- 5782 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
MAYMUN GÖZÜNÜ AÇTI (yönetim dersleri)
Bu yazımda hep maymunları kullandım, onların aklını, zekasını, çevikliğini ve en önemlisi insanlara olan benzerlikleri nedeniyle BAĞIMLILIKLARINI...
ilgiyle ve zevkle okuyacaksınız...
Çok güzel yönetim dersleri çıkarılabilir...
MAYMUN GÖZÜNÜ AÇTI…
Sarraf Namaz Vakitlerinde rahat Namaz kalabilmek için, Bekçi olarak bir Maymun alır. Sarraf Namaz’a durduğu zaman Maymun gözcülük yapacak. Hırsız veya soyguncu gelirse bağırarak sarrafı uyaracaktır.
Bir kaç kez dükkânı soyma girişiminde; Maymun bağırdığı, çiğlik attığı için, hırsızlar kaçar. Bunun üzerine hırsızlar çare düşünürler. Ne yapsak, ne etsek Maymundan kurtulsak diye kafa yorarlar.
Sonunda akıllı hırsız; Sarraf Namaza durunca içeri girer, elleri ile Gözlerini kapatıp uyur numarası yapar.
Maymun da aynısını yapar, gözlerini kapatır(!) Hırsızın arkadaşları sarrafı soyar götürür. Namaz bittikten sonra, sarraf ne görsün! Dükkânı soyulmuştur.
Maymunu yakalar, bir güzel döver.
Bir süre sonra; Sarraf yine Namaza durduğu zaman, mecburen Maymunu Bekçi olarak dükkâna koyar.
Bunu gören hırsızlar, çok sevinirler, aynı oyunla, dükkânı yine soymak için önce bir arkadaşlarını önden içeri sokarlar.
Adam elleri ile gözlerini kapatır. Maymun hemen aynısını yapar amma bir tek farklı hareket yapar!
Bir eli ile bir gözünü kaparken, diğer gözünü sonuna kadar açar. Parmağı ile de açık olan gözünü hırsıza gösterir.
Yani artık “Maymun Gözünü Açtı” der gibi
Atalar Temsilde Hata olmaz derler.
Kıssadan hisse; geçmiş olaylardan ders almak gerekir.
1-Çürük tahta basamağa ilk bastığında yapan suçlu, ikinci kez aynı basamağa basarsan sen suçlusun.
2-Bekçiler zeki olabilir ama suç işleyenler akıllıdır. Bekçiler; başarılı olmak istiyorsa; suç işleyenler kadar akıllı olmak zorundadır.
3-Dünyada aptal insan yoktur, aklını kullanmayan insan vardır. //////////////////////////****////////////////////////////////
5 MAYMUN
Bir kafese beş maymun koyarlar. Ortaya bir merdiven ve tepesine de iple bağlı bir salkım muz asarlar. Her bir maymun merdivene çıkıp muza ulaşmak istediğinde dışarıdan üzerine soğuk su sıkarlar…
Her maymun aynı denemeye giriştiğinde buz gibi soğuk su ile ıslatılır. Bütün maymunlar bu denemeler sonunda ıslanmayı tecrübe etmiş olurlar. Bir süre sonra muzlara hareketlenen maymunlar diğerleri tarafından engellenmeye başlanır.
Suyu kapatıp maymunlardan biri dışarı alınıp yerine yeni bir maymun konur. Yeni maymunun ilk yaptığı iş muzlara ulaşmak için merdivene tırmanmak olur. Fakat diğer dört maymun buna izin vermez ve yeni maymunu döverler.
Daha sonra ıslanmış maymunlardan biri daha kafesten alınır ve yerine yeni bir maymun konur. Ve merdivene ilk yaptığı atakta dayak yer. Bu ikinci yeni maymunu en şiddetli ve istekli döven ilk yeni maymundur.
