- 2966 Okunma
- 10 Yorum
- 0 Beğeni
Ölümsüz Askerler Geliyor
“yarın sorarlar: Allah için ne yaptın? Vatan için, dinin için, insanlık için… Bunun cevabını verebilecek şehitlerimiz, güzel insanlarımız var bizim, ya sizin vatan hainleri, neyiniz var? Korkarak savaşarak, kurduğunuz hain pusular yarın size sonsuz ızdırap olacak; mutlu ölüp, mutlu dirilemeyeceksiniz!
Yazmayayım diyorum… Kolay değil, ağır bir yük omuzlarda, taşımak hiç kolay değil! Bir şehit ki, vatanın omuzlarında yüceliyor. Vatan güzelleşiyor, anlamlaşıyor. Bayrak alabildiğince kırmızı, her taraf “Allah Allah” nidalarıyla coşmakta, cennet şehidini kucaklamaya hazır ve analarda, babalarda şefaatliğin vereceği huzur…
Ey güzel ülkem! Şehitlerin ev-ev dolaşıyor; kapılarınızı açın, duvarlarınızı yıkın, al-bayraklı şehitlerin geliyor! En güzel elbiselerinizi giyinin, kokularınızı sürünün, dualarınızı okuyun, bugün evlerinize resulün ölümsüz askerleri geliyor. Şahadet şerbetini içmiş, yüreği vatan sevgisiyle taşmış, yiğitler geliyor bugün; öyle kolay değil onları ağırlamak, öyle kolay değil…
Mehmet Akif’in şiirlerindeki askerler, mısraları yontarak, kıtalara sığmayarak, ordu halinde sıralanmış, Azrail’le karşılaşacakları zamanı bekliyorlar. Duymuşlar ki, “vatanı bölmek isteyenler varmış, her yerde eğlenip-gülüyorlarmış. Sahipsiz sanıyorlarmış bu toprakları.” Ataları vasiyet etmiş “burası vatan toprağıdır, kaderine terk-edilemez!” Yürüyün Mehmetçikler! Umuda, her dağın eteğindeki hainliğe; bir ölüm yıldıramaz bizi, bin ölüm isteriz Allahtan. Yetmezse daha da… Zaman bu zaman, Azrail her yerde kucaklamakta Mehmetçikleri…
Yarın sorarlar, ahirette… Ne yaptın dünyada, diye; ne yapmadık ki, birimiz şehit olurken, diğerimiz üzülüyordu. Bizde ölümsüz olmak istiyoruz diye, yanardık! Küllerimizden anlarlardı, vatanımızı nasıl sevdiğimizi. Ezanlar okunurdu en heybetli yanımıza, dualar kol gezerdi etrafımızda. Bir millet ki tarihe sığmazken, bir dünya nasıl sarar bu vatanın askerlerini. Nasıl kaşları çatılmaz Mustafa kemal’in askerlerinin… Bu nasıl bir şereftir, bu nasıl bir kahramanlıktır. Hangi tarih yazar bu destanı ve hangi yeryüzü kabullenir bu yiğitleri. Bu kadar taşarken içlerinden vatan sevgisi…
Ey güzel ülkem! Şehitlerin ev-ev dolaşıyor; kapılarınızı açın, duvarlarınızı yıkın, al-bayraklı şehitlerim geliyor! En güzel elbiselerinizi giyinin, kokularınızı sürünün, dualarınızı okuyun, bugün evlerinize resulün ölümsüz askerleri geliyor. Şahadet şerbetini içmiş, yüreği vatan sevgisiyle taşmış, yiğitler geliyor bugün; öyle kolay değil onları ağırlamak, öyle kolay değil…
Yazmayayım diyorum… Omuzlarımda ağır bir yük,” bizler şehit olmaya razıyız, sen yaz diyorlar!”
Allah sizden razı olsun… Vatan sağ olsun!
Emre onbey
YORUMLAR
Siz yazmışsınız yine de ama ben tek bir kelime bile yazamıyorum/yazamadım inanın hiç bir yere.
Yüreğim öylesine acıdı ki, oradan akan her damla yaş alev olup sardı tüm bedenimi ve söyleyeceğim her kelime duman duman ulaştı dağların tepesine ama yine görmediler ve yine o acıdan çıkan dumanı sis sandılar.
Çok özeldi yazınız. Mehmetlerimizin mekanı cennet, ülkemin başı sağolsın. Saygılar yüreğinize
Bir yanda pkk terörü kanadı bir yanda siyasi kanadı dtp terörist propagandalarla ülkeyi kaosa sürüklüyorlar. Suçlu olanlar belirlenmiş cezaları neyse çekmeliler. Terörden karnını doyuran bu kadar çok insan varken ve şehidler üçüncü günden sonra unutulurken , sözde demokrasi adı altında bu ülkenin gerçek sahiplerinin sözü geçmez hele getirilmişken daha çok şehid verilir gibi görünüyor. Allah rahmet eylesin ve milletçe sonumuzu hayreylesin.
"Ey güzel ülkem! Şehitlerin ev-ev dolaşıyor; kapılarınızı açın, duvarlarınızı yıkın, al-bayraklı şehitlerin geliyor! En güzel elbiselerinizi giyinin, kokularınızı sürünün, dualarınızı okuyun, bugün evlerinize resulün ölümsüz askerleri geliyor. Şahadet şerbetini içmiş, yüreği vatan sevgisiyle taşmış, yiğitler geliyor bugün; öyle kolay değil onları ağırlamak, öyle kolay değil…"
Duygular aynı ...