- 924 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
UYKUSUZ BİR GECE
Yeniden nijerdeydik çok şükür.Hepimiz bir parça ordayız aslında çünkü bi yanımız onlarla kaldı.Vermeyi bilen,karanlığa ışık olan,düşenin elinden tutabilen yanımız orda kaldı.Şefkatimizide yanımıza alıp kendi dünyamıza geri döndük yeniden. Her şeyi olan ama hiçbirşeyi yokmuş gibi davranan yanlarımızla yeniden döndük küçük hayatımıza.Şimdi sorgulamak zamanıkendimizi,nasıl yaşıyoruz,daha fazla ne yapabiliriz,bu güneş bizim,bu ay bizim,bu yeryüzü bizim.Onlarında değilmi aynı zamanda? Bizler sıcacık evlerimizde huzur içinde yatarken onlar kumun ortasında yanmaktalar.hepimize bahşedilmiş bu kocaman yeryüzünü onlarada yaşanılır kılmak için neler yapmalıyız.Yaptığımız hizmetleri kalıcı kılarsak gözümüz arkada kalmaz.Öncelikle bunları düşünmeli bir yol haritası çizmeliyiz. Elimizde bir poşet şekerle,o tatlı masum yüzlü çocukların deyimiyle;bonbon dağıtarak birşey yapamayız. Anlık sevinçlerle sadece kendimizi kandırıyoruz aslında.Küçük siyah bir el,beyaz bir ele avuç açıyor ve içine bonbon koyuyoruz.Bu beklide bizim kendi nefsimizin bir kandırmacası.Vererek mutlu olup egolarımızı tatmin ediyoruz beklide.Ama bir yere kadar hepsi.Verdik geldik ya şimdi, hayat orda öylece bıraktığımız gibi devam ediyor .Şekerler tükendi elbiseler yırtıldı.Paylaştık yardım ettik,hissettik,yalnız olmadıklarını gösterdik.Bizi bulan hastayı ameliyat ettik ya yarın gelen ,sonra gelen onlar nolucak şimdi?kim tutacak ellerinden kim ışık olacak karanlığa? Şimdi başlıyor asıl mesele.Afrikada daha neler yapmalıyız,neler bırakmalıyız.Geleceğin ümitleri olan çocukların oturacak bi sıraları bile yok,hatta bi sınıfları bile.Ya hastane adına yapılan o zifiri karanlık,kuytu odalarda yatan çocuklar anneler babalar ,onlar nolucak şimdi?Çaresizce kuru bi yatakta ölümü beklemek nedir bilebilirmiyiz?Yatarak ölmeyi beklemek!!Bunu hangimiz hayal edebiliriz ,oralarda çok sıradan bu.Kader adeta başka seçenek yok! Vücutunda açılan bir delikten gaitaların öylece akmasını seyreden bi çocuğu hayal edebilirmisiniz? Ya onun başında bekleyen çaresiz annenin gözündeki ümitsiz bakış, teslimiyet ,canından bir parçanın günden güne eriyip gitmesi anlayabilirmiyiz bukadarını. Bir hastane,bir okul neleri değiştirmez bi düşünsenize.Sağlıklı nesiller üreten beyinler varetmezmi bir memleketi.Öyleyse öncelik insan yetiştirmekten gececek beklide.Acil ihtiyaçlara sonuna kadar yardım edip,çözüm bulmanın yanında sağlıklı bir yaşamı nasıl devamlı kılabiliriz bunu planlamalıyız hayata geçirmeliyiz.Ayakta kalabilen her toplum büyük bedeller ödemiştir.Yıllarca sömürülen uyutulan, üstü örtülen Afrikalıyı bizler silkelemeli uyandırmalıyız. Artık bebekler ölmesin,yeni anne olan kadınlar bebeklerine sarılabilsin diye insanlık adına bir şeyler yapabiliriz.Ancak ozaman insanlığımızın hakkını verebiliriz.
