- 558 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YENİDEN BAŞLAMAK
Arayıp da bulamayacağımız tek şey kendi benliğimizdir… O her zaman farklı yönlere doğru kayar, her zaman farklı şeyler ister ve de her zaman değişir…
Bizler aslında benliği değişik senaryolarda değişik karakterlere bürünmüş insanlarız…
Araştırma yaparsak eğer ki gerçek anlamda, o zaman istediğimiz her şeyin sonucuna da ulaşabiliriz… Onun dışında…
Benliğimiz hep bir furyanın içinde dönüp durur, hak edilen ölçüde hak edileni ister…
Sonradan kişileri hedef alır, büyü bozulur… Kim olduğumuzu çözmeye çalıştığımızda bilmece olmaktan çıkarız, adeta sırrımızı dışa vururuz…
Biliyoruz ki hepimiz, dar-ı fenadan dar-ı bekaya göçeceğiz…
O zaman neyin çırpınışı içindeyiz?
Bugün dinlemedim benliğimin furya dolu hadiselerini…
Bugün, dünü de unuttum, şu anımı ve de yarınımı da…
Hiç kimseye kalmayacak olan dünyada neyin savaşı ki bu? Zaten içsel savaşlarımız öldüğü vakit, tüm savaşlar bitecek… Her yanımızın barış kokmasından hoşnut olmaz mıyız ki?
Özümsediğim tek şey, saniyeler… Onlar çabucak geçmekteler, bugün yarına teslim etmek üzere kendini, onu vazgeçirebilir miyiz?
Mutluluk biz ona gitmezsek, çağırmaz bizi… Çağırır mı ki? Mutluluğun, “bugün seni şurada bekliyorum, gel… Seni kendimle donatacağım, sana dost olacağım” dediğini duydunuz mu hiç?
Ama biz çağırabiliriz onu… Aslında en dipte, aslında o içimizde, saklanıyor… O da korkuyor savaşlardan, o da korkuyor gereksiz yere kırılan kalplerden, o da korkuyor bir gün kırılır da bir daha adı mutluluk olmaz diye… O yüzden çıkmıyor, hiç mi düşünemedik bunu?
Seni çağırıyorum mutluluk… Seni çağırıyorum, şu anıma, şu anımdan sonraki her anım için, artı bir heyecanla. Şimdiden sesini duymaya başladım, geliyorsun, geleceksin, artık sende biliyorsun…
Korkma benliğim yanlış yapmaz sana, egolarımı da yendim zamanla. Bencil bir yüreğe sahip değilim, çok da fedakâr değilim. Her şeyin ortasında her anıma seni ve de sevdiklerimi katmayı istemekteyim… Biz hürüz öyle değil mi mutluluk?
Özgürce birbirimizi ısıtabiliriz şu saniyelerden sonra, hatta özgürce barışa da seslenebiliriz, her ne kadar savaşlardan muzdarip olsak da…
En doğru yalanlarım; gelin bakalım sizlerde… Sizi hak ettiğiniz yere gönderiyorum, geçerli nedenlerle söylenmiş bile olsanız artık sizi istemiyorum… Hikâyeleri de sevmiyorum, kendi hayatımın faturasını ödemiş, kendi hayatımda önsöz olmuş, kendi hayatımda acılarıma dem vurmuşken, ben artık sizi istemiyorum…
Gölgem de şahitlik ediyor, ömrümün her zerresinde mutlulukla baştan başlayacağıma söz veriyorum…
Dilara AKSOY
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.