- 519 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
KÜRT SORUNUNUN ÖZÜ
Çok karmaşık bir sorun aslında. Tarihçilerin yorumları başka, siyasîlerin yorumları başka, sivil halkınki ise bambaşka !
Her işin olduğu gibi bunun da bir basit açıklaması, bir özü olmalı diyorum ben. Sade bir vatandaş olarak, bu ülkede yaşadığım için, insan olduğum için, insanların ölmelerinden de, eşlerini, babalarını, çocuklarını kaybetmelerinden de son derece rahatsız plduğum için, kendimce görüş bildirme ihtiyacı hissediyorum.
Yakın geçmişe hatta günümüze bir göz atıp ; Irak olayını ele alalım. ABD , Saddam’ın silâhlanmasını bahane edip, Irak’a girmeyi kafaya takınca, ilk Türkiye’den destek istedi. Çok icraatını eleştirdiğim hükûmetin, en doğru hareketi olduğunu anlamış bulunduğum gibi , bu destek ABD’ye verilmedi. Komşu ve din kardeşi olduğumuz bir ülkeye ihanet etmedik !
Bu durum içte ve dışta çok eleştirildi. Öyle ya ABD patronuzmuzu kızdırmak çok tehlikeli olabilirdi. Nitekim onlar da PKK’yı destekleyip üzerimize salarak bunu gösterdiler.
Peki kim destek verdi ABD’ye ? Hepimizin bildiği gibi ; Kürtler ! Sonunda Talabani, Irak’a Devlet başkanı seçildi. Barzani ise, Kuzey Irak’ta kurulan ve sadece ilân edilmemişliği kalan sözde Kürdistan’ın başına geçti. Yani bu durumda Kürtler, yaşadıkları ülkeye ihanet etmiş oldular. Karşılığında da bir Kürt devleti kurma sözü almışlardı.
Şimdi ABD, bölgeyi terk etmeye başladı. Kürtler ve Araplar - Türkmenler başbaşa kalacak. Elbette ki Kürtlere de bu ihanetin hesabı sorulacak. Şimdi onlar Türkiye ile aralarını düzeltmeye ve hatta bizim himayemize girmenin hesabını yapıyorlar.
Neyse bunun hesabı onlara ait olsun.
Kurtuluş savaşımızda, bizim ülkemizde yaşayan Kürtleri, İngilizler böyle bir ihanete teşvik etmişler. Karşılığında da devlet kurma sözü vermişler. Diğer taraftan da Atatürk devreye girerek, din kardeşi olduğumuzu, bizimle birlikte olmaları gerektiğini anlatmış . Kürtler aralarında ikiye bölünmüşler. Fakat bizden yana olanlar, din kardeşliğimize önem verenler baskın çıkmış. Tabii burada Atatürk’ün büyük siyaset adamı olmasının payını unutmamak gerekiyor.
Asla inkâr edilemez ki ; Kürtler, kurtluluş savaşımızda en ön saflarda, en gözü kara biçimde savaşmışlar, öl denilen yerde, bu vatan için, seve seve ölmüşlerdir. Çoğu Türkçe bile bilmezken , Allah-Peygamber-Vatan- Bayrak uğruna, ölümlerin üzerine atlamışlardır. İşte benim ’ Kürtler Kardeşimdir ’ sözümün - çoğu kabul etmese de -
sebebi budur. Dedemden dinledim çünkü !
Savaştan sonra Lozan’a Türklerin ve Kürtlerin temsilcisi olarak gidilmiştir. Atatürk kesinlikle sözünde durmuş ve hiç bir yasada onların aleyhinde bir madde koydurmamış, Kürtlere azınlık gözü ile bakılmamıştır. Ne orduda, ne devlet sektöründe ve ne de okullarda ya da özel sektörün iş hayatında onlara karşı olumsuz bir tutum söz konusu edilmemiştir.
Peki neden, nereden çıktı Kürt sorunu ?
Bizi kendilerine yegâne düşman bilen Ermeniler, Kürt halkının içine sızarak, ayrı devlet olma hayallerini pekiştirdiler ve aralarında bölünmeyi körüklediler. Bu bölünme maalesef gerçekleşti. O yüzden sık sık Kürt isyanları gündeme geldi. Sonra devletin aldığı anti demokratik önlemler ve bazı illegal güçlerin yaptığı eylemler gündeme gelmeye başladı.
PKK’nın kuruluş amacı da bu zaten. O yüzden bu uğurda çok kişinin kim vurduya gittiği görüldü. PKK’nın katlettiği Kürtler de oldu, Türkler de.
Sonuçta bu günlere kadar gelindi işte. O bölünme halâ var. Bazı Kürtler ayrı devlet hayâl ederken, bizimle birlikte yaşamaya devam etmek isteyenleri de var.
