Hüzünlü bir ağustos akşamıydı o gece, o gece keder, sevgi ve dert üstüne dertler yağmaktaydı o hüzünlü gecede.

Hüzünlü bir ağustos akşamın da olmak çok zordu, ben gece gündüz demeden çalışıyordum. Gece saat on ikiyi vurunca eve doğru yöneliyordum eve varınca hüzünlü gece beni dertten kederden öldürmüştü, artık ben kendimde değildim her gece eve giderken bile yolumu şaşırarak oturuyordum yerimde taaki kendime gelene kadar o hüzünlü ağustos akşamında artık inanmıyordum bu dertler kederler beni bırakmaz diye düşünürken artık iş işten geçmişti, bütün dert ve kederler beni buluyor, sanki üstüme yağmış dertler hep düşünmüştüm geceleri bile artık gözüme uyku girmez olmuştu her gece bir dert, her gündüz bir keder olmuş ve ben anlamıyorum aklımda artık bir şey kalmamıştı onlardan başka yavaş, yavaş içime düşmüş kederler ne yapacağım “ALLAHIM”a dua ederek kurtulacağıma inanıyorum, bu dertten kederden rabbime inanıyorum kurtaracak beni, evet arkadaşlar bilmiyorsunuzdur belki ağustos akşamının ne demek olduğu tabiî ki bilmezsiniz çünkü siz yaşamadınız o gecelerde beklide yaşamışsınız onu bilemem ama sizi dert üstüne dert keder üstüne keder kaplamamış yağmamış üstünüze, evet arkadaşlar sevgi sonsuzluğa son veren insanları görmemişsiniz ama ben bunların hepsini gözlerimle gördüm duydum hissettim artık hüzünlü ağustos akşamının ne demek olduğu, hep hayal ediyordum nasıl bir şey hüzünlü ağustos akşamı artık anlamıştım ben takı kendime gelene kadar ben o geceleri, nasıl yaşamışım bilemiyorum saatlerce düşündüm neden gündüz değil de gece neden hüzünlü ağustos akşamı neden. Neden anlamıyorum bir türlü…


Evet, arkadaşlar ben ve benim gibi daha çok güzel insanlarımızın içleri yanmadan onları üzmeden gençlerimizi yarı yoldan çevirelim, çevirelim arkadaşlar bilmiyorum komiğinize gidebilir ama sizlerde yaşamalısınız HÜZÜNLÜ AĞUSTOS AKŞAMININ ne demek olduğunu anlamalısınız arkadaşlar…