- 493 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇALIKUŞU'NA MEKTUPLAR
çalıkuşu’m
..uzun yürüyüşümün sonunda sahile yakın olduğum için her geçen gemiye dönüp bakarım ..içime atacağı duyguları dinlerim..işte bir gemi..güzelim boğazın güzelim mavi sularını nasıl da yırtıyor..maviden beyaz çıkartan bu ağır yük geminin niyetini çözmeye başlarım..senin yazdıkların aklıma geldi çalıkuşu…“…bazen suskunluğum çöker üzerime, gözlerim dalar gider. ..sesim titrer konuşmaya korkarım. ..hüzün kaplar içimi, nedenini bilmiyorum. Belki de bilmek istemiyorumdur. . hüzünlerimi içimden atmak için birşeyler yazmak istiyorum. kelimeler belirsiz, sonra bırakırım kağıdı yumup atarım. etrafı izlerim. tek tek. belkide bu bir kelimeye muhtaçlıktır. bilmediğin bir kelimeye…”..aradığın kelime yüzüncü kelime olmalı..)))..ah çalıkuşu Allah’ın 99 ismi var..keşke duvara asılı İstanbul resminin yanına bu güzel isimler tablosunu da bulundursan..esmau’l Hüsna denilir Allah’ın isimlerine..hepimiz aynıyız çalıkuşu.. çoğu zaman çok yalnız hissederiz kendimizi..derin boşluklarımız vardır ruhumuzda..ciddi zayıflıklar içindeyizdir..bazı kelimeleri okumak bizi rahatlatır…hayret edeceğimiz kadar huzur doldurur birden yüreğimize..er-Rahmaan..er-Rahiimm..el-Aliimm..el-Melik…el-Kudduus..es-Selaamm..el-Hakiimm..el-Bakii…el-Meciid..el-Ğaniyyü…el-Veliyyü..işte çalıkuşu devam ediyor ..her kelimeyi okumak ve üzerinde harflerine göre hissederek telafuz etmek ne muhteşem bir ruhani haz veriyor olmalı..seni düşünüyorum şimdi eve gelmiş olmalısın....ve soğuk ...ilk işin odun sobasını yakman evi ve kendini ısıtman..hemen yemek hazırlığına başladığını görür gibi oluyorum..ah ben olsam bir yandan da çay suyunu hazırlardım...iştahının az olduğunu neredeyse 48 kiloya düştüğünü yazıyorsun...yalnızken bir başına iştahın olmadığını komşu kadını ve yetim çocukları arada bir yemeğe çağırdığını iştahının ancak böyle açıldığını yazmışsın...ne güzel düşünüyorsun çalıkuşu..yetimleri gözetmen..onlara sıcak yemek ikram etmen ve paylaşımcılığın..sen harikasın...akşamları arada bir kestane çizip soba üzerinde patlattığın oluyor işte benim içinde yemelisin çok seviyorum biliyor musun..? yazdığın günden beri dayanılmaz düşünüyorum sobalı bir eve misafir olmayı ve ilk işim kestane alıp gitmek olacak....evet akşam yemeğin oldu ..biraz buruk biraz dalgın-yorgun ve yalnız başladığını boğazından zor geçen lokmaları hazmedecek mideni bulamadığını düşünüyorum...doğru mu..?..yine kaldı değil mi ? yaptığın yemek..ve doymuş zannettiğin akşam yemeğinin üzerine kahveni yudumluyorsun bu arada pc.nin başına geçip vazgeçilmez günlüğüne başlıyorsun yazmaya .."..annemi özledim..onun bendeki yerini dolduramadım..ah anneciğim kavuştuğum ilk gün gecesi yanında yatmak ..kollarında uyumak istiyorum..bir çocuk gibi..".. anneni düşünüyor onunla kavuşacak güne hazırlanıyor olmalısın...seni karşılayacak olan annenin heyecanı ile senin annene kavuşacağın heyecanı gözlerimin önüne getiriyorum...yalnızlığını dolduran bu biricik sevginin sendeki coşkusu taşkın..çalıkuşu sahildeyim şimdi bekliyorum ..ikinci bir gemi geçiyor.. daha ağır olmalı boğazın suyunu taşırıyor ..ve dalgaların sahile kadar gelmesini bekledim durup…düşündüğüm gibi çalıkuşu öyle vuruyor ki sahile dalgalar..dakikalarca seyrettim..arkası arkasına ..dalga dalga yayılan halkalar sakinleşinceye kadar bekledim bir sonraki gemi gelinceye kadar boğaz şimdilik sakin çalıkuşu..Anadolu Hisarı’na geldim şimdi..Fatih köprüsü hemen karşımda..üçüncü gemiyi bekliyeceğim..biraz Rumeli Hisarı ile konuşmaya durup…tam karşı sahilde o muhteşem duruşu onurlu kuleleri fethin karekter iman haritasını gösteriyor gibi….bazen böyle olur..gelmedi üçüncü gemi..kalkıyorum artık ..akşam inmeden yetişmem gereken Üsküdar bekliyor beni…sevgim ve dualarımla Allah’a emanet ol….
mustafa kaya
.06.12.2006 / üsküdar
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.