4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
6123
Okunma
Çorak gönlümde soldurmadığım gelinciği gördün mü? “Yüreği gökten inen”le karşılaştın mı “en sevgili”? Sanıyor musun ki, şiirin son mısraında dediğim gibi;"Güneşin Kirpiklerinden Ateş i" yudumlayacağım? Asla. Ben güneşin kirpiklerinden sevinç gözyaşlarını yudumlamaya talibim yâr, hem de Seninle birlikte.
Yaramın adı olası sevgiliyi üçümüz de seviyoruz, biliyor muydun? Üçünden biri ben, biri bedenim ve diğer asıl suçlu, hani… hep yüreğimi bedenimden büyük görürdün ya..? İşte o susam tanesi kadar yüreğim... O minik cüssesiyle bu sevgiyi nasıl da gururla taşıdığını gördükçe kendimden geçiyorum.
Ben, en olmaz zamanda yüreğinin ritmini hızlandıranım güneş yüreklim. Ben, zamanla ritmini hızlandırdığım o güzel yüreğin eşiğinde kabul bekleyenim, tanımadın mı? Bugün, “yüreği gökten inme”ye “nerdesin?” diye sormak için değil, “hoş geldin” demek için gelmiştim gül kokulum.
"Kim yazdırabilir böyle bir şiiri?" diye sormuştun. Şiiri mi, şairi mi beğenmedin can özüm?
"Can vererek büyüttüğüm / Yüreğimde dirilttiğim / Gitti ömür tükettiğim / Bırak beni ağlayayım" demeyeceğim artık. Sevdamızın arkasındayım can. Hem de dağ gibi. Gurur duymamam için hiç bir sebep de yok.
"Yaramın adı Ayşe / Yaram benzer güneşe / Yalan dünya diyorlar / Kim öle, kim kavuşa" demiştim.
Ama ben kavuşmadan yanayım, sevgiden yanayım, sana yanayım can!
Varsın yanayım! Yanmayı bırak, bu yangının külü olmak bile bir şereftir elmas yüreklim.
Ben; Ferhat’ın deldiği dağı yerinden sökmeye talibim ey sevgili. O dağın adı imkânsız da olsa talibim. Dünyalara değer gördüğüm ve nefesini yüreğime sıvadığım güzel insanla yaşanılası mutluluğu nereye saklarsan sakla, onu bulacağım ve yüreğimle birlikte sunacağım hak eden elmas yüreklime.
Hâsılı kelam, en yalın özetle; seni seviyorum güneş yüreklim.