- 510 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GÖLLÜCE SANA KOCAMAN SEVGİLERİMLE
Ögretmenligimin ilk yılı Afşin Göllüce mezrasında geçti.Su ve elektrikten mahrum bu bölgede eli sıcak sudan ,soguk suya degmemiş ben babacıgımın tüm ısrarlarına ragmen büyük bir mücadele sonucu gitmeyi başardım.
Köyün lojmanına benden önce yeni mezun Denizli’den Mehmet Bey yerleşmiş ve büyük bir tesadüf sonucu aynı dönem mezunu bir kız arkadaşımla yer sorunu yaşamıştık..
Anadolu insanı ah ne kadar paylaşımcı....Bir gözü oda ,bir gözü koyunlara ayrılmış evcagızını bize tahsis etmişti kocaman yüregi ile ögretmenlerini açıkta bırakmamak için beş nüfusunu da en fazla beş metre kareye yakın yerde yatımıştı uzun süre.....
Bu sıcak korumanın sonucu ,sabaha kadar bize hoş geldin diyen pirelere hoş bulduk demek düştü bize.......
O zaman anladım dogu batı farklılıgını...Tuvalet ihtiyacını gidermek bile bir sorundu...Evlerin gelişigüzel bir yerine açılan çukurların dört tarafına uzun sopalara dolanmış muşambalar her rüzgarda dalgalandıgında ,aslında buna bile gerek yok diyesiniz gelirdi..Çömelince ,başınız dışarıda kalır ,yapacagınız her neyse vazgeçerdik.....
Uzun bir süre bunun hem ev sahibi adına ,hem de bizim açımızdan uygun olmadıgını düşünerek yeni müdüre bir cesaretle lojmanın bir gözünü bize vermesini istedik...İki bayan bir erkek bir lojmanı paylaşmak ne demek o zamanlarda..
Duyar gibiyim sizleri köylü ne der ya....Aksine bu kadar aydın görüşlü olam yüceligini inanın yaşadıgımız zamanda zor buluruz...
Mehmet Bey’de bu teklifi ben yapacaktım ama yanlış anlaşılmaktan çekindim lafı bizi daha da rahatlattı.
Artık lojmanda yeni hayatımız başlamış oldu..Yer yatagımız ,çingene sobamız,gaz lambamız her şey tamam....
İnanılmaz bir birlik içinde uzun bir zaman geçirdik..Biz yemekleri yapar Mehemet Bey ilçeye alışverişe gider egitim ve ögretimimize rahatlıkla devam ederdik..Her akşam başta muhtar olmak özere misafirimiz eksik olmazdı...uzun sohbetlerden keyif alı ,yeni bir dünyayı ögrenme merakı içinde olmanın heyecanını yaşarken,şehir insanının hoşgörülügünden daha hoş görülü bu insanlara hayret ve hayranlık karışımı duygularla izlerdik..
Buradaki insanlar tamamen dogal beslendikleri gibi yaşamları da dogaldı..Ben çocugumu emzirmek için köşe bucak saklanırken burada kadınlar koca meclisin önünde ak memelerini uluorta çıkarıp emzirmeleri çok garibime gitmiş ve onların adına benin yüzüm kızarmıştı...Kimse de dönüp bakmıyordu oysayki,dogal bir şeydi onlar için dogrusuda buydu....
Yüksek yaylalara kadınlarını işleri oldugunda komşu beye teslim ederler uzun yollara salarlardı.Emanaet ihanet olamazdı.Kendimden bizim şehirlilerden utanır oldum mazallah bu zamanda komşunun adamına kim teslim eder karısını kızını...Medeniyet buydu oysa kocaman apartmanlar dikmek degil diskolarda kalça savurmak degil...
Anadolu insanı yetmiş yaşında bir dede her gittigimde ayaga kalkar en baş köşeye oturtmak için mücadele ederdi....
Şimdi ise saygının paraya hırsa dönüştügü bu zamandan utanıyorum.Sınıfa her girişimde otur demeden yerine oturmayan çocugumun anne ve babasına kızıyorum...Saygının ocagında bunu ögrenemeyeni ögretmen ne yapsın....
Teknoloji her adımda bin ilerlerken bizim degerler elden gidiyor.....
Göllüce sizden çok şeylr ögrendim teşekkür ederim keşke hep aranızda olsaydım....
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.