.YENGEM ANLATTI.BİR BAYAN EVLERE TEMİZLİĞE GİDİYORMUŞ.ONU TANIYAN BİR BAYANDA EVİNE TEMİZLİĞE ÇAĞIRMIŞ.KADIN '' BEN ARTIK ÇALIŞMIYORUM '' DEMİŞ.BAYAN '' NEDEN ÇALIŞMIYORSUN '' DİYE SORMUŞ.KADINDA '' EŞİM AK PARTİ'YE ÜYE OLDU MAAŞ ALIYOR,BENDE BEDAVA KIYAFET ALIYORUM NEDEN ÇALIŞAYIM ? '' DEMİŞ.İŞTE FAKİR İNSANLARI BÖYLE PARAYLA VE KIYAFETLERLE KANDIRIYORLAR.ASLINDA TÜRKİYE'NİN KURTULMASI İÇİN ATATÜRK GİBİ GÜÇLÜ BİR LİDER OLMASI GEREKİYOR.SADECE KENDİSİNİ DÜŞÜNEN DEĞİL ÜLKESİNİ VE İNSANLARINI DÜŞÜNEN GÜÇLÜ BİR LİDERLE ANCAK KURTULABİLİRİZ.BENDE SUBAY KIZIYIM.TABİKİ DARBELERE KARŞIYIM.AMA ŞAYET AK PARTİ'DEN KURTULACAKSAK DARBE OLMASI DAHA İYİ.ÇÜNKİ SENİNDE BİLDİĞİN GİBİ AK PARTİ KÖMÜR,YİYECEK,ALTIN DAĞITARAK OY TOPLUYOR.ONUN İÇİN BU GİDİŞTE ZOR GİDERLER BAŞIMIZDAN.ÇÜNKİ FAKİR VE CAHİL İNSAN ÇOK MALESEF.SAYFANA GÖNÜL BAHÇEMDEN BİR KUCAK DOLUSU CENNET KOKULU KIRMIZI GÜLLERİ SEVGİMİDE İLAVE EDEREK BIRAKIYORUM.SEVGİYLE KAL HOŞÇAKAL.GÜLHAN KESKİN.
Yükselenyıldız
Dede mirası partizanlıklarını sürdürmek, parti liderinin ağzıyla konuşmak isteyenler bilmiyor ki CHP'de iskelet değişti ve genel seçim öncesi hepten değişecek. Atatürk'ü seven bir tek milletvekili adayının adaylığının kabul edilecek olmasından şüpheliyim.
Genel başkanının ayağına kaydırmazdan iki ay önce Dersim isyanını gündeme getiren yeni genel başkanın tutarsız konuşma ve boş vaadlerini mantığa vurmadan onun ağzıyla konuşmak.
Söz konusu lider ve tarafları madem iktidar olacaklarına kesin gözüyle bakıyorlar ve bu anayasa da iktidardardan yana, sevinmeleri gerekir. Neden binecekleri dalı kesiyorlar ki?
Konuyu kavramayan, kavramak için kafa da yormayan bu toplumu genel seçim havasına soktular. Hoş; anayasanın içeriğini meydanlarda HAYIR nutku atanlar da bilmiyor ya da bilmez gözüküyorlar.
Hayır tercihi çıkması için birilerinin Öcalan'a ihtiyaç duyulduğunu söylemesi bile kemikleşmiş partizanca zihniyeti düşündürmeye yetmiyor.
ne mutlu vatan bayrak devlet gibi kutsal değerlere sahip çıkanlara
buradan size ve onlara binlerce selam olsun
başarılı yazınız için tebrikler...
Yükselenyıldız
Genel başkanının ayağına kaydırmazdan iki ay önce Dersim isyanını gündeme getiren yeni genel başkanın tutarsız konuşma ve boş vaadlerini mantığa vurmadan onun ağzıyla konuşmak.
Söz konusu lider ve tarafları madem iktidar olacaklarına kesin gözüyle bakıyorlar ve bu anayasa da iktidardardan yana, sevinmeleri gerekir. Neden binecekleri dalı kesiyorlar ki?
Konuyu kavramayan, kavramak için kafa da yormayan bu toplumu genel seçim havasına soktular. Hoş; anayasanın içeriğini meydanlarda HAYIR nutku atanlar da bilmiyor ya da bilmez gözüküyorlar.
Hayır tercihi çıkması için birilerinin Öcalan'a ihtiyaç duyulduğunu söylemesi bile kemikleşmiş partizanca zihniyeti düşündürmeye yetmiyor.
Kardeş kavgalarının, şiddetin tırmandırılmaya çalışıldığı şu günlerde birbirimize daha çok kenetlenmeliyiz...
Dini, ırkı, imanı olmayan, ipleri dışarıda olan terör örgütlerinin, çeşitli şer odaklarının etkisinin yok edildiği, planlarının tutmadığı, güzel günlerin tez gelmesi dileklerimle, dualarımla... sevgiler
Bu güzel yazınızın güzel noktalanmasını canu gönülden arzu ediyorum. Bu kadar güzel bir yazıyı geçte olsa okuduğum için kendimi mutlu hiçediyorum.
Selam ve saygılarımla
Yükselenyıldız
Genel başkanının ayağına kaydırmazdan iki ay önce Dersim isyanını gündeme getiren yeni genel başkanın tutarsız konuşma ve boş vaadlerini mantığa vurmadan onun ağzıyla konuşmak.
Söz konusu lider ve tarafları madem iktidar olacaklarına kesin gözüyle bakıyorlar ve bu anayasa da iktidardardan yana, sevinmeleri gerekir. Neden binecekleri dalı kesiyorlar ki?
