Yaz Sonu…
Yaz geldi…
Ve geçiyor bile,
Gökyüzü artık bomboş ve göze çarpan hiçbir güzellik yok.
Sabahları penceremi açtığımda sadece yalnızlık görüyorum
Ve bu yalnızlık yoğun örtüsü ile herşeyi örtüyor…
Seni görmeye en son gelişim Mayısın son günleriydi.
Bana verdiğin ve sen kokan atkını hala saklıyorum.
Geçenlerde çantamdan çıkarıp dokunmayı denedim, kokusu gitmişti.
Umudumuzun kesilmesinden bıktım sanırım.
Bana birazcık en azından yaşayabilecek kadar umut bırakman gerekirdi.
Güzellik bütün hayatımızda tahttan indirildiği gün ölmüştü sevgimiz.
Dayandığın gerçekler ise bu Metropol Rüyalarıydı…
Sen çevrende uçuşan güzel sözcüklerin hedefiydin.
Bense onların çemberinde kıstırılmış ve boğazlanmış durumda çırpınırdım.
Bir olasılıkla gitmiştin…
Havanın kararsız olduğu günlerden biri
Günün uzayan yanı zorlaştırıyordu herşeyi.
Bugün Beşiktaş’ta idim…
Demir yığınları kızgın asvaltın üzerinde sallana sallana ilerliyordu
Yürüyordum, büyük yürüyüşler olması gerekiyordu ama hepsi buydu.
Farketmeden yorulmuşum, zaten hayat yormuştu.
Değişik hayallerin ütopik düşlerin zamanı çoktan geçmiş.
Aslına bakarsan nesli çoktan tükenmiş bizden kalma Istanbul’un.
Sana henüz söyleyemedim…
Ama uzun süren kararsızlıklardan sonra bilahare bunları yazmayı uygun gördüm.
Bilirsin, ben düşünmeden adım atanlardan değilim…
Hayatımızın en kararsız olduğu günleri yaşıyoruz.
Senden sonra ilk kez yürümüştüm Beşiktaş yolunda
Bir kaos ortamındaydım sanki, yada sıcaktı
Ayrılık olgunlaşmıştı…
Gözlerimiz İstanbul göreli, sözlerimize başka sözler erişeli beri sevmekten alı konuluyor,
Sayende severken aramıza sahte uzaklıklar koyuyorduk…
Bir zamanlar hayallerimizle yarattığımız O İstanbul günlerinden geriye
müphem mektuplar kalıyordu…
Bütün bu mektuplardan sonra anladım ki, bir yüzleşme ve anlama gereksinimi var.
Ama bunu yapacak ne zaman var
Nede sen bu zamanın tarafındasın…
Belki de, hepsi bir yürek postası tarzında yazılmış satırlardı.
Lakin bu yürek bir randevu yada bir bakışma yüzünden çarpan yürek değildi.
Hep acı gerçekti, kabul edilemeyen….
Beğensem de, beğenmesen de yazdıklarımızı
Yüreğimizden hissettiklerimizdi o satırlar…
Bugün yaşamıyoruz…
Ortaköy’e de gittim. En son Istanbul’u seyrettiğimiz bank’a oturdum.
Bu defa omzun yoktu,kuru bir tahta herşey lafta…
Yoksaaa…
Gözlerimin önüne koyulmuş ve beni sakinleştirmek için çırpınan vapurlar
Aslında bir riyadan ibaretti…
Yüreğin değerini yitirmesinin gözle görülür belirtileri idi
Yaz geldi…
Ve geçiyor bile,
Var olma ihtimalinden çok uzaksın.
Ve gittikçe uzaklaşıyorsun Istanbul’dan
Bir Güneş ve Batıyorsun…
11 Temmuz Cumartesi
Ortaköy Sahili…
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.