Islak maymunlardan üçüncüsü de değiştirilir. Üçüncü yeni gelen maymunda ilk atağında cezalandırılır. İlk gelen iki maymunun yeni geleni niye dövdükleri konusunda bir fikirleri yoktur ama dövmektedirler.
Son olarak da kafesteki ıslanan son maymun olan dördüncü ve beşinci de değiştirilir. Tepelerinde bir salkım muz asılı olduğu halde artık hiçbir maymun merdivene yaklaşıp muzları almak için hamle yapamamaktadır.
NEDEN mi? Çünkü buna organizasyonel negatif öğrenme denir… Insanoğlu için de tüm bunlar aynen geçerlidir.
Çıkarılacak dersler;
ders:1 düşünme tembeli olma..!
ders:2 böyle gelmiş ama böyle gitmemeli..!?
Başkaları hata yaptıysa sen yapma yapılan işi daha iyi daha güzel nasıl yaparım diye düşün,
Eskimiş fikirler paslanmış çiviye benzer, söküp atmak çok zordur
///////////////////////////****/////////////////////////////////
Özgür MAYMUN ÖYKÜSÜ
Asya’da maymun yakalamak için kullanılan bir çeşit tuzak vardır. Bir hindistancevizi oyulur ve iple bir ağaca veya yerdeki bir kazığa bağlanır.
Hindistancevizinin altına ince bir yarık açılır ve oradan içine tatlı bir yiyecek konur.
Bu yarık sadece maymunun elini açıkken sokacağı kadar büyüklüktedir, yumruk yaptığında elini dışarı çıkaramaz.
Maymun, tatlının kokusunu alır, yiyeceği yakalamak için elini içeri sokar ve yiyeceği kavrar, ama yiyecek elindeyken elini dışarı çıkarması olanaksızdır.
Sıkıca yumruk yapılmış el, bu yarıktan dışarı çıkmaz. Avcılar geldiğinde, maymun çılgına döner ama kaçamaz.
Aslında bu maymunu tutsak eden hiçbir şey yoktur.
Onu sadece onun kendi bağımlılığının gücü tutsak etmiştir.
Yapması gereken tek şey elini açıp yiyeceği bırakmaktır.
Zihninde açgözlülüğü o kadar güçlüdür ki bu tuzaktan kurtulan maymun çok nadir görülür.
Bizi tuzağa düşüren ve orada kalmamıza neden olan şey, arzularımız ve zihnimizde onlara bağımlı oluşumuzdur.
Tüm yapmamız gereken, elimizi açıp benliğimizi ve bağımlı olduğumuz şeyleri serbest bırakmak ve dolayısıyla özgür olmaktır.--Joseph GOLDSTEIN-
ATATÜRK: Özgürlük karakterim.
//////////////////////***////////////////////////////
MAYMUN TİCARETİ ve BORSA
Bir zamanlar köyün birine bir adam gelmiş ve tanesi 10$’dan maymun alacağını söylemiş.
Köyde çok maymun olduğu için köylüler sevinçle ormana koşup maymunları yakalamaya başlamışlar
Adam, binlerce maymunu 10$’dan satın alınca ortalıkta maymunlar azalmış, yakalaması zorlaşmış.
Köylüler tam maymun yakalamaktan vazgeçecekken adam tanesine 20$ vereceğini söylemiş.
Tekrar heveslenen köylüler tekrar maymunları yakalamaya başlamışlar.
Bir süre sonra da fiyatı 25$a çıkarmış. Ancak bırak yakalamayı, maymuna rastlamak bile çok zorlaşmış.
Bunun üzerine adam fiyatı 50$ a çıkardığını, ancak kendisinin işi olduğu için şehre gitmesi gerektiğini, yardımcısının onun yerine alım yapacağını söylemiş.
O yokken yardımcısı köylülere demiş ki:” Şu büyük kafesteki maymunlar var ya ben onların tamamını size tanesi 35$ dan satayım, siz de adam gelince ona 50$ dan satarsınız.”