Gittim,gördüm,hissettim paylaştım.Dokundum ben o acıya.Tüm yaşadıklarım gerçekti.ölümü bekleyen o küçük kız çocuğu gerçekti!Doğum yapmayı başaran ama yaşamayı başaramayan ,yavrusunu emziremeyen anne gerçekti.Gerçeğin ta kendisiydi hemde.Bütün bu trajediyi kendi süslü hayatımızın neresine koyabiliriz,sıcak çorbamızı nasıl gülümsyerek içebiliriz.Bütün bunların altında eziliyorum şimdi.Aklım almıyor bu yalnızlığı.Kendi hayatlarında acıyla yoksullukla hastalıklarla cehaletle yalnız bırakılmış kocaman bir toplum. Tüm bu gördüklerimin altında kaldım ezildim utandım insanlığımdan.Ve şimdi ümit etmek istiyorum, duygularımı paylaşıp çözümleri yaşamak, çareleri görmek istiyorum. Herkes bilsin istiyorum;şimdi çok uzaklarda bir bebek ağlıyor, ölüyor..Bunları düşünüp herkesin huzuru kaçsın istiyorum.Bir kıpırdanma olur belki ve bizler daha çok yardım edebiliriz diye hayal etmek istiyorum.Birşeyler değişsin istiyorum .Aslında naçizane düşünüp duruyorum sadece.Ve sesleniyorum;yeryüzü hepimizin ve herkesin sağlıklı mutlu yaşamaya hakkı var.Bu şansı yakalamış insanların bundan bihaber olanlarada yaşanılır kılmak gibi bir görevleri olduğunu anlatmak istiyorum.Şimdi hep beraber düşünelim ve elimizi taşın altına koyalım.Hadi Afrika için bir şeyler yapalım.Size minnettarlıkla bakan, teşekkür eden bir çift sürmeli göz! Bunu yaşamak nekadar güzel bilirmisiniz?Bu her şeye değer.Sizde yaşayın, yaşatın ne dersiniz!!! Sabire yılmaz
YORUMLAR
Duymak istemediklerimizi bağırıyor sözlerin..Kelimelerin taşla tüfekle saldırıyor bize..Fakat güçlü uygarlıkların sefa süren insanları olarak delebilecek mi acaba kuşandığımız
zırhlarımızı..Dokunabilir mi acı çekmeyi unutmuş basit meseleleri kendine dert edinmiş yüreklerimize..Kendi meselelerimiz öne çıkıyor Sabire..Sabretmeyi öğütlemiyor artık analar..Analar çocuklarından daha sabırsız bu devirde..Ve gün geçtikçe duyargalarımızı içimize döndürdük ,hissetmiyoruz kardeşimizin çektiğini.Komşumuz açlıktan ölüyor biliyorum..Komşumuz açken sürüyoruz hayatın sefasını ..Bunu da biliyorum..Oysa nerede yanılgıya düştüğümüzü anımsayamıyorum.Yanlışlarımıza dönmeyi terk ettiğimiz için mi bunca aldanış?İnsan...İnsan olarak yaradılmıştık değil mi?İnsan…Ahsen-i takvim üzere miyiz hala; yoksa belhum adal kabilesine mi indirildik…Düşünmüyoruz…
Her şey Nijer’den çıktı..Nijer topraklarında mutsuzlukların ekildiği bir kara toprak..Kimsenin aklına gelmeyen acılarla sulanan..Niçin gitmiştin sahi O’raya?Niye sen de umursamazlığını kuşanıp dolaşmadın yeryüzünde?Neydi önemli kılan senin için bu insanları?Niçin önemsediniz yeryüzü doktorları olarak..Önem verdiği değerler uğruna hala savaşan insanların varlığını bilmek ne güzel Sabire..savaşı kazandığını bilmek…Verdiğin savaşı biliyorum her şeyden önce..Kabulleniyorum böyle bir kavganın varlığını..Umudum verdiğiniz mücadelenin daha çok başarılara ulaşması..Yüce Rabb’im sizi korusun kutsasın ve aziz kılsın tüm varlığa..hakkınızı helal edin benim gibi umursamaz yaradılışlılara da..Haklarını helal etsin Nijer’li İNSANLAR da..
Hamiş:Sabireciğim sen yaptığın yardımı öylesine yürekten yapmışsın ki kelimelerin de aynı yerden dökülmüş klavyeye..Allah razı olsun yaptıklarından yazdıklarından yaşadıklarından..Yazın enfes..Naçizane bir şeyler söyledim yazdıkların hakkında..Kusurumuz varsa affola…
"Şimdi hep beraber düşünelim ve elimizi taşın altına koyalım..."
Ah "mahpeyker" bacı ah, bırak elimizi, bedenimizi taşın altından bir kurtarabilsek, omuz atacağız da lakin, bizim elleeer oy bizim eller.Sanmayın ki duyarlılığınıza duyarsızım, "olsa dükkan senin" derler ya.
Bol, bol dua ediyorum hem kendime, hem onlara, bütün insanlığa
Sürçi lisan eyledimse affola
Saygılar, selamlar
Duyarlı kalbin ve üzen ama aydınlatan yazından dolayı kutlarım.
30 okumada bir yorum yapılmaması manidar.
Böyle konu okununca düşünülür ve bu yazı alkışlanır. Es geçilemez.
Her halde laiki ile okuma yapılamıyor.
Saygılar muhterem kardeşim. Tam puan. Ve bence Günün Yazısı.