Bu kargaşanın bitmesi çok kolay değil. Ne açılımlar ne de başka şeylerle bitirmek mümkün değil. Güneydoğu’yu Paris bile yapsak, bizden topraklarımızı koparmaya çalışanların mücadelesi sürecektir. Bir karış toprak vermeye de almaya kimsenin gücü yetmeyeceğine göre, nasıl bitecek bu sorun ?
Bir de Diyarbakır var ; Ermenilerin de Kürtlerin de sahip çıkmaya çıktıkları canım şehir. Kürtlerin çoğunun haberi yoktur bundan . Bir sorsunlar Ermenilere bakalım ne cevap alacaklar.
Diyarbakır orada. Semalarında Türkiye Cumhuriyeti topraklarında birlik, beraberlik içinde, kardeşçe yaşamaya kararlı tüm insanların temsilcisi olan ve onların dedelerinin kanlarıyla boyanmış, ay yıldızlı bayrak dalgalanıyor!
Kürt ya da Ermeni ; gücü yeten varsa, indirsin de görelim !
Fikret TEZAL
YORUMLAR
Ban sordular nerelisin diye "Türkiyeliyim" dedim. Güldüler, Yok mu bir ilin, doğup büyüdüğün.
"Babam yörük, annem de yörük ama onlar yörüklüklerini unutmadan, bu gün yaşadıkları ülkenin tüm kanun ve nizamlaına uyarak ve birlikte oldukları insanların kimliklerine bakmadan yaşayabildiği için ben Türkiyeliyim ve her şeyden önce bir insanım diyorum"
Nereli olduğumuz değil, ,nsan olduğumuzu bildiğimiz sürece herşey çözülecektir inanaın.
Güzel bir sorgulama idi Fikret bey. Saygılar yüreğinize
Üzerinde düşünülmesi gereken bir yazı olmuş.
Yaşlı bir kızılderili torunu ile evinin bahçesinde oturmuş gün ağırırken, bahçenin içinde birbirine dalaşan biri siyah diğeri beyaz olan köpeklerinin kavgalarını seyrediyorlar.
Torun soruyor;
Dedeciğim sence hangisi kazanır?
Dedesi;
"Sen hangisini daha iyi beslersen o kazanır."diye cevap veriyor.
Bırakalım şu öfke, kin ve nefreti. Hepimiz aynı coğrafyanın insanı olmasakda bir tek dünya üzerinde yaşıyoruz. Neyin kavgasını yapıyoruz. Türk'ü, kürt'ü, ermeni,yahudi,hıristiyanı,ataisti,budisti vs... hepimiz neden birlikte yaşayamayalım.
Yalnızca bu ülke değil ,üzerinde yaşıyorsak ki öyle bu dünya hepimizin.
GÜZEL BİR YAZI
Kıymetli Fikret Bey,
Güzel yazınızı okudum ve takdir ettim.
Hakikaten de, Kürt Kardeşlerimiz kat'i olarak azınlık değildirler.
Lozan Anlaşması'na göre, ülkemizde üç azınlık topluluk vardır.
Bunlar:
. Ermeniler,
. Rumlar ve
. Yahudiler'dir.
Biz çocukken Annem bizlere şöyle nasihatlerde bulunurdu:
"Kürt'lerle arkadaş olunuz, onlar mert olurlar" derdi.
Sonra, Avrupa'nın herülkesinde ve Amerika'da yetmiş iki
milletten insan yaşar, bunların hiçbiri ayrı bir Meclis, ayrı bir
bayrak, ayrı bir ordu, kısacası ayrı bir devlet istemiyorlar.
Bizdeki üç-beş teşkilat mensubunun ise Maaşallah sözde
bayrakları bile hazır..
Bu anarşister kat'i olarak Kürt Kardeşlerimizin temsilcisi
olamazlar. Onlar, üç-beş çabulcudan ibarettir.
..Ve Kürt meselesini bu teşkilat mensupları halledemezler.
Selamlar.
Vehbi Okur tarafından 12/9/2009 1:06:22 AM zamanında düzenlenmiştir.
dün izlediğim bir dize bir replik çok hoşuma gitti
adam bir çeşit pilav yiyor ve çok beğeniyor
ismini soruyor yapan kıza
kızda kürt pilavi diyor
adam da pilavın kürdü mü olur diyor?
kızda kahvenin türkü oluyorda neden pilavın kürdü olmasın diyor...
işte bu çerçeyi kaldırmak lazım gözlerimizden,
biz asırlardır aynı topraklarda yaşayan bir topluluğuz, çok mu önemli nereli olduğumuz...
çok anlamlıydı yazınız, tebrikler fikret bey...
Teşekkür ederim..Evet gücü yeten vars gelsinde indirsin o bayrağı.Konu çok çetrefilli olduğundan uzun uzun yazmak lazım mutlaka.Ancak bir gerçek var ki,Kürtler artık o eski canımız ciğerimiz kürtler değil,canımızı ciğerimizi yakan kürtlerdir.. Bunun bedeli ağır olacak...
Selam ve Sevgiler..
(Not;Bu gün bizde Yalnız Ve Sahip''siz'' Yurdum diye yazdık)