Merhaba aysima (2)
Merhaba aysima,
nasılsın diye sormuyorum, benden uzaklarda eminim çok iyisindir,gitme/bitirme tercihi sana aitti çünkü...
diyeceksinki mektuba sitemlerle başlanır mı? bilmezmisin insan en çok sevdiğine sitem eder aysima.
ben güne yine bir sıfır yenik başladım aysima,
hayat şu sıralar profesyonel bir şovalye, bense bu profesyonel şovalye karşısında ilk defa acemi bir çaylak... ilk defa diyorum çünkü bu usta şovalye beni ilk defa yeniyor,
ne kadar dirensemde yenilmemek için söz konusu yar olunca belkide en güçlü durulması gereken bu konuda pes ediveriyorum, çünkü ardında durduğum sevginin sahibi uzak çok uzak bir yerlerde ve umursamaz tavırlardan imal edilmiş parkesine bürünmekte...
pes ettiren usta şovalye gibi görünsede, temelindeki asıl neden o tüm benliğini saran ve
bir türlü çıkarıp atamadın parken...
İçimdeki umutlar bir bir sönmekte aysima, antik bir gaz lambasının aydınlığı yok umutlarımda...sevdalar, umut için mutluluk için doğmuş olsada anasının karnından,
yaşananlar yada bizim sevdaya verdiğimiz o yön sayesinde sevda tüm bünyemde fiziksel bir yorgunluk olup çöktü yüreğime... yüreğim çok yorgun aysima...çok.
İçimdeki acılar gün’e bölünerek yirmi dört saate yayılmakta, bu demektirki yirmi dört saat aklımdasın aysima... yüreğime öyle bir dalganıp vuruyorsun ki, adeta içerimde şahlanıyorsun, tüm güne tüm geceye yayılıyor sancılar, zonguldağıda uyutmuyorsun...
Hergece yüreğimde yüzlerce karanlık sokak oluyorsun ve ben o karanlık sokaklarda
kayboluyorum... acıyla kutsanmakda bu olsa gerek.
beni aşk ile kutsaman tabiiki ilk tercihim, ama acıysada başım gözüm üstüne aysima,
sevdanda lütuf, kahrında...
İyiki varsın kadınım demek isterken
neden varsın kadınsızlığım
diyorum aysima...
16.12.2009