KA-_-MU..=..TE-_-RA-_-Pİ.....2
......."4 fabrikam,Malikanem,Yazlığım,Arabalarım,Çalışanlarım.İş makinalarım,İnşaatlarım;Dünyada ne gördüysem hepsi burada.Bir küçük mezara nasıl sığmışız böyle ?"
.......Sorunun cevabı olan bu soru herşeyi açıklamaya yeterdi.Hayatının bütün gürültüleri buradaydı.Üstelik te sakin sakin durmuyorlardı.Hepsi açmıştı kocaman ağızlarını.Vücudunu ısırıp ısırıp tükürüyorlardı.Vucudunda binlarce parçadan binlerce acı çıkıyordu.Hepsi birden parçalıyorlardı onu.Ne o bitiyordu,ne de işkenceler durmak biliyordu.Bunların neden böyle olduğunu çok kolay idrak ediyordu ama onları durdurmak için elinden hiçbirşey gelmiyordu.Kaçamıyordu,dayanamıyordu "Ya Rabbiiiiiiiiim"diye bir çığlık attı.
........Bir sükunet buldu.Malı mülkü biraz kendinden aralandı.Kabir biraz genişler gibi oldu.
Zorlada olsa soluk alabiliyordu.Gözlerinin önüne Kapıcısı topal Şakir geldi.Ona gülümsüyordu.Şimdi onu nasıl işe aldığı aklına gelmişti.Yoksul bir insandı Topal Şakir.
Komşusuydu.İşsizdi.Çekine korka Vahit beyin yazıhanesine gelmiş:
______"Allah rızası için bana bir iş verin.Çoluk çocuk çok perişan kaldık."demişti.Vahit Beyinde kapıcısı aylığı az bulup çıkmak istiyordu.Onu hemencecik işe almıştı.Topal Şakirin"Allah Rızası için"deyişi şimdi onu rahatlatmıştı.Konuşmak istiyordu kapıcı ile.Herşeyin onu kemirip yemesine bir çare arıyordu.Biraz kımıldayabiliyordu.Şakirin olduğu yere dönmek istedi.Fakat ne mümkün ateşten bir iple sanki kocaman bir çınar ağacına bağlanmış gibiydi.Acısı o na Şakiri unutturdu ve kendine yine sormaya başladı:
"Kim bağladı beni böyle ? Bu kocaman ağaçta neyin nesi?"hemen cevabını yine kendisi veriyordu."Bu ağaç benim amelim,ben bağlamışım kendimi."diyordu.Herşey iradesinin dışına çıkmıştı.İstemediği her şey başına geliyordu, "bunu ben yaptım."diyordu.Hafifce birkaç söz çük mırıldandı:
______Keşke...Keşke ona Allah rızası için işe aldığımı söyleseydim.Bu beni yiyen malları çoğaltmak için onu işe almıştım.Yarabbiiiiim ! ben şim
di ne yapacağım ?
"Ben hayatımda hiç Yarabbim dedim mi? Başıma birşey geldiğinde Allah demişimdir.Elinde tesbik çekip Allah diyenleri kınamıştım.Çalışmaktan hiç zaman bulamadım.İşimi yönetmek için bütün hayatımı harcamışım.Varlıklarım şimdi beni kabrime sıkıştırıp yiyorlar.Kaçacak yer de yok.Her şey burada,yanımda ama bana hiçbir faydası yok.Beni yiyip duruyorlar ve ben hiç bitmiyorum.Sürekli acılar çekiyorum.Bu acılar ne zaman son bulacak acaba ?
ve cevabı yine hazır"Burada zaman yok ki.Burada gecenin 24 ünden 24 üne bir gün demiyoruz.Burada Aylar yok,aybaşı yok.Burada mevsimler yok.Yıl yok burada..."
.........Çok şaşkın Vahit bey.Kabrin üzerindeki topraktan dışarıyı görebiliyor.Birde bakıyor Ahali hep orada.Hiç kimse gitmemiş.Hani gitmişlerdi.Onlarla konuşmak istiyor.
Ama konuşamıyor.Sesi çıkmıyor.Onlara söylemek istediğini düşünüyor ve onlar anlıyor.
Kalabalığa çağırmayı düşünüyor.O anda herkes onu dinliyor.Topal Şakir öne gelsin diye düşünüyor.Kalabalık yarılıyor ve şakir en öne geçiyor."Seni işe aldığımdan Allah razı oldumu şakir"diye düşünüyor.Şakir elbette efendim diyor.Tam o sırada ciğerleri bir nefeslik daha genişliyor."Sana her aylığımı aldığımda Allah senden razı olsun"demiştim.
"Siz bana iyilikte bulunmuştunuz.Ben iyiliğinizi hiç unutmayacağım efendim"diyor.Malı mülkü o anda uzaklaşıyor.Yemeyi bırakıp ağızlarını siliyorlar.Ateş ipler çözülüyor yavaş yavaş ve amelim dediği o ağaçta aralanıyor biraz.
.............................................................
.........Aman Yarabbi ! Bu ne şimdi.Korkunç bir düşüş başlıyor kabirden.Hem fırıl fırıl dönüyor hemde hızla düşüyor aşağıya.Asansör boşanmış gibi.Toprak yerçekimine boyun eğdi ve seni bıraktı Vahit bey ne zaman nereye düşeceksin kim bilir ?
Orhan Semiz
( karacan )
....................DEVAM EDECEK.........
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.