YAZ AŞKIM 5
_Sormayın lütfen, çünkü yapacak hiç bir şey yok. Sizden ricam ona iyi davranın, sizi çok sevdi. Bu sevgi ile yaşatalım onu, bilmem anladınız mı beni? Şimdi gidin, ben yanına gideceğim, akşama iyileşir. Bakın, bir otobüs turist geldi. Bu gece eğlence olacaktır, sonra görüşürüz.
Mustafa iyice şaşırmıştı, bu siyah gözler geceler gibi karanlıktı, gözyaşları ile ıslanmış yağmurlu havayı andırıyordu. Solgun yüzüne uzunca baktı
_ Peki, istediğin olsun yeter ki sen üzülme.
Elini yavaşça yanağına götürdü, gözyaşlarını sildi.
_ Ağlama artık, ağlama lütfen. Senin ağlamana dayanamıyorum. Gidiyorum, şimdilik
Hoşça kal, Dedikten sonra yürüdü.
Mustafa odasına dönünce yatağına uzandı, Leyla’ yı, Aylanın çaresizliğini düşündü.
Leyla güzeldi ama Ayla’nın gizemli güzelliği onun içini titretiyordu.
Ayla’ya karşı bir sevgi seli oluştu içinde.
‘’Gerçek sevgiye layık bir kız’’ dedi. Gönlü kaymıştı, gözlerini yumdu uyudu.
Uyandığında hava kararmıştı ‘’ Oh akşam olmuş’’ diyerek dışarıya baktı.
Aşağısı çok kalabalıktı. Masalar kurulmuş, yemekler hazırlanmış,’’ Bu gece eğlence var’’ dedi.
Alışmıştı bu yörenin yaşantısına, üstünü değiştirdi ve aşağıya indi.
Acaba Leyla nasıl oldu? Gidip baksam diye düşündü, pansiyona doğru yürüdü.
Leyla ile karşılaştı. Gülümseyerek,
_ Bak sen kızımız iyileşmiş. Dedi.
_Evet, iyiyim nereye? Diye sordu Leyla sevecen bir sesle.
_ Eğlenceye. Leyla ablan nerde?
_Arkadan gelecek, beklemedim karnım acıktı.
Sonra Mustafa’nın kolundan tuttu
_ Hadi gel yemek alalım.
_ Ablanı beklemeyecek miyiz?
_ Dedim ya, o da gelir.
Mustafa bir şey demedi, masalara doğru yürüdüler. Çok çeşit vardı yöreye ait. İstediklerinden alıp, bir yere oturdular.
Mustafa Leyla’yı izliyordu, biraz sinirli bir hali vardı
Leyla hastalığını belli etmek istemiyor, sanki hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu.
Neşeli bir şekilde gülüyordu. Mustafa bunların yapmacık olduğunu anladı. Nesi vardı bu kızın, çok zayıftı bu belli oluyordu. Yüzü sapsarıydı. Teninin rengi denirdi ama dikkatli bakınca insan farkına varıyordu. Ya neşesine ne demeli dedi içinden, zoraki oluyor bunu şimdi daha iyi anladım.
Bir haftadır beraberiz, yapmacık olduğunu nasıl anlayamadım.
Bir aklı da Ayla’da idi, hala yoktu.
Tekrar Leyla’ ya sordu, ablan
gelmedi diye.
_Gelir, niye sorup duruyorsun anlamadım. Dedi umursamaz bir tavırla Leyla.
Mustafa biraz canı sıkkın.
_ Bende seni anlamıyorum. Ablana karşı niye böylesin, o senin iyiliğin için çırpınıyor.
Sen ona kızıyorsun, niye
_Bana çocuk muamelesi yapıyor.
_Hayır, çocuk değil. O sadece analık vazifesini yapıyor. Gündüz gördüm nasıl çırpındığını.
_ Sana ne? dedi Sadece yorgun, uyusun iyi olur.
_ Onu böyle yargılayıp, üzmeye hakkın yok gibi geliyor bana.
Leyla boş gözlerle baktı Mustafa’ ya.
_ Niye böyle düşündün? Benim ona kötü davrandığımı mı düşünüyorsun?
_ Ben öyle gözledim, biraz hırçınsın.Bak bir haftadır beraberiz,seni iyi tanımaya çalışıyorum. Gözlemim bu, lütfen ablanı üzme. O sana iyi bir ana, iyi bir abla, arkadaş ve dost. Böyle bil, o hiç şikayet etmiyor, hiç duymadım. Ama gördüm gördüğümü söylüyorum.
Leyla hiç ses çıkarmadı, sadece gözlerine baktı. Bu bakışlarda umutsuzluk vardı, acı vardı. Bakışları donuklaştı.
_ Peki, senin dediğin olsun. Ablamı üzmek bende istemiyorum ama bana çocuk gibi davranması hiç hoşuma gitmiyor, mesele bu.
_ Hayır, çocuk muamelesi değil. Beni o büyüttü diye sen dememiş miydin?
YORUMLAR
Çok sürükleyici ve çok anlamlı bir eser.İlk bölümünden başlayarak okudum.Leyla'nın hastalığını çok merak ettim öncelikle.İnanın ki Ayşe hanım,sadece roman,nasıl olsa gerçek hayat değil demiyorum,çünkü gerçek hayatta yaşanan bir konu.Ne hayatlar var bilmediğimiz,ne hüzünler,ne endişeler içinde yaşamlar mevcut.Devamını mutlaka okuyacağım.Çünkü çok etkilendim.Tebrik ediyorum,emeğinize,yüreğinize sağlık.Sevgi ve selamlarımla.