Köylüler bütün birikimlerini bir araya toplayarak bütün maymunları satın almışlar.
Sonra ne adamı ne de yardımcısını bir daha gören olmamış...
Borsa böyle çalışıyor
//////////////////////****//////////////////////////////
APTAL MAYMUN VE DİPLOMASİ
Adamın biri Afrika’da safariye çıkarken yanına minik köpeğini de almış. Minik köpek bir gün ormanda dolaşıp, kelebekleri kovalar, çiçekleri koklarken kaybolduğunu fark etmiş. Ne yapacağını düşünürken bir de bakmış ki karsıdan bir leopar geliyor ve belli ki günlük yiyeceğini arıyor
-"Simdi basım dertte" diye düşünmüş minik köpek. Etrafına bakmış yerde kemik parçalarını görmüş. Hemen arkasını leoparın geldiği yere dönerek kemikleri kemirmeye başlamış, bu arada da arkadaki hareketi kestirmeye çalışıyormuş.
Leopar tam saldıracakken minik köpek kendi kendine konuşmuş;
-"Ne kadar lezzetli bir leoparmış. Acaba etrafta bundan bir tane daha var mı?" Bunu duyan leopar bir anda donmuş kalmış ve en yakındaki ağaca tırmanarak dalların arasına saklanmış.
-"Tam zamanında kurtardım yoksa bu köpeğe yem olacaktım" diye düşünmüş leopar.
Bütün bunlar olup biterken bir başka ağacın üstündeki bir maymun olanları izliyormuş. Bildiklerini Leoparın yanına giderek neler olduğunu anlatmış. Leopar kopeğin yaptıklarına çok sinirlenmiş ve maymuna;
-"Atla sırtıma, gidip sunu yakalayalım" demiş. Ancak minik köpek neler olduğunu ve leoparın sırtında maymunla birlikte süratle kendisine yaklaştığını fark etmiş.
-"Simdi ne yapacağım" diye düşünürken kaçmaya teşebbüs etmemiş. Bunun yerine arkasını leoparın geldiği yöne dönerek, kemikleri kemirmeye devam etmiş. Tam leopar saldıracakken yine kendi kendine konuşmuş;
-"Bu aptal maymun da nerede kaldı? Yârim saat önce bir leopar daha getirsin diye gönderdim hala haber yok!"
Diplomasi böyle bir şey işte... Yapabiliyorsan; hızlı düşün, sakin ol, güçlü görün, düşmanını düşmanın kendi silahı ile yen...
Şimdi birazda gülelim
MAYMUN FIKRASI
Maymun kurmuş çilingir sofrasını ormanın ortasına,
külhanbeylik yapıyormuş.O sırada zürafa oradan geçiyormuş, sormuş:
- ’Vay maymun Kardeş, nasılsın?’
- ’İyiyim be anam, içiyorum içiyorum aslanı dövüyorum.’
Zürafa tırsmış ve uzaklaşmış. Derken Zebra geçmiş, o da sormuş:
- ’Selam maymun abi, ne var ne yok?’
- ’N’olsun be gülüm hep aynı; içiyorum içiyorum aslanı marizliyorum. Zebra da uzaklaşmış oradan. Bu kez köstebek, geçerken sormuş:
- ’Maymun ya ne haber?’
- ’İyilik koçum içiyorum, Allah ne verdiyse girişiyorum aslana!’
Köstebek de sıvışmış Ancak böyle böyle derken, olanlar aslanın kulağına gitmiş ve aslan o tarafa doğru yola koyulmuş. Çıkmış maymunun karşısına:
- ’Eee anlat bakalım maymun efendi, ne var ne yok?’ Maymun hemen kendine çeki düzen vererek yanıtlamış:
- ’N’olsun be abi, içiyorum içiyorum abuk subuk konuşuyorum.’
HER ZAMAN AKILLI OLMAK, AKILLI CEVAP VERMEK LAZIM...
12/12/2009