Konuyu kavramayan, kavramak için kafa da yormayan bu toplumu genel seçim havasına soktular. Hoş; anayasanın içeriğini meydanlarda HAYIR nutku atanlar da bilmiyor ya da bilmez gözüküyorlar.
Hayır tercihi çıkması için birilerinin Öcalan'a ihtiyaç duyulduğunu söylemesi bile kemikleşmiş partizanca zihniyeti düşündürmeye yetmiyor.
Bu gün yine okudum. Yorumları da okudum.
Yine aynı fikirdeyim.
Bence Günün yazısı.
Kutlarım.
Selamlar.
Yükselenyıldız
Genel başkanının ayağına kaydırmazdan iki ay önce Dersim isyanını gündeme getiren yeni genel başkanın tutarsız konuşma ve boş vaadlerini mantığa vurmadan onun ağzıyla konuşmak.
Söz konusu lider ve tarafları madem iktidar olacaklarına kesin gözüyle bakıyorlar ve bu anayasa da iktidardardan yana, sevinmeleri gerekir. Neden binecekleri dalı kesiyorlar ki?
Konuyu kavramayan, kavramak için kafa da yormayan bu toplumu genel seçim havasına soktular. Hoş; anayasanın içeriğini meydanlarda HAYIR nutku atanlar da bilmiyor ya da bilmez gözüküyorlar.
Hayır tercihi çıkması için birilerinin Öcalan'a ihtiyaç duyulduğunu söylemesi bile kemikleşmiş partizanca zihniyeti düşündürmeye yetmiyor.
Taraf olup fikir-düşünce hamallığı yapan köşe ve blog yazarları şimdi tutturdular, 'polis devleti' söcüklerini. Zamanında da 'yargısız infaz' yapmakla suçlamışlardı polisimizi bu kafalar. Oblektif ve gözlerini polisin eline odaklamış bu kafalar, polise kurşun sıkanın elindeki kalankişof mu neyse adı, onu , daha önemlisi niyeti görmediler ya da ipleri başkalarının elinde olduğu için görmemezliğe geldiler.
Hâlâ terör örgütlerinin propagandasını yapan, sözde vatanımızın bütünlüğünden yana olan gazete ve televizyonlar var. Terör estirenleri haber yapmakla yandaş ya da sempatizanları karşısında onore ediyor, onlara kahramanlık gömleği biçtiriyor.
Gelişmeleri yorumlamaktan aciz bazıları, maksat ve içeriğinin ne olduğu derneklere üye, ya da piyon olup sokağa dökülüyor. Başlangıçta kuruluş amacı güzel olan derneklerin yönetimi zamanla artniyetli kişilerin eline geçti. Küçük parti ve sendika kuruluşları da zorla işgal edildi.
Askerin Kuzey Irak'a operasyonunu protesto eden kuruluşlara bir bakınız. Parti olarak BDP'nin dışında partiler ve dernek, sendika kuruluşları var.
Çoğu, taraf olduğu siyasî parti liderinin ağzından çıkanı emir telakki etmekte, problemin önemini bilmeden hazırlanan sahnedeki yerini almaktadır.
Konu değil, yorum bile bu sayfalara sığmaz değerli arkadaşım.
Zaman partizanlık devri değil, birlikte bu devletin düze çıkması için yazma, konuşma, hiç olmazsa susma zamanıdır.
Paylaşım için size ve tüm yorumcu arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Bugüne kadar sokaklardan kazançlı çıkan olmadı. Sokaklardan ne iktidar çıktı, ne de siyasi üstünlük elde edildi. Sadece nümayiş yapanlar değil, her defasında ülke de kaybetti. Bağıran bağırdığıyla, ölen öldüğüyle kaldı. Meydanlarda sesi gür çıkan da mağluplar safında yer aldı, zayıf olan da. Sadece mali gelir elde edenler karlı çıktı.
Kutlarım,güzel bir yazıydı.
Sevgilerle...
Yükselenyıldız
Genel başkanının ayağına kaydırmazdan iki ay önce Dersim isyanını gündeme getiren yeni genel başkanın tutarsız konuşma ve boş vaadlerini mantığa vurmadan onun ağzıyla konuşmak.
Söz konusu lider ve tarafları madem iktidar olacaklarına kesin gözüyle bakıyorlar ve bu anayasa da iktidardardan yana, sevinmeleri gerekir. Neden binecekleri dalı kesiyorlar ki?
Konuyu kavramayan, kavramak için kafa da yormayan bu toplumu genel seçim havasına soktular. Hoş; anayasanın içeriğini meydanlarda HAYIR nutku atanlar da bilmiyor ya da bilmez gözüküyorlar.
Hayır tercihi çıkması için birilerinin Öcalan'a ihtiyaç duyulduğunu söylemesi bile kemikleşmiş partizanca zihniyeti düşündürmeye yetmiyor.
Yaklaşık üç haftadır bu konu üstüne yazı yazmamk için kendimi zorluyorum. Ve yazmayacağım da inanaın sevgili dost.
Neden mi, çünkü biz ne kadar bağırısak bağıralım, ne kadar artık kavgalar bitsin dersek diyelim, kendini bilmezler öylesine söylemlerle çıkıyorlar ki ortaya, o söylemlere nasıl cevaplar verilir diye düşünmeye başlıyoruz her birimiz. Onların seviyesine inip aynı kelimeler mi kulalnsak diye düşünmeye bile başladık. Çünkü biz el uzattıkça, karşı taraf uzatılan eli, anında geri çevirip arkasını dönüp gidiyor, üstelik küfür ederek.
Hani diyoruz ya metanet ve sabır diye, galiba sabır taşı doldu ve taşmak üzere. Umarım bu gerçekler bir an önce görülür ve ona göre yol alınır.
Kutluyorum kaleminizi. saygılar yüreğinize