- 901 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
KUKUŞUM
KUKUŞUM
Sakınmak, insanoğlunun frenidir. Araçlarımıza en mükemmel fren sistemini takarken; kendi frenimizi boşaltıyoruz bazen.
RUHSATİ
Bir vakte erdi ki şimdi günümüz,
Yiğit belli değil mert belli değil
Herkes yarasına derman arıyor.
Dava belli değil dert belli değil.
***
Adalet kalmadı, hep zülüm oldu.
Geçti şu baharın gülleri soldu.
Dünyanın gidişi acayip oldu.
Koyun belli değil dert belli değil.
***
Başım ayık değil kederden yastan,
Ah ettikçe duman çıkıyor festen
Harabe yüz tuttu bezm-i gülistan
Yayla belli değil yurt belli değil.
***
Bozulmuş dünya ıslah olmuyor.
Ehli fukaranın yüzü gülmüyor.
Ruhsati de dediğini bilmiyor
Yazı belli değil hat belli değil.
Kötülük de dâhil, her işin en iyisini yapmaya kadir insanoğlu ilim ile aydınlanıp, teknoloji ile ilerlerken yolundan sapmaması için ne yapmalıdır?
Nefsimize acı gelse de reçete Kuran, sünnet ve sarih hadislerdir. Salih insanlar dünya işlerine aşırı değer vermedikleri için daha az üzülürler. Ölüm bile ürkütmez onları.
EN SAĞLAM KULP
Sahabe efendimiz anlatır:
Bir gün Hz. Peygamber’in ( s.a.v.) yanında oturuyorduk. Resulullah,
“ İslam’ın en sağlam kulpu nedir?” diye sordu. Sahabiler, “ Namaz” dediler. Resul-i Ekrem, “ Namaz güzeldir, fakat kulp değildir” buyurdu.
Sahabiler, “ Ramazan orucu” dediler. Hz. Peygamber, “ o güzeldir fakat kulp değildir” buyurdu. Sahabiler, “ o halde cihattır” dediler. Resulullah,
“ o da güzeldir, fakat en sağlam kulp değildir” buyurdu. Sonra kendisi cevap olarak, “ İslam’ın en sağlam kulpu Allah rızası için buğzetmektir” buyurdu.
Dünyanın çivisinin oynadığı bir çağı yaşarken, yaratılanı yaratandan ötürü sevmeliyiz. Güdülmeye rıza göstermemeli uyanık olmalıyız. Aklımızı iyi kullanmalıyız. Sakıncalı şeyleri fark edip, sakınmayı bilmeliyiz.
Duran emmi, pek sakınmasını bilmeyen, yaşlı, namazlı-abdestli hareketli bir adamdı. Komşu ziyaretleri, imeceler, toplantılar, mevlitler, cenaze ve düğünlerde boy gösterirdi.
Biraz patavatsızdı. Konuşma ve el şakalarına dikkat etmezdi. Öpmemesi gerekenleri öper, yalnız kalmaması gerekenlerle yalınız kalır koyu sohbete girerdi. Kendisi umursamazdı ya, insanlar zor durumda kalırlardı. Kimse ile açık bir lakırdısı olmadığı halde Duran emminin sırnaşıklığından çekinirdi kadın, kız ve gelinler.
“ Evladım, kukuşum” diyerek gelinlerin ellerini avuçlarına alıp şefkatle okşardı. Kimileri bunun şefkat değil taciz olduğunu iddia ederlerdi.
Kalbini yarıp içine bakma imkânı yoktu ve zamanla daha da azıtmıştı bu dedi kodular. Ensest arzularından bile bahsedenler vardı.
Büyük gelini hasta yatıyordu. Ziyaretçiler geçmiş olsun dileklerini iletip salona geçiyordu. Elektriksiz köy evinde, idare lambasıyla komşu kadını gelininin odasına geçirdi Duran emmi.
Geçmiş olsun dileklerinden sonra komşu bayan odadan salona yöneldi. Duran dede hala odadaydı. Gelininin elini tutmuş sabır ve şifa diliyordu. Henüz bir dakika geçmemişti kim hasta gelinin sitemli sesi duyuldu ta salondan. “ Yeter artık. Sıkıldım. Çeksene ellerini, git başımdan. Bunaltma beni, bağıracağım şimdi!”
Duran emmi başı önde odadan çıkıp büyük bir utanç içinde salona giriyordu. “ Ya yanlış anladılarsa” diye düşünüyordu ama izahı bile zordu bu durumun.
İşin aslı neydi? Her ne olursa olsun “ Sakınma” freni olsaydı duran emminin, böyle sakıncalı ve sabıkalı duruma düşmezdi.
Çok sevdiklerine söylediği “ Kukuşum” kelimesini bolca israf etmeseydi daha şirin olurdu elbette. Neydi Kukuşum?
“Canımın içi, can kuşum” değerinde duranca bir kelimeydi. Sevgi belli olmalı, ar belli olmalıydı. Durdurulmayı, utandırılmayı sevmiyorsanız sakınmayı da asla unutmayın.
YORUMLAR
Beni anlayan birinin çıkması yada bir tesbitimi birinin daha fark etmesi benim için en büyük puandır.
Puan almak, günün yazısını yakalamak gibi özel bir gayretim yok. Zevk için yazıyorum.
Gelene eyvallah, gidene güle güle.
Şans eseri yada sırf vakit ayırıp yazımı okuyan herkese teşekkür ederim.
Kaçıranlarda başka yazılarımı okur. Onlarada saygı ve selamlar.
Allah'a emanet olunuz.
ENGİN BEY YAZINIZ TEK KELİMEYLE HARİKAYDI VE SİZE TAM PUAN YANİ 10 VERDİM.ÖNEMLİ OLAN İNSANIN NAMAZINDA ABDESTİNDE OLMASI DEĞİL TOPLULUKDA EDEPLİ OLMASIDIR.NAMAZ TABİKİ RABBİMİZLE BİZİM ARAMIZDA OLAN BİR KONU.AMA İNSANLAR TOPLULUKDA TAVIRLARINA VE KONUŞMALARINA DİKKAT ETMELİDİR.BÖYLESİNE HASSAS BİR KONUYU İŞLEDİĞİNİZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.CIVIK ERKEKLERİ ASLA SEVMEM.BİR ERKEK AĞIR BAŞLI VE OLGUN OLMALIDIR.HARAKETLERİNE,KONUŞMALARINA VE ŞAKALARINA DİKKAT ETMELİDİR.SEVGİYLE KALIN HOŞÇAKALIN.GÜLHAN KESKİN.